Önbilgi: İkinci sezonda mahalleyi aldık, Sena da kaçırıldı.
İdris Koçovalı ve oğulları kahvede otururken Yamaç yerinde duramıyordu. Salih endişeli gözlerini ondan alıp Selim'e baktı. Selim ise dalgındı. Sena'yı Mahsun işine o bulaştırmıştı, kendini suçluyordu. Cumali zaten yerinde duramıyordu Yamaç gibi, o da kendini suçluyordu. Sena'nın yokluğunu fark etmemişti.
Onlar otururken İdris de aradığı arkadaşlarından cevap bekliyordu. Sena'yı bulmak için bütün tandıklarını harekete geçirmişti. Ama Salih onları yetmeyeceğini biliyordu. O yüzden o daha kendi ortaklarını aramıştı. Daha doğrusu eski ortaklarını...
Bir süre sonra Celasun içeri girmişti. "Abi... gelenler var." dedi Salih'e bakarak. Esmer adam ayaklanıp "Hele şükür be, hadi hadi hadi." diye mırıldandı. Celasun'un açtığı kapıdan uzun bir adam girmişti. Selim ve Yamaç bu tanıdık yüzle kasılırken Salih ilerleyip ona sarıldı özlemle. Ayrıldıklarında "Bulduk, de." dedi. "Lütfen bulduk de."
Uzun adam başını salladı. "Bulduk..."
Salih gülümsedi ve Yamaç'a baktı. "Sena'yı buldular, rahat ol."
Yamaç kaşlarını çattı. "Siz hala..? Sen niye yardım ettin lan bize?"
"Sena sadece senin eşin değil, biliyorsun değil mi Yamaç?" dedi Nazım yüzünde küçümseyici bir bakışla. "Aynı zamanda kardeşimin kardeşi o kız. Neyse ne... Emrah götürdü Sena'yı eve, orada, Sultan Hanım'a teslim etti, kendisi de geliyor."
Yamaç başını salladı. Salih'e baktı. "Ben..."
"Git sen git, hadi." dedi. Yamaç bununla koşarak çıkmıştı. Kahvede kalmışlardı. Cumali, Nazım'a bakarak "Arkadaş kim Salih?" dedi.
Salih onun sırtına vurdu. "Arkadaş, ortak, kardeş. Adına ne dersen de abi, Nazım benim için ondan."
Cumali başını salladı. "Hoş geldin Nazım."
"Hoş bulduk, Cumali değil mi?"
"Evet."
"Selim bahsetmişti sizden, memnun oldum."
"Ben de ama Selim bana senden hiç bahsetmedi."
Nazım güldü. Salih "Abi ben anlatacağım, söz." dedi. "Şey... baba. Ben... Sena kaybolunca... Emrah'ı aradım. Haber vermek için. Adamın kardeşi sonuçta ve bulmamıza yardım eder diye. Bulmuşlar da... Kızdın mı haber verdim diye?"
Adam biraz duraksadıktan sonra "Sena... Emrah'ın kardeşi." dedi kabullenerek. "İyi yapmışsın, biz bulamasaydık..."
"Bulamasaydınız bu sefer tapularınızı değil canlarınızı alırdım İdris Bey!" diye bir ses yükseldi kapıdan. Kemal hemen gerilip ona sert sert bakarken Emrah bunu fark etmiş ona göz kırpmıştı gülümseyerek. Ardından abisine dönüp "Sena iyi olacak, Yamaç iti geldi." dedi. "Bizimkileri al da gidelim bu bok çukurundan."
"Höst."
Emrah elleri ceplerinde Cumali'ye baktı. "Büyük abi misin sen?"
"Emrah biraz kibar ol rica ediyorum, burada misafiriz." dedi Nazım.
"Kimin sayesinde acaba?" dedi Emrah Selim'e dönerek. Selim ise kaşlarını çatıp "Pardon? Ben miyim sebebi?"
"Elbette sensin? Gittin verdin Çukur'u. Seni bırakmıştık başında."
"Hayır siz Vartolu'yu bırakmıştınız, o gitti. Beni yalnız bıraktı. Ben hiçbir zaman Çukur'u yönetmek istemedim ki. Salih bakacaktı o işe."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Çukur One Shots
FanfictionNe yaptığımı sorgulamayın, Çukur Fandom'ın buna ihtiyacı var.