0.9

6.4K 644 90
                                    

Bölüm adı: "Anı mı, rüya mı?"

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Bölüm adı: "Anı mı, rüya mı?"

Pencereye yaklaşıp perdeyi çektim ve ay ışığının altında at arabasına binip evimizi terkeden aileme boş boş baktım. Muhtemelen uyuduğumu ve haberimin olmadığını düşünmüştüler ama geceleri uyuyamadığım için konuştuklarını duymuş, evden gitmelerinden haberim olmuştu. Bu kez onlara aciz bir aptal gibi  yalvarmayacaktım,  o yüzden diğer krallığa kaçmalarını umursamamaya çalışıyordum. Yapmam gereken yaşayabilmek için iyi bir plan yapmaktı... Adrian'ın beni idamdan kurtaracak kadar önemsediğini ya da sevdiğini düşünmediğimden ondan bir şey beklemeyecektim.

Bu sefer de kendi başımayım... At arabaları gözden kaybolduğunda perdeyi kapattım ve yatağıma oturup ellerimle oynamaya başladım. Bir zamanlar ölmek istemiş olsam bile bu sefer yaşamakta kararlıydım, çünkü ben yaşamayı ailemden daha çok hakediyorum. Bu anın geleceğini önceden bildiğim için her şeyi ayarlamıştım ve hatta bir kaç plan da yapmıştım. Eğer Ronald hakkında duyduğum bilgi doğruysa yaşama ihtimalim vardı. 

Nancy Derby... Bir şey yapmasa bile sadece gülümseyerek sevilen bir kız.  Ronaldın onu sevmesinin nedeni küçük çocukke onunla tek ilgilenen ve oyuncaklarını paylaşanın Nancy olması. Aslında ben de çocukken meclislerde karşılaştığımızda onunla oyuncaklarımı paylaşırdım ama oyuncaklarımı kirletirsem annemin beni cezalandırmayacağından nasıl emin olabilirdim ki? Ah, neyse... Zaten bundan sonrasına Nancy olarak devam edeceğim. Geçmişimin hiçbir önemi yok. Benim amacım sadece...

Amacım sadece Kraliçe olup beni inciten herkesin canına okumak!

Gözlerimi açıp kısa bir süre tavanla bakıştım. "Bu sadece  bir rüya mıydı?" Kalkıp oturdum ve elimi burnuma götürüp kontrol ettim. "Kanamamış..." Öyleyse bir anı değil de bir rüya olmalıydı. Huzursuzca yataktan kalkıp pencerenin önüne geçtim ve etrafı izledim. "Daha önce bu kadar dikkat etmemiştim buraya ama nasıl olur da rüyamda bu kadar net görebilirim?" Terden yüzüme yapışan saçlarımı kulağımın arkasında sıkıştırdım. "Bünyem bunları kaldıracak kadar güçlü değil..."

Yerime geri döneceğim sırada gözüm masanın üzerinde duran mektuplara çarptı. 'Derby' kelimesini gördüğüm gibi koşup mektubu aldım. Kesinlikle Nancy'den gelmiş olmalıydı. Kendi evime döneli bir ay kadar olmuştu ama Nancy'nin mektubunun bu kadar geç gelmesi... Belki de oradayken söylemediğim için bana küsmüştür. Neyse okuyunca anlarım büyük ihtimal.

"Sevimli dostum Valeria Ernest'e.

Bunları bana söylediğin için sana ne kadar minnettar olduğumu bilemezsin. Ben Kevin'ın bu davranışlarını sadece kendim gibi samimi olduğunu zannettiğimden farkedemiyordum. Haklısın, Katty hala Kevin'dan hoşlanıyor. Onu geçtiğimiz gün antreman yapan Kevin'ı ciddi yüz ifadesiyle izlerken gördüm, benim geldiğimi farkedince hemen kaçtı zaten. Bir ilişki konusuna gelrisek Kevin'a karşı hisslerim yok ve olacağını da sanmıyorum. Şu anki tek amacım ikisinin arasını yapabilmek. Belki Kevin benden hoşlandığı için bu amaç biraz acımasızca olabilir ama benden bir şey beklememesini sağlayacağından eminim. Ona durduk yere benden hoşlanıp hoşlanmadığını sorup, ardından hemen reddedemem. O yüzden bu yolun onu reddetmek için en iyi yol olacağını düşündüm. Sen de lütfen bana bu konuda görüşlerini söyle.  Maximo Adin'e gelirsek... Neden bilmiyorum ama neredeyse her iki günden bir beni ziyaret ediyor. Amacının beni baştan çıkarmak olduğunu düşünmüyor, sanki benim şifa gücümün peşindeymiş gibi hissediyordum ama geçen gün benimle zaman geçirmeyi sevdiğini ve benden hiçbir beklentisi olmadığını söyledi. Oldukça yorgun görünüyordu son görüşümüzde, zaten son bir haftadır ziyaretime gelmiyor. Yani onun hakkında endişelenmem gerektiğinden emin olamıyorum. Bir gün seni ziyaret edeceğim, o zaman detayları konuşuruz. Seni çok çok çok özledim, lütfen kendine iyi bak.

leydi yaşamak istiyorHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin