0.7

7.4K 747 252
                                    

Bölüm adı: "Orospu çocuğu Maximo"

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Bölüm adı: "Orospu çocuğu Maximo"

Yukarıdaki fotoğrafı karakterlerin Webtoon'daki çizimleri gibi düşünün. Sadece Maximo'nun gözleri kırmızı. Garip bir şekilde Pinterest'de çıktı karşıma, bölüme uyduğu için koyayım dedim. Naruto izleyenler ve izleyecek olanlar medyayı açmasınlar bile aşırı spoi içeririr. İnsanların çoğu bu şarkının komik olduğunu söylese de her defa bu edite bakıp şarkıyı dinledikçe ağlarım... Asuma diye bağırdığı kısımda :(((

Günler biri birini kovalamış Derby Kontluğu'nda iki haftamı sakin ve huzurlu şekilde tamamlamıştım. Şimdi Nancy ve onun yakın arkadaşı olup kaç gündür bizimle takılan  Katty ile bahçede oturmuş çay içip neredeyse her konuda sohbet ediyorduk. Katty çılgın bir kişiliğe sahipti, sanki bu dünyanın kurallarının ve leydi olmasının farkında değildi. Dengesiz olduğu için bazen aşırı tepki veriyor, bazense hiç sesini çıkarmıyordu. Evinin tek kız çocuğu olan Katty fazla şımartılmışdı ama yine de sinir bozucu olmaktan daha çok eğlenceli birisi olduğunu düşünüyordum.

Onun hakkında düşünmüşken, şu an neden bu kadar sakin olduğunu da anlamıyordum. Oysa daha iki dakika önce ağzında kurabiyeyle duyduğu dedikoduları bize anlatıyordu. Bir birimizle olduğumuzda görgü kurallarını hiçe saymamız çok hoşuma gidiyordu, o yüzden ağzında kurabiyeyle konuşması beni gram rahatsız etmemişti. Katty bakışlarını bir yere dikmiş ve kaşlarını çatmıştı. Canını bu kadar sıkan önemli bir şey mi vardı?

Arkamı dönüp bize doğru yaklaşan Kevin'a baktım. "Hoşgeldin, şövalye Kevin." Eğilip saygıyla bizi selamladı ve Nancy'nin yanına gidip kendisinden istenen işi hallettiğini bildirdi. Her ne kadar koruması olsa da bazen Nancy'nin ricasıyla istediği ufak işleri de yapıyordu, bundan rahatsız olmadığından emindim. Biz bir ağacın serin gölgesinde oturmuş olsak da Kevin muhtemelen güneşin altında fazla kalmış, o yüzden saçları terleyen yüzüne yapışmıştı. Ne kadar da yakışıklı! Nasıl olur da Nancy ona bir kere bile olsun dönüp bakmaz?

"Şövalye Kevin, çok yakışıklısın!" Üçü de benden böyle bir şeyin çıkmasını beklemiyor gibiydiler. Nancy ağzındaki çayı bardağa tükürüp Kevin'a , Kevin'sa bir ona bir bana baktı. "İltifatınız için teşekkür ederim, leydim." Utanmış gibi görünmesine gülmeden edemedim. "Ben sadece gerçeği söyledim." Çayımdan bir yudum aldım. Daha ad uğraşırdım onunla ama onu daha fazla germek ve rahatsız etmek istemedim.

"O mu yakışıklı? Neden? Gümüş rengi saçları ve güzel gözleri var diye mi?" Geldiği günden beri Kevin'la uğraşan Katty'ydi bunları soran. Gözlerinin güzel olduğunu söyleyip onu yakışıklı bulmadığını ima etmek nasıl bir çelişkidir?  "Hiç de yakışıklı değil..." Tükürüğüm boğazıma kaçınca öksürmeye başladım. "Kevin mı yakışıklı değil?" Nancy de emin olmak için Kevin'a baktı. "Bence de yakışıklı." Biz bunu tartışırken Kevin yavru köpek gibi bir köşede durmuş kafasını de yere eğmişti. Bu gün nedense birisine kırgın gibi duruyordu.

leydi yaşamak istiyorHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin