Özel bölüm

5.3K 456 247
                                    

Bölüm adı: "Yabancı"

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Bölüm adı: "Yabancı"

Ahım şahım bir şey beklemeyin, bazı okurlarıma kıyamayıp yazdığım alternatif son diye düşünün. Aklımda asla böyle bir son yoktu. Zaten Maximo gibi birini bu dünyaya getirmek benim için oldukça garip bir deneyimdi. Aklınızda soru işaretleri kalabilir, mantık hataları olabilir. Yazım hataları da olabilir. Dikkat etmedim pek. Alternatif son daha iyi olabilirdi, bunu ben de beğenmedim ama idare ediverin 💞

Bu arada, medyadaki şarkı şahane :')

"Sevdiğin kadını kaybettiğin gün... O adam size kurtulmanın bir yolu olduğunu, ama bunu asla söylemeyeceğini demişti. Öyle değil mi, oğlum?" Maximo Adin elini dağınık saçlarına geçirip kısılan sesiyle, "Sanırım..." demişti. Önündeki adamı tanımıyordu bile. Adin Düklüğü'ne nasıl geldiğini ve içeriye nasıl geçtiğini bile hatırlamıyordu. Bu da Valeria'yı unutmak için aldığı ilaçların etkisi olabilir miydi? Umrunda değildi. Hiçbir şey, hiçkimse. Umursadığı tek kişi şu an Robert ve Sarah'ın yanında yaşayan, sevdiği kadının emaneti Eren'di. Bazen onu bile unutuyordu gerçi.

Gözleri kapalı, kafası öne eğik oturan adamı düşüncelerinden ayıran şey yine önündeki varlığını hatırlayamadığı yaşlı adam olmuştu. "İradenin gücü..." Sabahtan beri söylediği tek şey buydu, bu artık Maximo Adin'i kızdırmaya başlıyordu. "Kimsin?" dedi, sinirlerine hakim olmaya çalışarak. "Eğer kafamı kaldırmadan önce siktir olup gitmezsen-" Lafı yarıda kesildi. "İnsan evladı hep sabırsız, iradesiz olmuştur. Aynı senin gibi. Hala bir umut varken oturmuş ölümünü bekliyorsun, Dük Maximo."

Umut... Bu kelime genç adamı sanki rüyadan uyandırdı. "Senin gibi yüzlerle büyücüyle konuştum, hatta binlerce. Eğer derdin paraysa evde ne varsa hepsini alıp defol buradan, sana ikinci bir şans tanımayacağım." Önünde oturan yaşlı adamsa gülümsemekle yetindi. "Eğer bana bahsettiğin kurguda adım bir kere bile geçseydi şu an yaşadığım dünyayı değişebilirdim. Sense esas karakter olduğun halde..." Önündeki adamın ilgisini çekemediğini anladığında, "Neyse," dedi. "Sevdiğin kadına kavuşman için bir yol var, beni dikkatli dinle."

Eski Kral alayla gülüp parmaklarıyla dağınık saçlarını taradı. Oturuşunu dikleştirip önündeki adamı dinliyordu şimdi. "Bence paranı al ve kaç. Kim olduğunu bile bilmiyorum, yanımda sağ kaldığın için şükretmek yerine saçmalamaya devam mı edeceksin?"

"Piskoposum, felsefeyle ilgilenen bir piskopos. Bir ihtiyar olduğum halde buraya merakımı gidermek ve yardım edebilmek için geldim. Haklısın, evlat. Yaşamak için paraya ihtiyacım var, ama derdim bu değil. Ömrümün büyük bir kısmını farklı dünyalar hakkında araştırmaya harcadım, eğer başarılı olursan bu konuda kanıtım olacak. Ruhumu teslim etmeden önce araştırmamı bitirmek istiyorum." Umut... Genç adam bunu düşündü sadece. Tutunmayı yıllar önce bıraktığı o şey yine kafasının içinde dönmeye başlamıştı. Her zaman olduğu gibi bu sefer de 'hayır' diyemedi. "Göster," dedi. "Beni onun yanına gönderirsen buradaki bütün mal varlığımı sana vereceğim." Hatta uzanıp bir kağıt ve kalem aldı, sonra bir şeyler karalayıp kağıdı adama doğru fırlattı. "Söyle hadi!"

leydi yaşamak istiyorHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin