2.7

4.4K 449 93
                                    

Bölüm adı: "Garip yüzük"

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Bölüm adı: "Garip yüzük"

"Yapamıyorsan bir daha denemelisin, Leydi Valeria." Dudağımı ısırıp odaklanarak bir daha önümdeki bardağı parçalamaya çalıştım. Bütün öğrenciler çaktırmadan beni izliyor, bazıları bir büyüyü üç gündür öğrenemediğim için benimle alay edip eğleniyordular. Önümdeki büyücü kulesinin sahibi gibi görülen kadınınsa hiç merhameti yoktu, yüzüme hakaret etmekten çekinmiyordu. Herkese karşı aynı davransa da zaman geçtikçe sırf Valeria Ernest olduğum için bana ayrımcılık yaptığının farketmem uzun sürmemişti.

'Parçalan artık, lanet bardak!' diye geçirdim içimden. Sinirlenmeye başlıyordum, bu kadar yeteneksiz olamazdım! Onlara küçümsenmeyecek birisi olduğunu göstermem ve bana saygı duymalarını sağlamam gerekti. "İşte bu!" dedim, bardak parçalanıp kırıntıları etrafa sıçrarken. Kulenin sahibi, yani bizim efendimiz elini yüzüne tutup geri çekilmiş, sonra sinirle soluyup yüzüme bakarak bağırmıştı. "Hiç elinin ayarı yok mu? Sana binayı yık demedim, bardağı çatlatman bile yeterliydi!"

"Of, şunun yüzünden hiç seviye atlayamadık." Sarışın bir kız duyacağımı bile bile azarlanmamın hemen ardından bunu söyleyince dayanamadım ve yere düşen şişe kırıntılarından büyük bir parçayı büyüyle ona fırlattım. Refleks olarak yüzünü saklayınca şişeyi havada durdurdum ve yere düşmesine izin verdim. "Seviye atlamak istiyorsan önce şişeyi durdurmayı deneyebilirdin. Hatırlarsan geçen derslerde öğrenmiştik başka büyüye nasıl engel olacağımızı, Leydi Marinette."

Dişlerini bir birine sıktığını gerilen yüz kaslarından anlamıştım, etraftaki herkes onu örnek alarak çenesini kapatmıştı. Tam da istediğim gibi... "Efendim, beni sürekli azarlıyorsunuz, bunu anlayabiliyorum. Tüm gücünüzle bardağı kırmama engel olmaya çalışsanız bile kolaylıkla parçalara ayırdım diye mi? Ya da belki büyücü kulesinin yeni efendisinin ben olmam düşüncesi sizi korkutuyordur?"

"Seni hadsiz!" Çenesini kaldırdı ve küçümseyici bakışları eşliğinde, "Senin gibi temel şeyleri bile bilmeyen birisi büyücü kulesinin başına geçmeye layık değildir!"

"O zaman öğrenince sizi severek yerinizden edeceğim, efendim. Şimdi izninizle, antremanım var." Kafamı eğdim ve eteğimi parmak uçlarımla tutup hafifçe kaldırdım. Bunun ardından üstümdeki büyücü rozeti denen saçmalığı çıkarıp sınıftaki sıralardan birinin üstüne fırlatmıştım. Hemen Kral'ın yemeğini vermem ve Robert'la antremana yetişmem gerekti.

Sevimli nişanlım bütün bunlar yetmiyormuş gibi balodaki dansımızla farklı düklük ve kontluklardan bana durmadan çocuklarına dans öğretmenliği yapmam için mektup göndermelerine neden olmuştu. Her gün en az 5 mektuba cevap vermem ve meşgul olduğum için reddetmem gerekiyordu, odama dinlenmek için değil, teklifleri reddetmek için gidiyordum resmen. Günde en fazla 6 saat uyuyabiliyordum ve bir şey düşünmek için zamanım bile kalmıyordu. Aslında bundan memnundum, vicdan azabımı biraz da olsun unutturuyordu.

leydi yaşamak istiyorHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin