2.1

5.2K 581 195
                                    

Bölüm adı: "Yeni yolculuk"

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Bölüm adı: "Yeni yolculuk"

Yorum yapmayı unutmayın lütfennnn :))))) Medyayı dinlemeyi unutmayın...

Geçen günlerde babama Maximo'yu ikna ettiğim ve verdiği görevi başarıyla tamamladığım yalanını yazmıştım, Maximo'nun onunla konuşmaya geleceğini ama şu an işleri olduğunu da eklemiştim. Açıkçası yemesini beklemezdim ama dün aldığım mektuba göre bu gün Sarah'ı buraya gönderecekti. O yüzden bu gün her zaman olduğundan daha erken, çalışanlar bile uyanmadan kalmış, Sarah'ın gelip gelmediğini rahatça kontrol etmek için 2. kattaki balkona çıkmıştım. Normalde odam birinci katta olsa da ağır elbiselerle kütüphaneye çıkıp inmek eziyyet olduğundan ve yorulduğumdan bana yukarıda küçük bir oda verilmesini rica etmiştim. 

Kütüphanede  bu kadar bulunmamı sorarsanız ilk başlarda sadece fesat işler, yani romanlar bulup okumaktı. Sonra dük tarafından rezil bir şekilde farkedilmiş ve uyarılmıştım. "Kısa sürede kılıç kullanmayı öğrenemeyeceğinize göre büyüde profesyonel olmalısınız, bu okuduklarınız gerçekten yaşayıp tecrübe edinmedikçe işinize yaramayacaktır, leydim. Lütfen verdiğim kitaplara göz atın, yardıma ihitacınız olursa da bana haber verin."

Kütüphaneye sık sık uğradığım için farketmiştim, dük boş günlerininbüyük kısmını kılıç antremanları dışında burada geçiriyordu. Gece burada olmamasını umarak kütüphaneye gelince yine yakalanmış, aklıma takılan soru olduğunu söyleyip yırtmıştım. Bu yüzden benimle durmadan dalga geçiyor, her gördüğünde soğuk tavırla büyü öğrenmem için uyarıyordu.

Şüpheleniyordum...

'Kısa sürede kılıç kullanmayı öğrenemeyeceğinize göre' demek, kısa sürede bir şeyler olacak demekle eşdeğerdi. Bir de normalde bana karışmayacak kadar bana uzak olan adamın  sürekli çalışıyormuyum diye beni kontrol etmesi de ayrı mevzuydu. Dediklerinde fayda olduğunu düşündüğüm için günlerdir bu eğlenceli büyü kitaplarına dalmıştım...

"Ah, ne kadar da güzel-" Maximo'yu görmemle irkilip buz gibi olan metal balkon kenarlığına yaslandım. "Tanrım, beni korkutuyorsunuz!" Yüzüme bile bakmadığı, hem de bir şeyler düşünüyor gibi göründüğü için pek üstünde durmayıp omuz silktim ve sarayın giriş kapısına baktım. Henüz kimse yoktu, çok erken uyandığım için olmaması normal olsa da biraz moralim bozulmuş, içimi umutsuzluk kaplamıştı.

Parmağımdaki yüzüğü parmağımı incitmeye başladığı için çıkarırken hafif rüzgarın eşliğinde dükün sesini duydum. "Antreman yapın." Kaşlarımı çatıp arkamda duran kişiye baktım. Benimle harbiden dalga geçiyor olmalıydı. Daha uyanalı iki dakika olmamıştı be! "Zaten tüm gün-" 

"Kılıç antremanını kastediyordum, leydim. İkisini de yapın." İşte yine beni şüphelendirecek şekilde konuşmaya başlamıştı. İçime kurt düşürdüğünden haberdar olduğu belliydi, hatta sanki bilmemi istediği bir şey vardı. "Neden yapmalıyım, düküm? Kısa sürede bunu başaramayacağımı söyleyen sizdiniz."

leydi yaşamak istiyorHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin