5.2

3.9K 321 302
                                    

Bölüm adı: "Özür"

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Bölüm adı: "Özür"

Foto çoksel :')

"Bir bardak daha ister misiniz, leydim?" İbee'nin çay teklif etmesiyle düşüncelerimden ayrılıp gülümseyerek kafamı iki yana salladım. "Teşekkür ederim, gerek yok." Bu cevabı alır almaz kendi işlerini halletmek için yanımdan ayrılmıştı. Evet, Adin Düklüğü'ndeydim yine, ama bu sefer yalnız gelmiştim. Gelme nedenim Maximo ile konuşmak olsa da kaç gündür burada değildi, ben geldiğim gün o Kraliyet Sarayı'na geri dönmüştü. Günlerdir burada Lisa ve Eren'siz onu beklemek oldukça sıkıcıydı açıkçası, saraya geri dönüp onunla konuşamazdım çünkü ne zaman geri döneceği belli değildi.

Keşke Nancy yerine onu seçseydim, keşke... Sonradan gelen pişmanlığın faydası olmaz, ama Max'i kırdıysam bunu telafi etmek istiyordum. Bunun için ne gerekiyorsa yapmaya hazırdım, tek istediğim bir an önce dönmesi ve ona sıkıca sarılıp özür dilemekti. Nancy'nin bunu yapacağını asla tahmin edemezdim ama ne bileyim, yine de hatalı olduğumu düşünüyordum. Arkadaşım olan, savaşta bile ilk onu kurtarmak için çabaladığım ve canını kendi canımdan çok önemsediğim Nancy karşıma geçmiş sevdiği adamın hırsı yüzünden benim sevdiğim adamın ölmesini umursamadığını söylüyordu. Konu sadece Maximo'nun idamı değildi ki! Maximo'yu desteklersem ve onun arkasında durursam idam olunacak kişilerden biri de bendim! Üstelik Nancy benim Maximo'yu seçtiğimi ve desteklediğimi düşünüyordu o gece, demek benim ölümümü de göze almıştı... 

Sinirden ağlamamak için kendimi zor tutuyordum, kara bulutların sardığı gökyüzüne bakarken gözlerimi hızlıca kırpıştırıp burnumu çektim. O gece dediğim gibi, Maximo'nun herkese önünde diz çöktüreceğinden - Nancy ve Ronald da dahil - hiçbir şüphem yoktu. Ben de onun için ne gerekiyorsa yapacaktım. Sonunda Nancy ve Ronald gözlerimin önünde idam edilse ve bu idam emrini Maximo verse bile itiraz etmeyecektim. Sadece olmam gerektiği yerde, Max'in yanında durup onun kararlarına saygı duyacaktım. Aynı Nancy gibi.

"Ah, neyse! Nerede kalmıştık..." Önümde duran kitabın katladığım sayfasını bulup kaldığım yerden okumaya devam ettim. Bu kitabı Maximo'nun odasından kendisinin haberi olmadan almıştım, yeni okumuş olmalı ki çalışma masasında duruyordu. Maximo'nun u kadar aşk romanı okumasına rağmen bu kadar soğuk olmasına bazen anlam veremiyordum, üstelik bu kitapta altını çizdiği yerler vardı. Yani şu an okuduğum sayfa onu söylüyordu... "Tanrı var mı? Varsa kim? Onu göremiyorsak ve bize yardım ettiğini sadece kafamızdan uyduruyorsak bizim inandığımız kişi kendimiz değil miyiz? Kendimiz kendimize kader çiziyorsak kendi Tanrı'mız olmuyor muyuz? Ya da belki de bir Tanrı vardır ve bizim kendisini sorgulayarak bulmamızı ve bunun sonunda ona inanmamızı istiyordur. Neden kendine güvenmek yerine Tanrı'na güveniyorsun, eğer o seni yaratan ve yöneten bir varlıksa neden sen varsın? Oyuncak olmak için mi?" Altı çizilen paragrafı okuyup birkaç dakika kaşlarımı çatarak bu konuyu düşünmüştüm. O sırada aklımda bir soru daha belirmişti, neden bu paragraf? Demek Maximo ya Tanrı'yı sorguluyordu, ya da şüphelendiği bir şeyler vardı.

leydi yaşamak istiyorHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin