Bölüm adı: "Evlen!"
Medyada rahatsız edici davranışlar ola bilir. Videoyu izlemeden geçmenizi tavsiye ederim.
Plan lazımdı, beni kurtaracak çok iyi bir plan. Daha fazla bu evde yaşamamın imkanı yoktu. Zaten burada kalsam yaşayamazdım, bünyem dayanamaz bir gün ölüp giderdim evin bir köşesinde. Fakat şimdi o kasvetli yerden kurtulduğuma göre bu buradan bir bahaneyle ayrılmam için elimde bir fırsat var demekti. O yerde iki gün aç susuz kaldıktan sonra farklı şehirlerden leydiler birlikte benimle çay içip kolleksiyonumu görmek istedikleri konusunda bir mektup göndermiş, annemse her ne kadar istemese de kendi itibarı sarsılmasın diye tanıdığı bir şifacıyı çağırıp beni iyileştirmiş, kendi elleriyle soktuğu o cehennemden çıkarmıştı.
Şimdi bu olayın üstünden 1 hafta geçiyor... Tabii ki, bir arsız gibi onlara laf sokmaya ve yemeklere katılıp huzurlarını kaçırmaya devam ediyordum. Bu annemi rahatsız ettiği için özellikle ona laf sokuyor, sinirlenmesini sağlayıp bir nevi intikamımı alıyordum. Bu sefer bir şey yapamamıştı, çünkü artık karşısında ona kanacak birisi aptal yoktu. Yemeklerimi bile gümüş kaşıkla kontrol ediyor, gece uyurken yanımda bir görevlinin beklemesini sağlıyordum. Bu kadından ne çıkacağı, ne zaman mezarı boylayacağım belli olmazdı. Her ne kadar Valeria'nın hatrına 3 gün o cehenneme dayanmış olsam da bundan sonra böyle yapma niyetim yoktu. Bundan sonra bana dokunan bunu fazlasıyla ödeyecekti.
Neyse... Bunları başka bir zaman düşünebilirdim, şimdi şüpheli olsa da çay sofrasına bizzat babam tarafından çağırıldığım için güzelce giyinmiş yanlarına gidiyordum. Belki gerçek Valeria olsa buna sevinir, hatta bunu babasının yaptığı jest gibi kabul ederdi, ama şimdiki Valeria o kadar saf değil. Görevliler kapıyı açtığında içeri geçip hepsini selamladım, ardından hiçbirinin yüzüne bakmadan tek kişilik koltuktaki yerimi aldım. "Merhaba, canım ailem."
"Valeria da geldiğine göre artık konumuzu mu konuşsak, tatlım?" Her gece aldattığı adama tatlım demesi de ayrı tiksindiriyordu insanı. Midemi bulandırdığından göz göze gelince göz devirip başka yöne baktım. "Evet, Dük Alex. Beni çağırmanın nedeni bana olan derin sevgin olmadığından ben daha fazla sıkılmadan konuya geç lütfen. Muhtemelen beni alakadar etmeyen bir konudur hatta." Bakışlarımı babamdan alıp eteğimi düzeltmekle uğraşmaya başlamıştım. Bu sırada hem de söylediklerimi analiz ediyordum, sanırım eskisinden bile kaba üslupla, haddimi aşarak konuşmuştum.
"Hayır, seni soysuz. Bu konu tam da sen ve seni hayatımızdan çıkarmakla alakalı." Jack ağzını yayarak konuştuğunda telaşla Dük Alex'e baktım ve olayın ne olduğunu anlamak için ağzından çıkacak kelimeleri bekledim. "Valeria Ernest, annenle konuşup sen artık evlilik çağında bir kız olduğun için hakkında ortak kararlar aldık ve birlikte sana uygun eş adayları seçtik. Bu gün hepsiyle görüşmeni-" Dinlemeye daha fazla dayanamadan kahkaha atıp ağzımı elimle kapattım. "Bana uygun eş adaylarını siz mi seçecektiniz?" Gülmeye devam ettim. "Keşke bundan benim de haberim olsaydı."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
leydi yaşamak istiyor
Historical Fiction"Alın kellesini!" O an son defa yaşamak için bir şeyler yapmaya çalıştım ama ne gücümün, ne de sebebimin olduğunu farkedince kafamı eğip çaresizce bekledim. Ölmek istemiyordum, kesinlikle ölmek istemiyordum...Kendimi bu konuda teselli etmeye çalışsa...