8

3.2K 171 35
                                        

Fotograftaki yakışıklı Eray

Daha yeni tanıdığın bir insanın gözleri neden hiç bilmediğin duygular yaşatır?
Ben neden Seray'la arkadaş oldum ki? Alışıktım yanlızlığa . Şimdi Eraylar'da var ve Eray'ın bakışı...  O ela gözler var.
Daha fazla Eray'ın gözlerine bakmamak için kaçırdım gözlerimi.
Seray " oha kar yağıyooor!!" Diye birden bağırınca şaşkınca ona baktım.
Seymen "Hayatında hiç kar görmedin mi?" benim soracağım soruyu sordu.
Seray "Mal herif. Gördüm tabikide ama eğer kar tutarsa kar oynayacağız o yüzden." Seymen ofladı.
Ve çaktırmadan elini havaya kaldırıp 'deli' işareti yapınca kıkırdadım.
Belinay geldiğinde az önceki yerine, yani benim yanıma oturdu.
"İçmek ister misiniz?" Dedi elindeki kahveyi ortaya doğru tutarken.
Seray "Yok sağol"
Seymen "Sen iç fıstık"
Eray , tabikide bir şey söylemedi. Bana uzattığında ise;
"Canım istemiyor" dedim.
Omuz silkerek kahvesini icmeye başladı.
Zil çaldığında hepimiz ayaklandık.
Kantinden çıktğımızda yakıcı soğuk estiğinde titredim. Üzerimde ceket falanda yoktu. Gömlek ve okul pantolonum. Ellerimi bedenime sarıp ,ellerimi oynatmaya başladım ısınmak için.
Seymen "Siktir. Çok soğuk" üzerinde ceketi var. Ama bende hicbir şey yok.
Hani yan yana biriyle yürürken kollarınız çarparya birbirine. Heh işte şuanda ben Eray'a çarpıyordum. Hemen ellerimi bedenimden indirip ondan biraz uzaklaştım. Bu haraketimle bana baktı.
"üşüyor musun?" Üzerimde mont olmadığına göre? Donuyordum.
"Evet" dedim birde kafamla onaylarken.
Herhangi bir şey demedi veya herhangi beni sıcak tutacak bir sey uzatmadı. Niye sinirleniyorsam. Kar gözlerime gelirken kafamı eğdim. Okul binasına girince hızla sınıfımıza çıktık. Peteğin yanına gidip ellerimi peteğe dayadım. Bizim okul harbi mal. Kışın peteği az açıyorlar ama yazın ful açıyorlar. Kesin var kafalarında bunların.
Birazda olsa ısınınca yerime oturdum.
"Kar çok şiddetlendi" diyen Belinay'a baktım. Camdan dışarı bakıyordu.  Bende baktığımda gerçekten çok yağdığını gördüm. Bu gidişle tutardı ve okul olmazdı.
"Aras'ın sevgilisi varmış" dedi hala cama bakarak.
"Evet varmış" bir şey demeden önüne döndü. Bu hali beni cidden üzdü. İki üç gün önce tanıdığı çocuk için şuanda üzgün olduğunu gördüm.
"Hoşlanıyor musun?" bana baktı.
"Sanırım" anladım der gibi kafa salladım.
"Çok sürmez dimi?" diyerek ekledi .
"Bilemiyorum" Belinay birini beğendimi illaki onun dikkatini çekmek isterdi. Ama şuanda Aras'ın Semanur adında sevgilisi vardı.
Daha fazla konuşmadık. Zaten hoca gelmişti.
---

Çıkış zili çaldığında ayaklandık.
Diğer tüm tenefüslerde Seray, ben ve Belinay bizim sınıfta takılmıştık.
Seray koştura koştura gelip bize 'Karlar tuttu bugun bize geliyosunuz' demisti. Bizde onaylamıştık.
Okul binasından çıktığımızda heryerin bembeyaz olduğunu gördüm. Okadar harika duruyordu ki...
Karlara basa basa yürürken ki çıkan o ses, dahada karlara sert basmamı sağlıyordu. Harika bir his.
"Oha, harikaaa" hala kar yağarken Belinay kendi etrafında dönmeye başladı.
Güldüm.
"Esliiin, Belinaayyy bekleyin" arkamızdan bağıran  Seray'ın sesiyle durduk.
"yavaş, düşüceksin" Belinay'ın demesine kalmadan Seray Yeri boylayınca hepimiz kahkaha atmaya başladık.
"Tamam be. Gülmeyin yeter" dedi Seray , kendi hala gülerken. Sonra yerden destek alıp kalkmaya çalıştı. Kalkamayınca  ben yine kahkaha atıp elimi Seray' a uzattım ve ayağa kaldırdım. "Bugün geliyor sunuz dimi?"
"Evet. İzin alirsak geleceğiz" Belinay'a katıldım.
"Adresi mesaj atarım" Diyen Seray'la vedalaşıp ilerlemeye başladık.
Belinay'la benim evlerim ters istikamette olduğu için ilerde onunla da ayrıldık.
Bende agzına kadar dolu otobüse bindim. Hava bukadar soğuk olmasaydı yürüyerek giderdim ama kesici bir soğuk vardı.

----

Eve gelince anneme kar oynamaya bir arkadaşımıza gideceğimi söylediğimde beni babama yönlendirdi.
Bende babamı arayıp Belinay'ın da gelicegğini söyleyince izin verdi. Tüm ebeveynler böyle değil mi ama ? Biryere gitmek istiyorsunuz yollamıyorlar. Ama en yakın arkadaşınınızın geleceğıni duyunca izin veriyorlar.
Ailem Belinay'ı tanırdı. O yüzden izin verdiler zaten. Odama çıkıp Belinay'ı aradım.

"Napıyorsun?" diye sordum.
"Napayım, tam seni arayacaktım, Sen aradın. Eee izin aldın m?ı"
"Evet aldım. Senin geleceğini duyunca izin verdiler" hafif kıkırdadı telefona dogru.
"Aynen benimkilerde senin geleceğini duyunca izin verdiler. "
"İyi ozaman gidiyoruz dimi"
"Yes bebek. Hazırlan. Anlaştığımız yerde buluşuruz"
Telefonu kapattıktan kısa bir süre sonra telefonuma Seray'dan mesaj geldi. Ev adresleri.
Dolabımın karşısına geçip. Siyah kalın tayt giydim. Üzerimede kalın bir siyah kazak giyince tam oldum.
Eldivenlerimi dolaptan çıkarıp ellerime taktım. Montumu üzerime geçirip açık saçlarıma montumun püsküllü şapkasını örttüm. Son kez aynada kendime baktığımda olmuştum.
Aşagı inip annemin yanına gittim. Koltukta uyuya kalmıştı.
Hafiften dürttüm. Uyanmadı. Tekrar dürtünce yerinden fırladı.
"Ben gidiyorum " kafasını olumlu salladı.
"Geç kalma"
"Tamam" deyip kapıya doğru ilerledim. Çizmelerimi ayağıma geçirip açık olan kapıyı kapadım ve kara sert basa basa ilerledim Belinay'la buluşacağımız yere kadar.

Buluşacağımız yere gelince Belinay'ı gördüm.
"Hele şükür mal. Dondum burda"
"Tamam hadi gidelim ozaman" koluma girince Seray'ın bana attığı adrese doğru ilerlemeye başladık.

"Vay anasını..." Dedi Belinay 2  katlı Eve bakarken. Geniş bir bahçeye sahiplerdi ve heryeri karla kaplıydı.
Kapının önüne gelip zile bastık.
Kapı anında açıldı ve Gülen yüzlü Seray karşıladı bizi.
"Hoş geldiniiiz" diyerek Seray bize sarıldı. "Hos bulduk" dedi belinay.
"Hadi içeri" çekinerek çizmemi çıkardım. Seray önden biz arkadan giderken Eraylar'ın oturduğu yere geldik. Salon olması lazım burasının. Erkekler bizi görünce ayağa kalktılar. Seray " Ben alayım montunuzu" deyince çıkarıp Seray'a verdik montumuzu. Belinay ilk Seymenle el sıkıştı.
Sonra elini Aras'a uzattı.
Belinay "Sevgilin nerede" bu kız cidden yüzsüz. Kimin arkadaşı demek isterdim ama demicem.
Aras "Semanur'la ayrıldık" deyince Belinay'ın suratında sinsi bir gülüş oldu ve elini Aras'tan çekti.
"Yaaa çok üzüldüm" dedi yapmacık bir konuşmayla. Gülesim geldi ama kendimi tuttum.
"Ben üzülmedim. Seninde üzülmene gerek yok" Belinay bir şey demeden ekini Eray'a uzattı. Busefer Eray'da elini uzattı. Sonra boş koltuğa oturunca bende elimi Aras'a uzattım. El sıkıstıktan sonra Seymen'e uzattım. Onla da aynısını yapınca sıra Eray'a gelmişti. Gözlerime bakarak elimi sıktı. Yine avucum terliyordu işte. Hemen elimi geri çetim. Belinay'ın yanına oturucaktımki Seray gelip oturdu. Hemen arkamda boş bir yer vardı ama bir tarafı da doluydu. Yani Eray oturuyordu. Çekindiğimi belli etmeden yanına oturdum.
Seray " eee ne içersiniz?"
Belinay "Çay olabilir"
Seymen "Bence de çay"
Aras " Farketmez" dünya yansa umrunda olmaz havası var bu Aras'ta.
''Nescafe varsa olabilir" dedim.
Seray "Abi sen?"
Eray " Nescafe "
Seray "Bende nescafe içeceğime göre hepimiz nescafe içeceğiz. " Seymen hemen ofladı.
"Bana çay yapsan?"
"Mutfak orda" diyerek Seray ayaklandı.

Biraz napıcağımızı konuştuk sonrada nescafelerimiz gelince onları içtik.
Şimdide dışarı kar oynamaya çıkacağız. Ben eldivenlerimi giyip sonrada montumu giydim. Sonuna kadar fermuarımı çektim ve şapkamı kafama örttüm.
Dışarı çıktığımızda hala şiddetli bir şekilde kar yağıyordu. Sokakta çocukların mutluluk çığlıklarını duyabiliyorum.
Aras "Yok artık" diyerek bir yere bakmaya başlayınca bende onun baktğı yöne bakınca şok olmuşcasına Eray'a baktım. Montunu giymiş. Ama sandalyeyle geliyor. Hatta şuanda sandalyeyi kara sapladı ve üzerine oturdu.
Aras "Oynamayacak mısın kardeşim sen?"
Eray" yok. Siz oynayın"
Seray "abi oynaa yaaa"
"hayır dedim Seray" Seray ofladı ve önüne döndü.
Seymen "Biz başlayalım ozaman"
Aras "aynen kardeşim. Kızları bir kara boğalım."
Belinay "Okadar emin olma. 3 e 2  siniz"
Aras "Göreceğiz" dediğinde sinsice sırıttım. Ve ardından bağırdım.
"Oyun başlasın gençler"
-----

Begeniler çok az.
Neyse yorum ve begeni yapanlara sonsuz TEŞEKKÜRLER. Sizleri seviyoruuum.
İnsallah begenirsiniz bu bölümü.

SENİ SEVİYORUMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin