13

2.9K 161 50
                                    


Derste hocanın suratına 'dersi dinliyo' imajı veriyordum ama öyle birşey yok. Sadece suratına bakıyordum. Hocada arada övüyodu beni. 'Bak Eslin ne kadar güzelde ders dinliyo' bide diyorlar hocalar gözlerimize bakınca herşeyi anlıyolarmış. Bok anlıyorlar.
Sabah kantinde olanları düşünüyordum. Eray bana öyle dedikten sonra arkamdan çekilmişti. O anda hiçbir tepki verememiştim. Sonra tost tutuşturmuştu elime ve gitmişti.
Kendime geldigimde ise masaya gitmiştim ama Eray yoktu. Bi degişik bu çocuk. Tuhaflık baş gösteriyor heryerinde  sanki.
"Sena kalk bakalım"  ingilizce dersindeydik ve şuanda tahtada çevrilmesi gerekilen bir ingilizce yazısı var.
"Kalktım hocam" Sena bizim sınıfın tatlı kızlarındandı. Gamzeleri vardı. Pek yakın degildik. Ama yinede seviyordum. Zaten sınıftaki hiçkimseyle yakın degildim. Belinay hariç.
"Çevir bakalım bunu" dedi tahtayı göstererek ingilizceci masasının üzerine oturdu.
Sena tahtayla bakıştıktan sonra konuştu.
"Hocam ben çevirmen degilimki" birden tüm sınıf kahkağa atmaya başladık.
"Otur. Terbiyesiz. Duygu sen kalk"
"Bende kalktım hocam" duygunun gözleri yeşildi ve oldukça tatlı bir kızdı. Sınıftan çıkmadıgım zamanlarda sınıftaki insanları inceliyordum.
"Sen çevir" duygu elini çenesinin altına koydu ve düşünürmüş gibi yaptı.
En sonunda oda konuştu.
" Hocam. Ben nebiliğim yaaandexmiyim" bütün sınıf birden öyle bir kahkaga attıkki... Hatta bitanesi gülmekten sandalyeden ters düşdü. Bide buna güldük.
İlk defa Belinay'sız bukadar çok gülüyordum.
-------
Okul çıkışı Seray'ın arkamdan bagırmasıyla durdum.
"Naber Eslin"
"İyiyim sen"
"Aynı" dedi omuz silkerek.
"Ee eve mi gidiyorsun?" diye devam etti.
"Evet." anladım der gibi kafa salladı. O sırada Eray'larda geliyordu.
Seymen "Oo naber fıstık" bu çocuk her fıstık dediginde benim gerçekten canım fıstık çekiyordu.
"İyi. Sizden naber"
Aras " bizdende iyi"
Seymen "Ben varken kötü olamazlar " deyince güldum.
Seray "Asıl sen varsın diye kötüler de çaktırma" ah bunların tartışması beni dahada güldürdü. Gözüm Eray'a kaydıgında tebessüm ediyordu. Hemde gözlerime bakarak.
Anında gülüşüm soldu. Aklımdan türlü şeyler geçiyor. Neymiş 'ben güldüm diye oda gülüşüme gülüyormuş' salak ben. Sabahki olayı Eray'la konuşacagım. Ne isteyecek benden.
"Eray" dedim ela gözlerine bakarak.
Tek kaşını kaldırdı. 'ne var' diye kafa salladı. O böyle yapınca ne kadar karizmatik olduğunu biliyormuydu acaba?
"Bişey konuşabilir miyiz?"
"Konuşalım" etrafımıza baktım. Okul çıkışı oldugu için az insan vardı.
Seray'lara baktıgımda ise.
Aras"Oo . Neyse hadi biz seni ilerde bekliyoruz Eray. Sonra görüşürüz Eslin "
"Görüşürüz" Seymen yanagımdan makas aldı. Serayda beni öptü ve gitti.
"Arka bahçede konuşalım" deyince onayladım onu. Arka bahçeyi severdim. Az insan olurdu tenefüslerde bile. O yuzden petege yaslandıgımda bazen burayı izlerdim. Benim sınıfımın kolidoru arka bahçeye bakıyor.
Arka bahçeye geldigimizde derin nefes aldım.
"Şey. Sabah dedinya hani. Bende birsey isterim. Ödeşiriz falan. Ne isteyeceksin" çok zor birşey istiyebilir. Veya yapamayacagım kötü birşey isteyebilir.
"şuanda isteyecegım birşey yok. Rahat ol" bu çocugun sesi ne kadar güzel.
"Ne istersin mesela"
"Beni öpmeni" birden gözlerim açıldı ve hemen Eray'ı ittim. Yakın olmasakta ittim işte.
Birden kahkaga atınca şaşkınlıgım dahada arttı. Çünkü... Harika gülüyor. Gülmek okadar çok yakışmışki sert suratına, insanın izleyesi geliyor.
Benim onu izledigimi fark edince yavaş yavaş gülüşü kayboldu.
"Merak etme zor birşey istemem. Sende kafana takma beni. Yoksa rüyana girerim" Ukala. Mal. Öküz. Siniir. Ah deliricem. Rüyama girermiş. Bekle sen . Bok girersin. Girersen anca ben seni rüyamda öldürüyor olurum. O degil,bide beni takmayıp, cevap vermemi beklemeyip ilerlemeye başladı. Bu çocuk kendini birşey sanıyor herhalde. Ayagımı sinirle yere birkaç kez vurup ilerlemeye başladım.
Ukala çocuk.
----
"Hadi Esliiin" en sonunda annemin ısrarlarına dayanamıp sofrayı toplamaya başladım. Eve geldigimde sofra kuruluydu. Yemegimi yedim. Kendimi tam koltuga atıyodumki annemin 'sofrayı topla' ısrarlarına dayamayarak toplamaya başladım. Sevmiyorum bu işi. Napayım.
Sofrayı toplayıp salona gittim. Babamın yanına oturdum. Annem elişi yapıyordu.
"Topladım" dedim  anneme bakarak.
"Aferin benim kızıma" anneme yapmacık bir gülüş yollayıp televizyona döndüm. Annem iyi biliyordu benim sofra toplamayı sevmedigimi. O yüzden zorla toplatıyordu.
Televizyonda dikkatimi çeken şey 'kurtlar vadisiydi' hadi ama. Bu hala devammı ediyor.
"Bune baba" gözlerini televizyondan ayırmadan konuştu.
"Kurtlar vadisi" kurt mu  var vadisinde? dememek için kendimi zor tuttum. Çok iğrenç espirilerim vardır benim.
"degiştirsene. "
"Ne izleyeceksin"
"Baba. Ne izleyebilirim. Güzel birşey varsa onu izleyecegim işte" babam bana baktı.
"Git odanda bilgisayrda izle. Sessiz hem orası" al işte. Babam dalga geçiyor benimle. Biz babamla çok eyleniriz. Annem ise bizi izler.
"İyi tamam" trip yapar gibi söyledim bunu.
"Ben yatmaya gidiyorum iyi geceler. Hıh"
"Hani babaya öpücük" gülümseyerek babamı öptüm. Anneminde saçlarını bozuk koşar adım odama çıktım.
"Esliiin. Önüme saç düştü. Elişimi yapamıyorum" kahkaga atıp odamın kapısını kapadım. Eşofmanlarımı giyip yataga oturdum ve bagdaş kurdum.
Aklıma Eray gerizekalısı geliyordu.
'Beni öpmeni' kalbime iniyordu bu söz.
Acaba onu öpmek nasıl bir duygu. Hızla kafama vurdum. Ne düşünüyorun ben yaa.
Telefonuma mesaj sesi gelince komidinden uzanıp aldım. Bilmedigim bir numaraydı.
"Beni mi düşünüyorsun" - Eray

--
BİN okurum olmuuuş. Çoook teşekkür ederim. Çok seviyorum sizii <3 benim için çok harika bir duygu bu.

YORUM  VE OY VERENLERE COOOKÇA TEŞEKKÜR EDERİM. Okuyanlarada çoook teşekkür ederim. :) <3


SENİ SEVİYORUMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin