Fotograf için hey-cutie ' ye teşekkür ederiim :)
2 gündür 'don'lanma nedeniyle okula gitmiyoruz.
Evde oturmaktan içim bunalınca telefonumu elime alıp Belinay'ı aradım."Esliiiin" dedi sevinçle.
"Efendim"
"Sesini özlemişim" deyince birden gülmeye başladım. Okadar çok sevinçli bir sesle konuşmuştuki bende birşey oldu zannetmiştim.
"Of Belinay yaa. Güldürdün yine beni"
"Güldürürüm tabe"
"Erkek gibi konuşmasana . Neyse canım sıkılıyor birşeyler mi yapsak?"
"Olabilir beybisi"
"İyi ozaman almaya gelirim seni"
"Tamam"Akşama kadar Belinay'la dolaştık. İlk yemek yedik sonra parka gittik sonrada dolandık. 2 gün önceki olayı anlattıgımda ağzını açıp kapamıştı. En son konuşabildiginde ise sadece;
"Oha" diyebilmişti.
Biraz daha kendine geldiginde ise olay hakkına konuşmuştuk. Neymiş keşke beni evime Belinay bıraksaymış falan filan. Sanki kendisi kız degil. Eray'ın beni takip edip bulmasına çok şaşırmıştı ama herhangi birşeyde dememişti.
Sonunda ondan ayrılıp eve geldigimde ise annem sofrayı kuruyordu.
"Hadi gel. Birseyler ye" Montumu fortmantoya asıp sofraya ilerledim.
"Aç degilim yedim ben. Size afiyet olsun" annemin 'yemek ye' ısrarlarını yoka sayarak odama çıktım. Karlar eriyordu.
Yarın pazartesiydi ve kesin okul vardı. Oflayarak gittim ders programını hazırladım. Sonra telefonumu elime alıp yatağıma yattım.
Biraz sosyal ağlarda takıldıktan sonra kendimi uykuya verdim.
----
Herzamanki gibi alarma söverek ,güzel yatagıma veda edip banyoya gittim. Elimi yüzümü yıkadıktan sonra okul formamı giydim. Saçlarımı herzamanki gibi düzleştirip açık bıraktım.
Sırt çantamı alıp aşağı indim.
"Ben çıkıyorum"
Babam "Kahvaltını et öyle gidersin" midem hiçbirşeyi kabul etmeyecek gibiydi. Birşey yesem içimdekileri çıkarırım gibi. Sanırım midemi üşütüyorum.
"Yok baba yemeyecegim birsey. Okulda atıştırırım merak etme" annem hemen lafa atladı.
"O tostları yiyosunda zararlı onlar. Gel düzgünce kahvaltını et" gözlerimi devirdim ve çantamı sırtıma taktım.
"Yok zararlı degil. Neyse çıkıyorum" diyerek arkamdan annemin bagırmalarını umursamadan evden çıktım. Şuanda gerçekten canım birşey istemiyordu. Canım birşey isteseydi zaten önüme engel koysanız bile o yiyecege ulaşırdım ben.
Otobüs duragına gidip resmen ağzına kadar dolu olan otobüse bindim.
-----Bugün Belinay okula gelmemişti. Mesaj attıgımda ise başı ağrıdıgını söyledi.
Belinaysız okulda çekilmiyorki.
Midemin acıktıgını hissedince çantamdaki cüzdanımı çıkarmaya çalıştım. Ama sadece çalıştım. Çünkü cüzdanım yok. Nasıl unuttum ben onu yaa. Açlıktan ölmessem iyidir.
"Ne arıyorsun?" birden yerimden sıçradım. Seray'a baktıgımda kahkaga atıyordu.
"Çok komik" dedim bende gülmemek için kendimi zor tutarken.
"Evet komik. Neyse Belinay nerde"
"Rahasızmış gelmedi"
Anladım der gibi kafa salladı.
"Kantine gidelim mi?" diye sorunca onayladım onu ve kantine indik.
Seray herzamanki gibi beni Eray'ların masasına çekti. Eray'la o günden sonra konuşmamıştık. Ona çok minnettardım. O olmasaydı... Neyse ne. O günü aklıma getirmek istemiyorum.
Seymen "Oo fıstık. Hoş geldin" bu çocuk çok samimiydi.
"Hoş buldum"
Seymen "Belinay nerede?"
Aras "Aman ismini agzına anma.Çıkar biyerden falan. Hiç onun laflarıyla ugraşamam"
"rahasızmış. Gelmedi bu gün okula"
Aras " Oh , iyi be" deyince Seray Aras'ın koluna yumruk attı.
"Soylerim seni Belinay'a"
Aras hemen ellerini havaya kaldırdırdı ve 'teslim oluyorum" işareti yaptı. Bu haline güldüm.
"Tamam valla birşey demicem. Yeterki o gevezeyi konuşturma" herkes gülüştü.
Eray " ben kantinin ordayım" geldigimden beri ilk defa konuşmuştu. Ben varım diyemi rahasız acaba?
Seymen " Bende lavaboya gidip gelecegim" diyerek oda kalktı.
Aras "kaldıkmı 2 kızın arasında" seray sırıttı.
"Sende gidebilirsin" deyince kendimi tutamayıp güldüm.
"Yol orda Seray" ah bunların arkadaşlıgı...
Midem guruldamaya başlayınca ses çıkmasın diye elimi mideme bastırdım. Sanki sesi engelleyecek.
Seray'dan borç istesem verirmiydi acaba? Verirdi herhalde. Biraz kulagına yaklaşıp fısıldadım.
"Paramı evde unutmuşumda bana borç para verebilir misin? Tost alacagım" kafa salladı anında.
"Bende kahve alacagım. Hadi gel"
Ayaklandigimizda Aras bize baktı.
"Nereye"
"Yemek alıp gelecegiz . Birşey istermisin?" diye sordu Seray. Aras birsey istemeyince tezgahin oraya gittik. Eray'da tezgahın hemen yanındaki demire yaslanmıştı.
"Abi para verirmisin?" hayır. Ben Seraydan istemistim. Eraydan degil.
"Napıcaksın parayı."
Nolur beni söyleme. Utanırım. Herşeye uyanmaya başladım.
Bune ya.
"Kahve alacagım" oh. Rahatladım.
Eray cebinden bozuk 2 lira çıkarıp Seray'a uzattıgında, Seray elindeki paraya baktı.
"Bune"
"Gördügün gibi para"
"Yetmezki" ah, hayır. Söyleme beni.
Eray'ın bir kaşı kalktı.
"Kahve alacaksan yeter" seray ofladı.
"Abi. Eslin parasını evde unutmuş. Tost alacak oda" eyvah. Söyledi beni. Eray bana baktı ve ardından Seray'a döndü.
"Tamam sen kahve al kendine ben ona tost alırım" Seray itirazsız parayı alıp yanımızdan uzaklaştı. Soracagım beni bırakmanın hesabını ona.
"Neli tost"
Ela gözlere baktım.
"Teşekkür ederim ama gerek yok"
"Neli dedim"
"İstemiyorum dedim" gözlerime dik dik baktıktan sonra konuştu.
"Eslin. Neli tost istiyorsun?"
"Ama borç. Parayı verecegim sana" kimseden para almayı sevmezdim. Ancak borç para alırdım.
"İstemiyorum para falan"
"Ozaman tostu bende istemiyorum"
Almazdımki. Benim burcum oğlaktı. İnatçıydım ben.
"Son kez soruyorum neli. Eger söylemezsen kafama göre alacagım"
"Borçmu"
"Hayır"
"İyi ozaman" arkamı dönüp ilerleyecektimki belimden tutulmasıyla kendimi tezgahta buldum.
Hemen arkamda ise Eray vardı. Onun varlıgı yine beni heyecanlandırmıştı.
Ellerini iki yanımdan uzatmıstı. Arkam ona dönüktü. Oda hemen arkamdaydı. "Dayı bir tane karışık tost versene" sesi hemen kulagımın arkasından geliyordu.
Olayın etkisinden çıkamadıgım için herhangi bir tepkide veremiyordum.
Sonra hemen kulagıma fısıldadı.
"Birgün bende senden birşey isterim, işte ozaman borcunu ödersin."
-----
HERGÜN OKUMA SAYISI ARTIYOR. ÇOK TEŞEKKÜRLER.
Oy ve yorumlar içinde coook tesekkur ederiiim.Biliyorum bölümler sıkıcı ama daha başındayız. İlerki bölümleri bekleyin. :D
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SENİ SEVİYORUM
Ficção AdolescenteEslin ile Eray'ın tatlı, bir okadar da sevimli aşk hikayesi... "Gerizekalı." "Aptal." Belinay ile Aras'ın saçma ilişkili hikayesi... "BelA" "Sinek mi, sivrisinek mi?" Seray ile Seymen'in tartışmalı tutku hikayesi... "Çingene" "Korkaksın... Kaçıyorsu...