Bazı kelimeler vardı. Konuşsan acıtır, sussan kanatır.
Ben susmayı seçtim. Hiçbir şey demeden Eray'a sokuldum ve sıkıca sarıldım. Kafamı göğsüne yasladım. Burayı seviyordum. Burası, bana iyi hissettiriyordu. Gözümden bir yaş tişörtüne aktı. Küçücük damlayı hissetmiş gibi kıpırdandı ve elini saçlarımda gezdirmeye başladı.
"Annem artık onlardan uzak kalmamızı istemiyormuş," dedi, sessizligi bozarak. Hiçbir şey diyemedim.
Sanki dilim tutulmuştu. Beynim dilime komut vermiyordu, kalbim ise atmaya halsizdi.
"Seni bırakıp gitmek istemedim. Mavi cennetinden ayrılıp, cehennemde yaşamak istemezdim.. Ama annem ısrarcı. Babam rahatsızlanmış ve bizi istiyormuş."
'benide götür' demdk istedim ama diyemedim. Sadece sessizce ağladım.
"Aras?" dedim dedim sadece. Kendimle ilgili konuşmak istemiyordum.
"Aras, Belinay için burada kalacak. Seray'ın gideceğimizden haberi yok ama Seymen'in var. Oda bizimle gelecek."
Aras'ın kalmasì iyi olacaktı. Eğer gitseydi Belinay yıkılırdı. Peki ben? Ben nasıl ayakta duracaktım?
Uzun süre bir sessizlik çöktü odaya. Sadece benim ağlarken burun çekme sesim odadaydı. Kapanmaya yüz tutmuş gözlerimi yavaşça Eray'a çevirdim. O an, ona sadece "gitme..." dediğimi hatırlıyorum.
~_~
Belime sancı girmesiyle gözlerimi açtım. Gece nasılsak şuanda da aynı şekilde duruyorduk. Hala aynı şekilde uyuduğumuza şaşırarak biraz gerindim. Belime tekrar sancı girmesiyle inledim. Gözlerim gözleri kızarık bir şekilde bana denk gelen gözlere baktım.
"Uyumadın mı?" sormayacaktım bu soruyu ama ağzımdan kaçmıştı.
"Hayır," dedi, kuru bir sesle. Sabaha kadar beni mi izlemişti? Belimden tutarak beni yavaşça yatağa yatırdı. Yatağa yatarken belime giren sancılar yüzünden ağzımdan iniltiler kaçmıştı.
"Ben Seray'a gideceğimizi haber vermeye gideceğimizi haber vereceğim. Sen dinlen, belin tutulmuştur."
Hızla adımlarla odadan çıkarken 'gitme' dediğimi bile duymadı. Cenin pozisyonu aldım belimin ağrısını umursamadan. Sessizce ama hıçkırarak ağlamaya başladım.
Birsüre sonra Seray'ın bağırışları doldu kulağıma.
'gitmeyecegim,' diye haykırışları.
Kulaklarımı tıkadım. Gözlerimi sımsıkı yumdum. Yine yalnızlığa mahkümdum. Ne olursa olsun birdaha asla kimseye güvenmeyecektim.Eray'ı onun yanında kalacağıma inandırmaya çalışırken, o gidiyordu.
Beni bırakıp gidiyordu. Kapı sertçe açıldı. İçeri Belinay girdikten sonra kapıyı kapadı."Eslin." yanıma gelip diz çöktü.
"Ne diyeceğimi bilmiyorum."
"Bende bilmiyorum," dedim fìsıltıyla.
"İçini dök bana, rahatlarsın."
Rahatlar mıydim? Bilmiyordum ama yinede yavaşça konuşmaya başladım.
"Duygularım birbirine girdi. Üzgün müyüm? Kırgın mıyìm? Acı mı çekiyorum?" Belinay lafımı böldü.
"Hepsini aynı anda yaşıyorsun."
"Öyle bir canım yanıyor ki, etim koparılırcasına, öyle bir acıyor ki kalbim atmamacasına... Kalbimin acısını hissediyorum, sıkışıyor. Kalbim gerçekten sıkışıyor. Bunu hissediyorum. Daralıyorum sanki... Nefes almaya mecalim yokmuş gibi hissediyorum şuanda.. Yalnız kalmak istemiyorum. Onun varlığına alışmışken, yokluğunu istemiyorum."

ŞİMDİ OKUDUĞUN
SENİ SEVİYORUM
Fiksi RemajaEslin ile Eray'ın tatlı, bir okadar da sevimli aşk hikayesi... "Gerizekalı." "Aptal." Belinay ile Aras'ın saçma ilişkili hikayesi... "BelA" "Sinek mi, sivrisinek mi?" Seray ile Seymen'in tartışmalı tutku hikayesi... "Çingene" "Korkaksın... Kaçıyorsu...