15

2.8K 167 112
                                    

Fotograf Eray.

Yutkunarak cevap bekleyen Seray ve Eray'a baktım.
"O-olur" en sonunda konuşabildigimde ise cevap verebilmiştim.
Seray"Hadi kalkın ozaman" Seray piste gittiginde Eray ayaga kalktı. Bende ayağa kalktıgımda elimi tuttu. Bi dakika gerçekten elimi tuttu. Şaşkınca ellerimize bakarken birden beni döndürdü. Bunu beklemedigim için boş olan elim direk Eray'ın omzuna gitti. Onunda boşta olan elini bel boşluguma koydugunda sag sol haraket ederek dans etmeye başladık. Ben hala şaşkındım.
Havada olan ellerimize baktım. Minik ellerim büyük ellere kenetlenmişti.
"Kendini kasmayı bırak" Eray'ın sesiyle irkildim.
"Kasmıyorum kendimi"  yani sanırım kasmıyordum. Şokun etkisinde olabilirdim okadar.
"Kollarımın  altındaki kaskatı bedeni farkedemeyecek kadar aptal degilim"  kendimi kasmıyordum. Yada kasıyordum. İyide neden? Sadece bir dans. Bunda neolabilir ki?
Kendimi sakinleştirmeye çalıştım. Tabiki içimden.
'Sakin ol Eslin
Sadece bir dans Eslin'
Valla olmuyor. Hem heyecanlanıyorum hemde tuhaf hissediyorum.
Konuyu degistirmek için konuştum.
"Numaramı nerden buldun?" yine o harika ela gözlerle göz gözeyim.
"istedegimde bulamayacagım birşey yok demiştim"
"Bu bir cevap degil"
"Bana göre bir cevap" ukala. Bu çocuk kendini birşey zannediyor. Yakışıklı olabilir. Güzel gözlere sahip olabilir. Hatta harika bir kokuya sahip olabilir ama bunların hiçbiri ukala olacagı anlamına gelmez.
Hiçbirşey demedim. Gözlerimi kaçırıp bizimkilere baktım. Belinay'la Seymen dans ediyordu. Seray'lada Aras. İki , ikilininde elleri bizim gibi havadaydı.
Benim avuç içlerim terlediği için rahasız oluyordum. Normalde terlemezdi.
"Ensene koyabilir miyim ellerimi" kafasıyla onayladıgında ellerimi çözdüm ve ensesine getirdim. Omzumdaki elinide ensesine getirince oda iki elini bel boşluguma koydu. Beni biraz daha kendine çekti. Şuanda gözlerimiz birbirinden ayrılmazken dans ediyorduk. Bu benim içimde tuhaf hisler oluşturuyor. Beni heyecanlandırıyor. Onun bende böyle etkidi varken acaba benim onda nasıl bir etkim var.
Sanki dünyada tek ikimizmişiz gibi hissediyorum. Ne sağımdaki nede solumdaki insanları duyamıyorum. Sadece birşeye odaklandım. Oda ela gözler.
Bukadar harika bir yüze sahip olan bir insan neden hiç gülmüyor. Veya gülüyorda ben mi göremiyorum?
"Neden hiç gülmüyorsun?"
"Gülüyorum"
"Ben neden hiç görmedim" suratını hafiften suratıma yaklaştırdı.
"Görmek istesen görürsün" geri çekilince kala kaldım. Belimdeki sahiplenici eller gitmişti ve ben şuanda çok boş hissediyordum.
Eray neden kapalı kutu gibi. Görmek istesem görürmüşüm. Hadi istiyorum göster ozaman.
Belinay "Niye diğeliyorsun orda. Müzik bitti" Eray müzik bittigi için beni bırakmış demekki. Oysa ben onun ela gözlerine öyle bir dalmıştımki,  müziğin bittiğinden bile habersizdim. Demekki o müziği duyabiliyordu. Demekki o benim gibi hissetmiyordu.
masaya doğru ilerleyip oturdum. Eray'ın suratına bakmıyordum ama şuanda onun bana baktıgını hissedebiliyordum.
Seray "Kalkalım artık isterseniz"
"Olur" dedim direk. Eray'la daha fazla aynı ortamda olmak istemiyordum. Beni geriyordu. İçimde hiç tatmadıgım duygular uyandırıyordu.
Hepimiz ayaklanıp arabaların oraya geldik.
Herkes sabahki bindigimiz şekilde bindi. Ben yine öne bindim. Binmek istemedim ama Seray yine beni öne itmişti. Araba ilerlerken Eray'ın suratına baktım.
'Görmek istesen görürsün' ne demek istiyor burda. Beynim yine saçma şeyler üretmeye başladı.
'ben güldügümde oda gülüyormuş. Hatta kaç kere ben gülerken onunda gülmesine şahit olmuşum' düşüncelerim ne kadar saçma.

Eray ilk Belinay'ı evine bıraktı. Adresi söylemiştik. Belinayla vedalaştıktan sonra beni evime götürüyorlardı.

Evimin önüne geldigimde aklıma ilk 'evimin adresini unutmamış' geldi.
"Teşekkür ederim" dedim tebessüm ederken
Arkaya uzanıp Seray'ın yanagını öptüm.
Seray "Yarın görüşürüz"
Arabanın kapısını açıp dışarı çıktım. Kapıyı kapamadan önce "İyi geceler" deyip kapamıştım.
Evin kapısının önüne geldigimde cebimden anahtarı alıp kapıyı açtım.
Annemle babam salonda oturuyordu. Gülümseyerek yanlarına gittim.
"Ben geldim"
Annem "hele şükür. Telefonlarını neden açmıyor sun?" beni mi aramışlardı.
"şarjım bitmiştir. Üzgünüm."
Babam "Naptınız. Anlat bakalım" gülümseyerek koltuga oturdum.
"Cafeye gittik. Sohbet ettik. Yani çok birşey olmadı"
Babam "Seray kızımızla tanışmak isteriz"
"Olur. Çağırırım birgün akşam yemeğine"
Annem "Bi zahmet çağır. Merak ediyoruz nasıl biri oldugunu " Belinay'ın gelmediği gün bizim sınıfta Seray'la muhabbet etmiştik. Aileleri iş için yurt dışındalarmış. Döneceklermiş ama.
"Tamam söylerim ben ona. Neyse size iyi geceler" diyerek odamın yolunu tuttum.
Eşofmanlarımı giyince kendimi yatağıma attım.
Görmek istesen görürsün' çıkmıyor aklımdan bu sözü.
Ne demek istedi.? Ne diye kapalı kutuki bu çocuk. Ne demek istedigini açıklasa ölecek sanki.
--
"Esliiiin. Kalk. Geç kaldın" annemin bağırmasıyla yatağımdan fırlayıp saate baktım. Lanet. Gerçektende geç kalıyorum. Alarm çaldıgında kapayıp geri uyumuştum. Şimdiyse geç kaldım. Hızla okul üstümü giyip ders programını hazırladım. Saçlarım düzgün oldugundan dolayı açık bıraktım. Çantamı alıp koşar adımlarla aşağı indim.
Montumu hızla üzerime geçirirken annem elinde ekmekle geliyordu. "Giderken ye . İçine birşeyler koydum" annemin elinden ekmegi alıp yanagını öptüm.
"Tamam. Saol anne"  kapıyı açıp dışarı çıktım. Hem ekmeği yiyip hemde hızla yürüyordum.
Otobüs duragına geldiginde yemegim bitmişti. Tam zamanında gelmişim otobüste yeni geldi. Hızla akbili basıp boş gördügüm bir koltuga oturdum.
----
Tenefüste Ben Belinay ve Seray oturuyorduk. Son tenefüstü bu. Sabahtan beri Eray'ı hiç görmemiştim. Seraya 'seymenler nerede' diye sordugumda 'sınıfta' demişti.
Seray "Yaz gelsin yaa"
Belinay "aynen. Denize girmeyi özledim"
Yazı severdim. O sıcağa rağmen bazen hava estiginde kendimi iyi hissederdim.
"yazı bende özledim" dedim.
Zil çalınca ayaklandık. Seray "Görüşürüz kızlar" diyerek gidince bizde Belinay'la kendi sınıfımıza gittik.
-----
Ev anahtarımı çantamda bulamıyordum. Okul çıkışı kapısının önündeyiz Belinay'la . Oda anahtarımı arıyor, bende. En sonunda sinirle çantamı kapadım.
"Ben sınıfa bakıp gelirim. Sen git"
Belinay "Bende geleyim."
"Yok saol. Zaten bekledin benim için hadi git" Belinayı yanaklarından öpüp yolladım. Bızim sınıfa çıkıp her yeri aradım ama yok. Tek bir yere bakmadım. Oda montumun cebi. Ne mal çıktım ben yaa. Montumun cebindeymiş. Akıl edemedimki.
Okul binasından çıktıgımda bahçede tek tük insanlardan başkası yoktu.
"Sikerim lan seni" bir ses duyuca oldugum yerde durdum. Tanıdık bir sesti. Ama çıkaramamıştım.
"Seni yaşatacağımı mı düşünüyorsun?" Eray. Bu ses Eray'ında. Sesleri daha dikkatli dinleyince arka bahçeden geldigini duydum ve koşarak oraya gittim. Gördügüm manzara ile çığlık atıp elimi ağzıma kapadım. Eray sesimi duyunca dönüp bana baktı.
Yerde her yeri kan olan bir çocuk duruyordu. Hali perişandı. Eray çok sinirli duruyordu. İlk defa böyle görmüştüm onu. Belkide hep böyleydi.  Bilemiyorum.
Eray beni takmayıp çocuga yumruk atmaya devam ederken ayaklarımı haraket ettirip Eray'ın yanına gittim.
"Eray. Dur. Yapma öldüreceksin onu"
"Gebersin piç" gözü dönmüş birini nasıp zapt edebilirim ?
"Eray. Yalvarırım. Korkuyorum. " son cümlemi dedigimde atacagı yumruk havada kaldı.
Şuanda çok korkuyordum. Eray iyi degildi. Benide dövebilirdi.
"Kalk lan. Defol git hemen burdan" çocugun yakalarınından tutup havaya kaldırdı. Ayakta duracak mecalı yoktu çocugun.
"Abi... Sö-zh.. Kahrışmayacağım" zar zor nefes alıp zar zor konuşuyordu. Haline çok üzülmüştüm. Eray neden dövmüştu?
"Defol. " Eray bagırınca çocuk duvardan destek ala ala gitmeye başladı.
Eray'a baktıgımda elini yumruk yapmıştı ve titriyordu yumruk olan eli.
Şaşkınlıkla ona baktım.
"Eray iyi misin?" cevap vermedi. Yere bakıyordu. Sinirli duruyordu hala. Biraz ona yaklaştım.
"Eray. Cevap ver korkuyorum" şuanda burda durmam bile hata gibi. Eray'ın şuanki halinden korkuyordum. Ama onu burda bırakmak istemiyordum. Yumruk olan elini tuttum.
"Eray cevap ver" elini güven verici sıkınca bana baktı.
"Bana borcun vardıya hani?" evet vardı ama şuanda bu olayla ne alakası olabilir.
"Evet vardı" dedim
Para teklif etmiştim kabul etmemişti. Bende senden birşey istersem ödersin demişti sadece.
"İşte borcunu ödeme zamanı"
"Nasıl"
"Sarıl bana"
----

Oylar biraz artabilir mi? Hergün bölüm yazıyorum.

Okuyan yorum yapan begenen herkese TEŞEKKÜR EDERİM.

Sizleri seviyoruuum. :*

SENİ SEVİYORUMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin