Size bayrama özel bir süprizim var! :))
ERAY'IN AĞZINDAAAN :D
Çocuk gibi etrafında dönmeye başladım. Arabadan ilk indiğimiz an gözlerinin parladığını gördüm. Mavi gözlerinin içinde küçük bie parıltı, beni bile mutlu etmişti. Yeşillik alanları seviyordu demekki.
"Öyle böyle değil, çok seviyorum," diye tekrardan bağırınca, gülümsedim.
"Bende," dedim sessizce.
"Bende.."
Son kez etrafında döndükten sonra yanıma oturdu.
"Çadır mı kursak buraya?"
Suratını inceledim, belki şaka yapıyordur diye ama hayır, ciddi söylüyordu. Surat ifadesi değişmeyince güldüm. Cidden aptaldı bu kız. İnce belinden tutup kucağıma çektim onu. Şimdi onu öpecektim ama öperken kendimi kaybetmekten korkuyordum. Kendimi kaybedi onun canını yakmak istemiyordum. Onu öperken bir başka hissediyordum. Daha ileri gitmek istiyordum ama bunu yapmayacaktım.
"Cevap vermedin," dedi elini yanağıma koyarak.
"Aptalcık, buraya çadır kurulmaz. Dağın tepesi ve esiyor. Sert bir rüzgarda uçarız."
Burayı canım sıkkınken bulmuştum. Neden canımın sıkkın olduğunu hatırlamıyordum. Arabaya binip sadece sürmüştüm. Kafa nereye ben oraya misali.
"Ozaman hadi, fotoğraf çekilelim."
Bu kızlarım fotoğraf merakını anlamıyordum. Normalde fotoğraf çekilmekten hoşlanmazdım fakat Eslin'leyken değişiyordum.
O, farkında olmadan hal ve haraketleriyle beni değiştirirken, ben kendimi engellemeden değişiyordum.
Okula ilk geldiğim zaman dikkatimi ilk Eslin çekmişti. Duruşuyla, bakışıyla, duruluğuyla..
İnsanları çok iyi tanırdım. Onları tanımama bir bakışım bile yeterdi. Eslin'ide bir bakışımla tanımıştım.
İnsanlara güvenmem. Ama Eslin'i ilk bakışımda güvenmiştim. Bu yüzden Seray'ın onunla arkadaş olmasını istemiştim. İlk fazla onunla konuşmamamın nedeni; onu incelememdi.Çözmeye çalışıyordum onu.
Çözmeye çalıştıkça ona yakalanmaya başladığımı fark ettim.
O gülerken , bende de gülümseme olmaya başlamıştı. Tuhaf bir kızdı. Kendisini beğenmiyordu. Oysa duru bir güzelliğe sahipti. Düşüncelerini bazen merak ediyordum.
"Gülümse."
Kameraya güldüğünde gözlerime.baktım. Mutlulukla parlayan maviliğine..
Suratımı ona yaklaştırıp dudaklarına dokundum.Ona dokunmak hoşuma gidiyordu.
O, fotoğrafımızı çekerken, ben dudaklarımı boynuna değdirdim. Saçlarının şampuan kokusu burnuma doluyordu ve buda benim hoşuma gidiyordu.
"Birkez gülümse bari."
Eliyle suratımı kameraya çevirdi. Ben kamerayla bakışırken , dirseğini karnıma geçirdi.
"Eslin," dedim uyararak. Herhalde hayatında hiç dirsek yememişti. Çünkü dirseğin değdiği yerin nasıl acıdığını bilmiyordu.
"Birkez gülümse sadece."
Gözlerime yalvarırcasına baktığında sinirle oflayıp, kameraya zorla gülümsedim. Benim zorda olsa gülümsememi görünce , onun suratında sırıtma oldu. Suratındaki sırıtmayı görünce bende içten bir gülümseme olmuştu. Cidden bu kızla bir şey vardı.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
SENİ SEVİYORUM
Ficção AdolescenteEslin ile Eray'ın tatlı, bir okadar da sevimli aşk hikayesi... "Gerizekalı." "Aptal." Belinay ile Aras'ın saçma ilişkili hikayesi... "BelA" "Sinek mi, sivrisinek mi?" Seray ile Seymen'in tartışmalı tutku hikayesi... "Çingene" "Korkaksın... Kaçıyorsu...