24

3K 141 52
                                    

Fotograf Eslin
Gecikme için özür dilerim.

İyi okumalar :)

Bundan sonra konuşacağım cümlelere dikkat edeceğim. Kurdugum cümleyle insanlar beni vuruyor çünkü . Kala kalıyorum.
Bir süre Eray'a cevap vermeyip yan proflini izledim.
Sonra onun sordugu soruyu kendime sordum.
'gülmesini görmek istiyor muyum' Evet güzel gülüyordu. İnsanı o gülüşüyle alt edecek bir kapasitesi vardı. Gülerken kısılan gözleriyle insanları büyülüyordu. Daha çok sayacagım madde var fakat kendime yediremiyorum. Bu maddeleri sayarken onu düşünüyorum ve onu düşünmek beni tuhaf ediyor. Ne oldugunu anlayamıyorum ama bir tuhaf ediyor beni işte.
"Ben.." konuşacakken telefonuma mesaj gelince sustum ve mesajıma baktım. Yine o anonimdendi.
"Ayrılık uzamadı mı?" gözlerimi büyütüp mesaja baktım. Ne demekti bu. Yoksa beni kaçıracak mıydı? Yok artık. Olmaz dimi öyle birşey.
"Eslin" Ya olursa?
"Eslin noldu?" Tekrar tekrar mesajı okudum. Bu mesaj bir insanın kaçırılacagını haber veren bir mesajdı.
Arabanın durdugunu farkettim ama hiçbirşey yapmadım. Eray'ın kapısının açılıp kapanma sesinden bir kaç saniye sonra benim kapımda açıldı. Kolumdaki eller beni arabadan çıkardı.
Sadece ela gözlere baktım. Kayboldugumu hissettigim gözlere...
"Noldu?" birşey demeden elimdeki telefonu ona verdim. Mesajı sesli okuduktan sonra açık kapıdan telefonumu hızla içeri attı.
"Kaçıracak mı beni?" biraz suratıma baktıktan sonra gülmeye başladı. Şaşkınca suratına yakışan gülmesini izledim.
"Seni nasıl kaçıracak,söyler misin bana" dalga geçiyir gibiydi benimle.
"O mesaj kaçırılacagımın habercisiydi. Okudun sende"
Gözlerini hafif açarak kafasını yana yasladı.
"Sence ben buna izin verir miyim.?" vermezdi dimi?
Birşey demeden uzunca ela gözlerle bakıştım. Valla yalan söylemiyorum ben bu ela gözlerin içinde bildigin kayboluyorum.
"Kim bu mesaj atan" düşüncemde bu soru bile yoktu. Nasıl çıktı ağzımdan bende bilmiyorum. Eray sıkıntıyla elini saçlarına geçirdi.
"Gürkan" tanıyormuş gibi konuştum.
"Geçen birlikteydik zaten."
"Konuşmassan anlatacagım" kafamı salladım.
"Seni sokakta sıkıştıran erkekler vardıya. Ben geldigimde sana dokunan biri vardı. İşte o. Emin degildim onun oldugundan ama sonra herşey kesinleşti ve onun yaptıgı ortaya çıktı" o gün aklıma gelince tüğlerim diken diken oldu. Çenemi avuçlayan kişiydi demekki. İyide ben naptım ki?
"Benle ne alakası var?"
"Senden sonra biraz pataklamış olabilirim" gözlerimi büyütüp Eray'a baktım. Onun yüzünden tehtit mesajları alıyordum.
"Gerizekalı" dedim sinirle.
"Aptal" hayretle kaşlarım kalktı. Bişey yapmamıştım ve yine aptal ben olmuştum.
"Ben naptım şimdi"
"O gece eve götürecektim seni. Senin inadın tutmasaydı başına bela almazdın"
"Ben mi dedim döv diye. Nasıl dövdüysen artık, senin yüzünden başıma bela aldım"
Hafif sırıttı ve cevap verdi.
"2 gün hastaneden çıkamadı" gözlerimi kocaman yapıp Eray'a baktım. Çok rahat duruyordu. Ben biriyle tartışınca bile üzülüyorum ama Eray takmıyor bile.
"Niye dövdün"omuz silkti.
"Canım istedi. Merak etme benim pisligimi sana bulaştırmayacagım. Birkaç gün sonra Gürkan hayatından çıkacak" kesin bir bilgi mi bu bilmiyorum ama Eraya inanıyorum.
"Korkulacak birşey olmaz dimi"
"Ben oldugum sürece hayır. Ben olmasamda birşey yapamazya neyse"
"Nasıl yani" elini 'boşver ' der gibi salladı ve arabanın önünden ilerlemeye başladı. Kapısını açıp içeri bindiginde ben hala öylece bakıyordum.
"Ben gidiyorum. Sen kalabilirsin öyle" Eray böyle deyince bende hemen arabaya binmiştim.
Ben şunu farkettim. Eray yanımdayken korkmuyordum. Nedenini bende bilmiyorum ama korkmuyorum. Güvende hissediyorum. Dokunulmazmışım gibi hissediyorum.

Eve geldigimizde konuştum.
"Teşekkür ederim" Bana biri teşekkür etse cevap veririm kafa sallamam. Ama Eray öylemi ? Değil tabikide. Kafa sallıyor. Daha birşey demeden kapıyı açtım .
"Görüşürüz" evet bunu Eray söylemişti. Buseferde ben birşey demeden eve dogru ilerlemeye başladım. Anahtarla kapıyı açacakken annem benden önce davranıp kapıyı açtı.
"Hoş geldin kızım" annemin yanağından makas alarak salona geçtim.
"Oy benim kızım gelmiş" babam kollarını açınca gülerek gidip ona sarıldım.
"Ama bu kız kurt gibi aç" evet çok açtım hemde.
"Kurt deyince kurtlar vadisi geldi bak şimdi aklıma" babama 'sen ciddimisin?' der gibi baktım. Daha fazla bu söyledigine dayanamayarak odama çıktım. Eşofmanlarımı giyip aşagı koşar adım inerken merdivenden aşağı yuvarlanacaktım. Son anda yırttım.
"Kafanı gözünü yaracaksın ordan birgün" anneme bakarak omuz silktim.
"omuz silk sen anca. Hadi sofrayı kurmaya" inanamıyorum.
"Iı. Ben tokum. Size afiyet olsun" arkamı dönüp ilerleyecekken annemin konuşmasıyla durdum.
"Hemen" babam kahkaha atınca sinirle ona baktım ve mutfaga gittim. Cidden nefret ediyorum sofra kurmaktanda, toplamaktanda.
----
"Ben çıktım" diye anneme seslenerek kapıyı kapadım.
Ayakkabılarımı giyip ilerlemeye başladım. Dikkatimi tanıdık beyaz araba çekince oldugum yerde durdum.
Bu duruma alışamamıştım .
Tekrar ilerlemeye başladım ve arabanın kapısını açtım. İçeride Eray yoktu. Geri çekilip Etrafa baktıgımdada hiçbiyerde göremedim. Arabaya eğilerek çantamı koltuga koydum ve telefonumu aramaya başladım.
Bana mesaj attıgı gün telefonuma numarasını kaydetmiştim.
"Burdayım arama" yerimden sıçrayacaktımki kafamı arabanın tavanına çarptım. Eray kahkahalarla gülerken ben kafamı tutuyordum.
"Cidden aptalsın" sinirle ona baktım. Arka koltukta yatıyordu.
"Sende gerizekalısın. Ne diye ses vermiyosun. Hem ne bok yiyosun sen orda" Eray hala gülerek cevap verdi.
"Bakalım beni görecekmisin diye ses vermemiştim. Eslin. Sana birşey söyleyeyim mi"
"Söyle"
"Cidden aptalsın" 32 dişini göstererek sırıttıgında sinirlenmeye başlıyordum.
"Bana aptal deme. Hem napıyorsun sen orada"
Kendisini toparlayarak arka koltuktan ön koltuga geçerek oturdu. Arabanın dışındaki kapıları boşa yapmışlar zaten.
"Seni beklemekten sıkıldım. Bende arkada dinleniyordum." birşey demeden hala kafam arabanın içindeyken vücudumuda içeri sokup oturdum.
Başım sızlıyordu.
-----
Sinirle Seymene baktım.
Sabahtan beri iğrenç, birbirinden bağımsız espiriler yapıyor. Tabii bende kahkaha atıyorum ama Seymenin tipine. Yoksa espirisine gülmüyorum.
Aras "Seymen sikicem lanet olası çeneni." Seymen sandalyede yayılarak konuştu.
"Çenemi nasıl yapacaksın acaba."
"Yeter artık. Ben gidiyorum" Belinay ayaklanınca ona baktım.
Aras "Gitmen isabet olur"
Belinay "Niyeymiş o"
Aras "Seni görmek istemiyorum" Aras bukadar açık sözlü olmasan.
Belinay'ın gözlerinin doldugunu farkettim.
"Bende seni görmek istemiyorum ama heryerde bitiyorsun"
Aras tek kaşını kaldırdı.
"Her tenefüs yanımıza gelen sensin" Belinay birşey demeden Aras'a baktı. Aras'la derince bakıştıktan sonra Belinay sinirle ilerlemeye başladı.
Seray "Aras geberticem seni" diyerek ayaklandı.
omuz silkti beyfendi.
" Birdaha arkadaşıma laf etmeyeceksin" dedim bende sinirle.
Seymen " tartışma kokusu alıyorum. 1 dakika bekleyin çekirdek alayım"
Seray "Sen kes sesini" Seymen elini ağzına götürerek fermuar çeker gibi yaptı.
Aras "Kendi laf söylüyor."
"O söylüyorsa bile sen cevap verme. "
Diyerek oturdugum sandalyeden kalktım.
Aras "Nedenmiş o? Benim ağzım yok mu? Oda haddini bilerek konuşacakki bende susayım" tam ağzımı açıp bağıracaktımki Eray konuştu.
"Aras sözlerine dikkat et. Karşında erkek yok" Aras karşısında bir kız oldugunu yeni farkediyor gibi bana baktı "Tamam haklısınız.Özür dilerim"
Seray "Bizden değil Belinay'dan özür dile" Aras kafa salladı ama birşey demedi. Son kez masaya baktım ve ela gözlerle göz göze geldim. Gözlerimi kaçırıp ilerlemeye başladım. Seray da benle birlikte yürüyordu.
Sınıfa baktık ama Belinay yoktu. Lavaboda olduğunu zekilikle tahmin edip , lavaboya gittik. Bi kaç kız vardı.
Kapıları tek tek yokladıktan sonra en sonuncu kapı kilitliydi.
Seray "Belinay' diye seslendi. Bir burun çekiş duyuldu. Evet içerde Belinay vardı.
"Kızlar bi dışarı çıkabilir misiniz?" Kimse Seray'a birşey demeden çıktı.
"Belinay aç kapıyı kimse yok" diyerek kapıya vurdum. Kapı yavaşça açılırken gözleri kızarık Belinay çıktı.
Ah Aras ah.
Belinay Serayla ikimize baktıktan sonra birden ağlamaya başladı. Serayla ikimiz hemen sarıldık.
Ben uzun süredir kimseyi sevmiyordum. Sevmek istemiyordum. Eğer seversem canım yanacaktı.
"Ağlama" Belinay burnunu çekerek geri uzaklaştı.
"Tamam laf dalaşına giriyoruz ama ben hiç beni istemedigini düşünmemiştim. " Benimde gözlerim dolmaya başlamıştı. Arkadaşımın ağlamasına kıyamıyordum.
Seray Belinay'ın Aras'a karşı birşeyler hissettigini biliyor.
Eğer kar oynadıgımız gün Aras Belinay'ı sinir etmeseydi böyle olmazdı.
"Ağlama. Yoksa gider Aras'ı döverim" Seray'ın bunu demesiyle azda olsa Belinay gülümsemişti.
Belinay'ın elini yüzünü yıkadıktan sonra sınıflara çıktık.
Sıramıza oturdugumuzda Belinay dalıp gidiyordu.
"Neyin var" irkilerek bana baktı.
"Eğer o gün kafasına kar atmak istemeseydim ve laf dalaşına girmeseydik belki şimdi arkadaş olacaktık ." Tüm suçu kendinde buluyor. Tek suç benim arkadaşımın degilki birazda Aras'ın . Kim dedi ona arkanı dön. Arkasını dönmeseydi olmazdı. Haklıyım dimi?
"Sevmiyorum aslında. Belki bir hoşlanma olabilir . Belkide sadece beğeniyordum bilmiyorum ama bana en çok koyan şey beni görmek istememesi. "
"Saçmalama. O sinirle öyle demiştir. Eminim özür diler. Üzme kendini. Bak bende üzülüyorum" Belinay daha birşey demedi. Ulan Aras tam dayaklıksın.

Belinay Aras'ı görmemek için erken gitti. Bende tek başıma Eray'ları bekliyorum. Hayır yani okul boşaldı onlar yok.
"Eslin" arkamdan ismim söylenince dönüp baktım. Birden korkuyla geri adım attım. Karşımda bana sırıtarak bakan Gürkan vardı.
Bir adım daha geri gittim. O mesajdan böyle şeyler olcagını anlamalıydım. Şimdi nolacaktı. Eray yine beni kurtarabilecek miydi?
"Sencede ayrılık uzamadı mı? "
-------

(Kivircikmarulll) YENİ HİKAYE YAZIYOR BAKABİLİRSİNİZ

Yorum yazan oy veren mesaj atan herkese çok teşekkür ediyorum.
Okunma sayısı harika. Çok saolun.
Evet anonimin kim oldugunu öğrendik :)))

Sizleri çokça seviyorum.

SENİ SEVİYORUMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin