SENİ SEVİYORUM

55

Tatile gezmek için,eğlenmek için gelinir ama biz evde dışarı çıkmıyoruz . 1 haftadır takılı kaldık bu eve. Belinay kendi çapında, Aras kendi çapında, Eray hala sinirli, Seray desen Seymen 'e bakıyor. Ben internetten yemek tarifi bulup yapmaya çalışıyordum. Seymen ise yatıyor. Eray o gün Seymen'i kapıya atmıştı. Eray haklı. Gay deyip deyip duruyordu Seymen. O gecede yağmur yağınca Seymen hastalandı. 1 hafta boyunca hiçbir şey yapmadık. Sıkıntıdan ölünüyorsa ben ölecektim ozaman.

"Lütfen yarın denize gidelim," dedim. Havalar çok sıcaktı ve biz evde bu sıcakta oturuyorduk.

"Evet ya. Bune böyle, kös kös oturuyoruz," dedi Belinay. Tatile geldik ama evde oturuyorduk. Nasıl bir şeydi bu? Tatilim ziyan olacak diye üzülüyordum.

"Denize mi gitmek istiyorsunuz?" kafamla Eray'ı onayladım.

"Seymen gelmezse gideriz," dedi Eray.

"Niye lan. Ben insan değil miyim?"

Yavaşça indi merdivenlerden Seymen.

Aras "İnsan gibi davranmadıgın için şüphelerimiz var, dostum"

Seymen "Sen insan olmadığın için başkalarınıda insan olarak görmemen doğal"

Gülmemek için dişlerimi birbirine bastırdım. Birbirlerine çok ağır laflar etseler bile, hala gülerek konuşabiliyorlardı. Üstelik Seymen hasta bile oldu. Bana aynısını Belinay yapsa, onu asla affetmezdim. Tuhaf bir arkadaşlıkları vardı. Ne olursa olsun birbirlerine gönül koymuyorlardı.

"Ga- eee Eray, geleceğim değil mi?"

Seymen hiçbir zaman akıllanmayacaktı herhalde.

"O ağzını kırmamı istemiyorsan, çok konuşma," dedi Eray.

"Ben konuşmadan duramam ki."

"Belli," dedi Seray.

Birkaç saat yarın yapacaklarımızı konuştuktan sonra herkes yatmaya gitti. Seray kanepede yatıyordu. Artık Seymen'le yatmak istemediğini söyledi. Seymen gerizekalıydı valla. Seray'ın onu sevdiğini göremiyordu. Seymen kendi odasına girince Belinay'lara döndüm.

"Aras lütfen, bak ayağım ağrıyor yoksa ben gidip alacağım," dedi Belinay. Neyden bahsediyorlardı bunlar?

"Bir su için aşağı inemem"

"Bir cömertlik yapıpta, su alıp gelemiyorsun zaten"

Belinay baya sinirlenmiş gibi duruyordu. Belinay, istediğini alamayınca huysuzlanan kızlardandı.

"Ben senin kölen değil, sevgilinim"

Eray'a baktım. Bunların tartışmalarını dinlemek doğru değildi. Ama insan merak ediyor.
Belinay'ın kaşları çatıldı.

"Seni kölem olarak gördüğümü mü düşünüyorsun?"

Eray'ı dürttüm. Şu olaya el atması lazımdı. Omuz silkince kolunu cimcikledim.

"Kendin gitmek yerine sürekli beni yolluyorsun. Bence bu her şeyi açıklıyor"

Hayır. Belinay öyle bir kız değildi. Kimseyi köle olarak görüpte iş yaptırmazdı.

"Öyle mi? Sen beni hiç tanıyamamışsın. Köle gözüyle asla sana bakmadım. Su almaya yollama nedenim; hastayım anladın mı? İçimi değiştirecektim"

Yapma be. Kafamı utançla eğdim. Sırf sinirli olduğu için bunları söylemişti Belinay. Ama daha sonra utanacaktı biliyordum. 2 erkeğin yanında böyle demesi, yerin dibine sokmuştu beni.
"İyi geceler," deyip, hemen odaya kaçtım. Belinay tam dayaklıksın. Eray'da odaya gelince kendimi yatağa attım. Suratına bakma cesareti bulamıyordum. Üzerinde ki tişörtü çıkardı. Bu aralar hep çıkarıyordu.
'neden çıkartıyorsun?' diye sordugumda ise, 'sıcak,' diyordu.
Gözlerimi sıkıca yumdum. Ciddi anlamda o utanç beni ele geçirmişti.