57

2.1K 118 35
                                    

Kalbe saplanan bir sancı hiç hisseder miydi insan? Ben hissettim. Hissettim işte o an.
Küçük bir sancı, canımı yakmaya yetmişti.
Dolu dolu gözlerimle son kez fotoğrafa baktım. Elimde buruşturarak , avucumda tutmaya başladım. Hiçbir çığlık, hiçbir berlirti vermeden yavaşça salona ilerledim.

"Eslin noldu? Suratın kireç gibi," dedi Belinay.
Eray'da gelmişti ve koltukta oturuyordu. Benim halimi görünce ayağa kalktı. Elimle 'dur' işareti yaptım.

"Geleceğim."

Bana bile tanıdık gelmeyen bir sesle söylemiştim bunu. Eray bir şeyleri anlamaya çalışır gibi suratıma baktığında , kafamı çevirerek ilerlemeye başladım. Hepsi arkamda şaşkınca duruyorlardı. Her geçen saniye dahada çok sıktım fotoğrafı avucumda. Eray'la kaldığım odaya gelince bir hüzün kapladı içimi. Şöyle bir baktım etrafa. Çok fazla zaman geçirmemiştik bu odada ama yinede bir yaşanmışlık vardı. Ben ilk kez bu yatakta Eray'la ileri gitmiştim. Bana değen dudakları bir başkasınìn tenine değmişti. Gözlerimin dolu dolu olmasına rağmen ağlayamıyordum. Akmıyordu lanet olası yaşlar . Aksa belki kalbimdeki acıyıda beraberinde götürürdü ama lanet akmıyordu . Yavaşça ilerleyip kenardaki valizimi elime aldım. Biranda hissizleşmiştim sanki. Kapıdan çıkıp merdivenlerden inmeye başladım. Ellerim ne kadar acısada kalbimin acısını geçmıyordu
Merdivenleri zorlanarak indikten sonra salona gittim. Beni ilk gören Eray olmuştu . Bir valize bir bana bakıyordu. Yerinden öyle bir kalktı ki, görende beni önemsediğini sanır. Eğer önemseseydi onunla öpüşmezdi. Bilirdi canımın yanacağını.
Eray'ın kalkmasıyla herkes bana baktı.

"Eslin."

Eray'ın dudaklarından fısıltı ile çıkan ismimi ağzından okumuştum. İşte o an sağ gözümden yaş aktı. Sonra sol. Yavaş yavaşta ikiside aynı aynda akmaya başladı.

"Eslin noldu?" Eray yanıma geldiğinde, yanından geçip gitmek istedim ama izin vermedi.

"Eslin'im noldu?" diye sordu Belinay. Eray koluma dokununca o an tüm sinir vücuduma yayıldı. Avucumda sıkı sıkı tuttuğum fotoğrafı Eray'ın suratına attım. Fotoğraf yere düşmeden Eray yakaladı. Büzüştürdüğüm fotoğrafı açıp baktıktan sonra dona kaldı. Herkes Eray'ın elindeki fotoğrafa bakarken, ben Eray'a bakıyordum. Vereceği tepkileri bekliyordum.

"Senin gibi şerefsiz görmedim."

Benim canımı yakan konu beni aldatmasıydı. Sevgili değildik. Biz sevgili gibi olsakta birbirimize sevgili demiyorduk . Aptal ve gerizekalı diyorduk. Eray'ın neden bana aptal dediğini anladìm. Gerçektende aptalmışım.

"Yemin ederim ben öpmedin," dedi Eray. Boş boş gözlerine bakıyordum sadece. Omuzlarımı tutup sarstı beni

"Ben öpmedim, Eslin."

"Gideceğim," dedim sadece. Eray'ın ela gözleri yavaşça sinirlendiğini belli etti.

"Seni aşşağlık herif."

Belinay Eray'a vurmak için hamle yaptığında, Aras onu durdurdu.

"Aras bırak!" Belinay Aras'ın elinde çırpınsada, Aras bırakmıyordu. Seymen'le Seray ise şaşkınca olanları izliyordu. Belinay Aras'ın elinden kurtulup; hemen yanıma geldi.

"Yürü gidiyoruz."

Bir elini valizime, diğer eliylede kolumu tuttu. Belinay beni ilerletirken , Eray sertçe Belinay'ı çekerek benden uzaklaştırdı.

"Gerizekalı," diye bağırdım birden. Belinay'ı itmesi dahada sinirlendirmişti beni.

"Aras bırak! Hepiniz şerefsizsiniz. lan bırak!"

SENİ SEVİYORUMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin