37

3.1K 150 32
                                    

Fotograf: uyuyuş şekilleri

Umarım begenirsiniz.
İyi okumalar.

Sadece susmak istedim ve sustum. Bazen susmak en güzel cevaptır.
Kalbimin bukadar hızlı atması hiç normal birşey değil. Eray bende hep bu etkiyi bırakıyor. Sürekli onu gördüğümde içimde tanımlayamadığım hissler oluşuyor. Nedir bu?
Mutfakta sadece ikimizin nefes alış-veriş sesleri duyuluyordu. Eray'ın nefesini tabiikide duyacağım çünkü kafası omzumda.
"Acıktım" gülümsedim. Az önce ki konuyla ilgili daha başka birşey dememesi beni mutlu etmişti.
"Çekilde hazırlayayım"
"hayır" dirseğimle itmeye çalıştım fakat daha sıkı sarıldı. Atma lan bukadar hızlı. Kalbim yerinde duramıyor resmen halay çekiyor.
"Nasıl hazırlayacağım ozaman."
"Birlikte hazırlayalım. Kalp atışlarından ayrılmak istemiyorum" yutkundum. Kalbim halay çekerse tabiiki duyar sesini. Eray... Lütfen bırakma bende böyle etkiler. Sevmekten korkuyorum. Üzülmek istemiyorum.
"Ben hazırlarım git otur"
"Çok konuşma. Evde kalacaksın" kafasını omzumdan çekti ama elleri hala vücudumdaydı. Ellerini arkamdan pizza kutusuna uzattı ve benim sinirle açamadığım kutuyu hemen açtı. Gülümsedim. Sonra bende ona yardım etmek için biraz yükseldim ve tereği açarak tabak çıkardım. Eray hemen arkamda ve elleride iki yanımda olduğu için haraketlerim kısıtlıydı.
Bir parça pizza koparıp bana uzattığında sırıtarak yedim.
"Nasıl olmuş"
"Sen mi yaptın?" Diye dalgasına sordum.
"Tabiiki ben yaptım. Buraya getirmeye üşendim de adama verdim o getirsin diye" dedi kıvırarak. Suratımda büyük bir sırıtma oldugunda bende küçük bir parça kopardım ve kafamı sola çevirerek Eray ' a uzattım.
"Kesin öyledir" Eray kafasını uzatarak elimdeki pizzayı yedi. Ama bu işte bir terslik var. Suratlarımız birbirine çok yakın. Çokunda çoku. Kafam tutuldu sanki çeviremiyorum. Eray birden beni belimden tutup tezgaha yasladı. Gözlerim şaşkınlıkla açılırken telefon çaldı. Eray çok yakınlığımızı biraz açarak anlıma anlını koydu ve gözlerini kapadı.
"Kim arıyorsa sikeceğim" diyerek benden birden ayrılınca baka kaldım. Az önceki yakınlılıgımızın etkisi hala üzerimdeydi. Biz az daha öpüşecektik. İnanamıyorum.
"Lan seni yarın sikeceğim. Ne diye arıyorsun. Bidaha arama sen beni. " diye bağırmaya başladı Eray. Onun bağırmasıyla kendime gelip tezgahtan uzaklaştım.
"Bunun için mi aradın Seymen. Yemin ederim elimden kurtulamayacaksın. Yarın gözükme" diyerek telefonu kapayıp sertçe masaya bıraktı. Kalbim biraz yavaşlayınca boğazımı temizleyerek konuştum. "N-ne diyor" ellerini masadan ayırıp bana döndü.

"Gel beni si.. Tövbe tövbe. Birgün bu çocuk elimde kalacak. Bara gel diyor" baya bir sinirlenmişti. Beni öpemediği içinmiydi bu siniri. Al işte yine heyecanlanmaya başladım.

"Gidecek misin?"

"Gidersem onu oraya gömerim. Ulan en güzel anımı mahffetti." nefesimi tuttum. Beni öpemediği için sinirlenmişti. Ve o anı en güzel anıymış. Allahım sana geliyorum. Sakin ol Eslin.

"Neyse. Biz yemeğimizi yiyelim"

------
Bir, iki bulaşığıda makinaya dizip salona gittim.
Eray televizyon izliyordu.
Sessizce gidip yanına oturdum. Kafasını bana çevirdi.
"Babanın eşofmanını giymek zorundayım yine dimi?"
"Tabiiki de"
Eray ofladı. Ne vardı ki babamın eşofmanında. Sadece boldu. Aşırı bol.
"Uykum geldi. Git getir eşofmanıda yatalım"

"birlikte mi uyuyacağız?"

"İstersen sonsuza kadar birlikte uyuyalım"

"Yok kalsın" diyerek kendi odama çıktım ve eşofmanlarımı giydim. Annemlerin odasına gidip babamın eşofmanlarını alıp merdivenin tepesinden Eray'a seslendim. Aşağı inmeye üşendim.
"Üstüme birşey giymeyeceğim. Zaten sana sarılınca sıcak oluyor" hiçbirşey dememe fırsat vermeden eşofmanı alıp odama girdi. Bu çocuk gerizekalı. Ama en tatlı gerizekalısından.

SENİ SEVİYORUMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin