(Yayımlanma Tarihi; 28.08.21)
•••
Üzerime sabah evden çıkmadan önce okula gelirken aldığım uzun kot ceketimi geçirip çocuklarla vedalaştıktan sonra ağır adımlarla sınıftan çıktım. Diğer Öğretmen arkadaşlarla kısa bir baş selamı ile selamlaşarak okulun binasından çıkış yaptım. Yorgun adımlarım birbirini takip ederken okulun bahçesinde bulunan demir kapıya yöneldim.
Yaklaşık 1,5 haftadır okul çıkışında Cengiz denen adam ve birkaç arkadaşı bahçede toplanıyorlardı. Ben ise görmüyormuş gibi yaparak muhattap olmadan ayrılmak için hızlı adımlarla çıkışa yürüyordum.
Asıl sorun ise o ve arkadaşları bunu fark edip peşime takılıyor olmasıydı. Ben ne kadar huzursuzluğumu belli etsemde beni pis bakışlarıyla süzmekten geri kalmıyorlardı.
Eymen'e birkaç gün önce bu durumdan bahsettiğim için birkaç gün geldiği okula benim için her gün gelmeye başlamıştı fakat sorun şu ki sayıları Eymen'i yerle bir edebilecek kadar fazlaydı.
Bu duruma bir çözüm bulacağını ve babasıyla konuştuğunu söylediğinde içim bir nebze de olsa rahatlamıştı.
Adımlarımı daha da hızlandırıp çıkışa yürürken onların da arkadaki hareketlenen bedenlerini ve seslerini duyuyordum. Bedenimde saf korku kol geziyordu. Benim yüzümden Eymen'e de zarar gelmesinden korkuyordum.
Ayaklarımın birbirine dolanmaması için büyük bir çaba sarf ederken büyük sert bir gövdeye başımın çarpmasıyla sızlandım. Dengemi kaybetmesem de anında omzuma sarılan kollara tutunarak başımı hafifçe kaldırdım.
Asrın Üsteğmen her zamanki çatık kaşlarıyla başımın üzerinden arkama baktığını ve göğsünün hızla inip kalktığını görmemle içim garip bir şekilde rahatlamıştı.
İlk tanışmamızdaki tek kelimelik cümlesi doldu aklıma. 'Güvendesiniz..'
"Arabaya geç ve beni bekle."
Birden bire aramızdan kaldırdığı resmiyetle gözlerimi birkaç kez kırpıştırdığımda ne dediğini anlar anlamaz omzumu saran kollarının bedenimden ayrıldığını hissettim.
Bakışlarını takip etmesem de nereye baktığı zaten belliydi. Cengiz ve arkadaşlarına bakıyordu. Yanımdan geçip onlara ilerlemek için bir hamle yaptığında elimi üzerinin sivil olduğunu bile yeni fark ettiğim lacivert tişörtün üzerinden göğüsüne bastırdım.
"Gitme Asrın. Çok fazlalar, eve gidelim."
Korktuğumu bariz belli eden sesimle birlikte ellerim sert göğüsündeki elimi bulduğunda gözlerini arkamdaki insan müsveddelerinden çekip bana çevirdi. Kaşlarını çattığı için alnının ortasında oluşan yarık ona söylediklerimle beraber biraz da olsa yumuşamıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SARFINAZAR ~İçimdeki Yıldırım~
Teen Fiction"Fazla vaktinizi almayacağım, direkt konuya gireceğim. Birçok şeyin farkındayım. Bana karşı beslediğiniz duygularınızın da, her görev emrinde dönüşümü beklediğinizin de, her yara aldığımda acı çektiğinizin de hepsinin farkındayım." Gözlerini gözler...