"Fazla vaktinizi almayacağım, direkt konuya gireceğim. Birçok şeyin farkındayım. Bana karşı beslediğiniz duygularınızın da, her görev emrinde dönüşümü beklediğinizin de, her yara aldığımda acı çektiğinizin de hepsinin farkındayım."
Gözlerini gözler...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
(Yayımlanma Tarihi; 01.09.21)
•••
Gözlerimi bulunduğum odadaki yoğun ilaçla karışık alkol kokan hastane kokusuyla açtığımda başımda Teğmen Eren ile birlikte ikisi de uzun boylu biri esmer diğeri ise kumral iki adam daha duruyordu.
"Efnan diyebilirsin Eren, rahat ol lütfen." Bakışlarım kapının önünde dikilen diğer iki ardaşına çevrildiğinde onları da beni izlediğini fark etmiştim.
"Beni siz mi buldunuz?" Eren'in gözleri diğer iki arkadaşıyla buluştuğunda ciğerlerine sıkıntılı bir nefes çekti.
"Aslında Asrın komutanım buldu. Onu aramış üstüne bir de Eymen adında birine mesaj atmışsın. Anlayacağın yerini bulmamız uzun sürmedi."
"Teşekkür ederim." diye fısıldadım boğazıma oturan yumruyla gözlerim dolarken. "Hepinize."
Kısa bir sessizlik oluştu. "Valla bütün tim seni konuşuyor yenge, Nasıl hissediyorsun, iyi misin?"
Yenge mi?
Tim beni mi konuşuyor?
Gözlerim bana soru soran kumral adama ağır ağır döndüğünde Eren olduğu yerde huzursuzca kıpırdanarak hızlıca araya girdi.
"Sizi tanıştırmadım. Kumral, yakışıklı ve karizmatik olan İshak. Esmer, tipsiz ve patavatsız olan da Atıf. Aklımda tutman çok basit olsun diye en sade şekilde anlattım." Arkadaşlarına kısa bir bakış atarak beni eliyle gösterdi.
"Efnan'ı zaten tanıyorsunuz. Tim arkadaşlarımın yalnızca ikisi buradalar, diğerleriyle de daha müsait bir zamanda tanıştırırım."
İshak, dudaklarını birbirine bastırmış gülümserken Atıf, Eren'e kaşlarını hafifçe çatarak kınayıcı bakışlar attı. "Pis kaknem! Çekil yengemin yanından aklını bulandırma!"
Önüme gelip gülümsediğinde aynı şekilde bende ona gülümsedim. Elini uzatıp, "Yengem ben timin en yakışıklı, karizmatik, zeki ve kuvvetli üyesi Atıf. Sende Asrın kom-" cümlesi Eren'in onu, "Atıf!" diye susturmasıyla yarım kalmıştı.
Eren'e omuz silkip tekrar bana doğru dönerek elini uzattı, elimi ellerinin arasına bırakacağım sırada kolumda hissettiğim keskin acıyla yüzüm buruştu.
Sol kolum omzumdan dirseğime kadar bandajlıydı. Elini çekip ensesine atan Atıf'ın kafasına vuran İshak, "Oğlum kolu sargılı kızın, görmüyor musun?" diye homurdandı.
