• 3.8 •

176K 8.4K 2.6K
                                    

(Yayımlanma Tarihi;  31

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

(Yayımlanma Tarihi;  31.10.21)

•••

ASRIN / Birkaç saat önce

Asrın, yaklaşık yarım saattir bahçedeki çardakların bulunduğu alanda başını dikey sütunlara dayamış bir şekilde gökyüzünü izliyordu. Kafası bir o kadar da doluydu ama tek bir görüntü, tek bir bakış zihninde dönüp durarak karmaşaya neden oluyor ve o hariç ne var ne yoksa silip süpürüyordu.

Son 1 aydır kendisini tanıyamıyordu.

Gün geçtikçe ona daha fazla alışmış, yokluğunu daha fazla hisseder olmuştu. İlk defa yaşadığı bu duygu bedenini de zihnini de fazlasıyla yoruyordu. Onu her anında yanında, kollarının arasında, bir nefes kadar uzağında istiyordu.

Çalan telefonu ile birlikte gökyüzünde olan bakışları çekilirken elini cebine attı ve telefonunu ikinci çalışın sonuna doğru çıkardı. Erdem abisi arıyordu. Yaklaşık 15 dakika önce yanına uğramış ve onu odasında bulamamıştı. Kendisi fazlasıyla kahve bağımlısı olduğu için karargahı dolaşarak tırım tırım kahve arıyordu.

Kendisi gibi gergin ve uykusuzdu.

Dün gece nöbete kalmasına rağmen eşi evde olmadığı için tek başına eve girmek istemiyordu.

Çağrıyı cevaplandırdığında kendisine söz hakkı vermeden, "Neredesin oğlum? Mert pert, Atıf Allah'ına kavuşmak için saatlerdir dua ediyor, Eren namaza diye kaçtı her yeri ağrıyormuş kahvemi bile getirmedi, İshak antremandan beri ortalarda yok. Eve düşen Yıldırım gibisin amına koyayım! Ben miyim Yüzbaşı sen mi? Ben harcamıyorum bunları bu kadar." diye bağıran abisi ile kaşları hafifçe havalandı.

Duydukları fazlasıyla hoşuna giderken, dudakları farkında olmadan kıvrıldı. "Standart düzeyde bir antremandı."

Atıf'a her seferinde ayrı bir özen gösterse de Mert'i de yakın geçmişi hatırlayarak asla pas geçmiyordu. İshak ve Eren de yaşın yanındaki kurular olarak araya kaynıyorlardı. "Neredeysen geleceğim, söyle hadi."

Gözlerini gökyüzüne çevirirken, "Bahçedeyim." diye mırıldandı. "Çardakların orada."

"Kahve aldırıp geliyorum. Ya da sen yanıma gel, burası daha sessiz."

Asrın onayladığını belli eden mırıltıyla telefonu kapatıp masaya bırakacakken aklına gelen ertesi akşamki yemekle telefon masaya değmeden elini geriye çekti. Yemeğe herkes kendi eşleri ile gelecekti. Yanında olmasını istediği tek bir kişi vardı ve yemek teklifi için saat şu anda epey geçti.

SARFINAZAR ~İçimdeki Yıldırım~Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin