"Fazla vaktinizi almayacağım, direkt konuya gireceğim. Birçok şeyin farkındayım. Bana karşı beslediğiniz duygularınızın da, her görev emrinde dönüşümü beklediğinizin de, her yara aldığımda acı çektiğinizin de hepsinin farkındayım."
Gözlerini gözler...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
•••
( Yayımlanma Tarihi: 14.07.22 )
•••
/ 3 Sene Sonra /
"Dayanabilirim... Dayanmam gerekiyor... kızımın ve güzel kadınımın yanında asla kötü sözler sarf etmemeliyim, yapmamalıyım. Allah'ım..." Kulağıma dolan fısıltı sesleri ile gözlerimi yavaş yavaş aralarken ilk önce bulunduğumuz odanın camı ile karşılaştım. Durumu yadırgayarak etrafta dolaşan gözlerimi hızlı hızlı birkaç kez kırpıştırma ihtiyacı hissetmiştim. Uyumadan önce bu açı sırt kısmımızda kalıyordu. Yatakta resmen iki tur yan mı dönmüştüm?
"Ses çıkarmamalıyım." Asrın'ın fısıltılı sesi biz kez daha kulaklarıma dolduğunda başımı kaldırarak gözlerimi hızlıca yüzüne sabitledim. "Ahh!" Kısık sesli inlemesi ile hızla yerimden doğrulurken elimin altında olan bedeninin bir kısmına çok kısa bir an için gözüm değmiş ve az önce ellerimi bastırarak doğrulduğum bölgenim kasıkları olduğunu ancak idrak edebilmiştim. "Asrın?"
Göğüsüne uzanmış kızımızın sırtını hafifçe pışpışlarken mırıltımı duyar duymaz derin bir nefes vermiş, kıpkırmızı olan yüzünden adem elmasına akan iki damla teri elinin tersi ile hızlıca silmişti. Yataktan hafifçe doğrulup yan taraftaki tekli yatağa Asmin'i bırakırken vakit kaybetmeden hızlıca etrafını yastıklarla çevrelemişti. "Günaydın güzelim."
"Ben... Günaydın birtanem." Eşofmanının önündeki bariz çıkıntıya hiç dokunmadan hemen yanıma uzandığında eli alelacele ensemi buldu, hafifçe doğrularak dudaklarımızı seri bir hareketle birleştirdi. "Eğer uyanmasaydın, beni fena halde mahvedecektin."
"Nasıl? Yani... ahh, evet anladım." Dudakları küçük bir kıvrılmayla çeneme dokunduğunda bulunduğu yere küçük bir öpücük bırakarak burnunu burnuma sürttü. "Özür dilerim, ben inan farkında bile değdim. Aslında hissederdim yani ama... uyurken gerçekten-" Boynuma bastırdığı dudaklarını hafifçe aralayıp derimi iki dudağının arasına kıstırdığında titrek bir nefesle yerimde kıpırdandım. Bu sabah diğerlerine göre daha mı yakışıklıydı? "Şu an iyi misin?"
Dudaklarımın arasından güç bela çıkan kelimelerle başını boynumdan çekerken hayranı olduğum gamzelerini göstererek gülümsedi. "Sizin yanımda olduğunuz her an iyiyim yavrum." Burnunu boynuma doğru birkaç kez sürterek yavaş yavaş yüzlerimizi aynı hizaya getirdiği sırada yakışıklı yüzünü incelemekle meşguldüm. İçine çektiği derin nefes sonrasında aynı benim ona yaptığım gibi yüzünde mükemmel bir tebessümle geriye çekilerek yüzümü uzun bir süre inceledi. Gözlerindeki parlaklık boynuna sımsıkı sarılma isteğimi körüklüyordu. "Sana olan özlemim neden hiç dinmeyecek gibi hissediyorum? Burada, kollarımın arasındasın, her kelimemde nefesim güzel beyaz tenine değiyor ama bu bana bir türlü yetmiyor."
