(Yayımlanma Tarihi; 07.09.21)
•••
Elini ellerinin arasına tutsak etmiş, sıcacık ellerden çekmek için bir hamle yaptığında Efnan'ın bedeninin kıpırdanmasıyla huzursuzlandı. Eğer şimdi uyanırsa ne söylemesi ya da ne yapması gerektiği hakkında hiçbir fikri yoktu.
O'nu kırmak istemiyordu, üzülmesini de istemiyordu fakat başka türlü kendisinden nasıl uzak tutacağı hakkında da hiçbir fikri yoktu.
Yakınında olması iyi değildi.
Kokusunu soluması, tenini teninde hissetmesi kafasını karıştırmaktan ve ona umut vermekten başka bir işe yaramazdı.
Bunlara gerek yoktu.
Onu uyarmıştı, yakınına gelmemesi konusunda ona açık açık ikazda bulunmuştu. Kendisini dinlememiş üzerine bir de kendisine onu alacağını açık açık söylemişti.
Gözlerini kapatarak bu durumun gerçek olmamasını istedi. Ne kadar süre geçti fark etmedi ama kapı iki kez tıklatıldı. Efnan'ın uyanma ihtimaline karşılık sesini çıkarmazken kapı yavaşça aralandı. Birkaç adım sesinden sonra Erdem abisini görünce kaşları daha da çatıldı.
'Bir bu eksikti.' dedi içinden.
Abisinin kendilerini gördükten sonra yüzündeki oluşan ifade ile mümkünmüş gibi daha da huzursuzlandı. Homurdanmaya başladığında Efnan'ın gözlerinin açılmasıyla gözlerini direkt üzerine çevirdi.
Uykusunun hafif olduğunu da istemeden öğrenmiş olmuştu. Belki de huzursuz yattığı içindi en ufak sesi dahi duyması.
Efnan başını ağır ağır kaldırırken gözlerini birkaç kez kırpıştırdı, ellerinin arasındaki büyük iri elin gevşek olması gerekirken kasılı olduğunu fark ettiğinde bakışlarını hızla Asrın'a çevrildi. Gereksiz bir heyecanla ayaklanarak tuttuğu eli bırakmadan mutluluğu yüzüne vurmuş bir şekilde gülümsedi.
"Uyanmışsın! İyi misin? Ağrın var mı?"
Erdem dudaklarını birbirine bastırarak kendisini zor tutarken Asrın'a dönen bakışlarından yutkunduğunu anladı. İtiraf edemese de Asrın'ın da bu durumun hoşuna gittiğini düşünüyordu.
Asrın elini Efnan'ın elinden kurtarırken bakışlarını çok kısa bir süre gözlerinde tuttu. "İyiyim, teşekkür ederim. Buraya kadar zahmet etmenize gerek yoktu."
Sesi soğuk çıksa da kırılmaması için kelimelerini birkaç kez süzgeçten geçirerek konuşmaya çalışıyordu.
"Buraya gelene kadar yorgunsundur diye düşünmüştüm ama sen hâlâ benden koşarak kaçıyorsun Üsteğmenim."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SARFINAZAR ~İçimdeki Yıldırım~
Teen Fiction"Fazla vaktinizi almayacağım, direkt konuya gireceğim. Birçok şeyin farkındayım. Bana karşı beslediğiniz duygularınızın da, her görev emrinde dönüşümü beklediğinizin de, her yara aldığımda acı çektiğinizin de hepsinin farkındayım." Gözlerini gözler...