"Fazla vaktinizi almayacağım, direkt konuya gireceğim. Birçok şeyin farkındayım. Bana karşı beslediğiniz duygularınızın da, her görev emrinde dönüşümü beklediğinizin de, her yara aldığımda acı çektiğinizin de hepsinin farkındayım."
Gözlerini gözler...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
(Yayımlanma Tarihi; 28.01.22)
•••
(Sonlara doğru yetişkin içerik mevcut.) ✨ Bilginize. ✨
ASRIN /
Yaklaşık 4 saattir gözlerini bile kırpmadan izlediği güzel kadınının ne dediği tam olarak anlaşılmayan tatlı homurtuları ile birlikte ellerini sımsıkı sardığı ince belinden yavaşça çekti. Hareketleri yüzünden yüzünün yarısına dağılan saçları görüş alanını kapattığı için parmaklarını ağırca mis kokulu saçlarının arasından geçirdi ve usulca kulağının arkasına doğru ilerletti.
Yutkundu.
Çok güzeldi ve artık tamamen onundu.
Saatler önce yaşadıkları o paha biçilmez tutku bütün damarlarında dolaşmış, tenine temas ettiği dakikalarda dur durak bilmeden adeta kanını fokurdatmıştı. Sahiplenilme duygusunu ilk kez bu kadar yoğun ve doruklarda yaşamıştı.
Bu paha biçilemez bir duyguydu.
Sevgisini her daim hissettiriyordu ancak bu gece.. Bu gece yaşadıkları önceden aralarında olan bariz çekimin de üstünde bir yerlerdeydi, bambaşkaydı. Bu zamana kadar hissettiklerinin hiç birine benzemeyen eşsiz bir tutku ve arzu ele geçirmişti bedenini. Kasıklarındaki gerginliğin bu denlisine kendisi de ilk kez şahit olmuştu. Bir bakışı, bir yutkunuşu ya da kirpiklerinin titreyişi bile ilk defa bu kadar istenilesi gelmişti. Ona ne yapmıştı böyle?
Aklını başından almıştı.
Onu kuytularındaki sıcaklığı ile öyle sıkı kavramış ve hapsetmişti ki bir saniye bile oradan ayrılmak, geri çekilmek ya da durmak istememişti. Hareket etmek bir yana dursun yerinden bir milim bile hareket etmek istememişti. Eğer mümkün olabilseydi, eğer gerçekten böyle bir şey mümkün olabilseydi geri kalan ömrünün tamamını orada geçirebilirdi. Ağzını açıp tek bir kelime bile şikayet etmezdi.
Derin bir nefes alırken hareketlenip dudaklarını göğüsüne sürten güzel kadını, zaten gerili olan kasıklarının üzerinde hafifçe kıpırdandığında seri bir hareketle tekrar belini çevreledi. Birazdan o güzel bedeniyle aklı ve bu zamana kadar ne zaman ters düşseler her zaman galip geldiği iradesi ile oynamadan onu güzelce yatağa yatırması ve daha yorgunluğunu atamamışken bir de kahvaltı için yorulmaması için ona güzel bir kahvaltı hazırlaması gerekiyordu.
Gece canının yanmadığını söylese de dakikalar sonrasında tutkudan kararan gözlerini yüzünde dolaştırırken çok küçük bir mimiğini yakalamış ve böylesine kendisini kaybedipte onu fark edemediği için kendisine kızmıştı. Yüzündeki o ifadenin acısını tam da kalbinde hissetmişti. Kendisini frenlemekte zorlansa da tam o anlarda canının yanmaması için her şeyi yapabilecek durumdaydı.
