"Fazla vaktinizi almayacağım, direkt konuya gireceğim. Birçok şeyin farkındayım. Bana karşı beslediğiniz duygularınızın da, her görev emrinde dönüşümü beklediğinizin de, her yara aldığımda acı çektiğinizin de hepsinin farkındayım."
Gözlerini gözler...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
(Yayımlanma Tarihi; 08.10.21)
•••
Bedenim bir anda Asrın'ın bedenine tam anlamıyla çekilirken önce başım ardından da ellerim sert kaslı göğsünü bulmuştu. Cihat Yüzbaşının nefes alış verişini duysam da sesini bir daha duymamıştım. Asrın'ın göğüsüne düşen başımı kaldırmak istediğimde onun bana müsade etmemesiyle bu duruma direnmemiş, istediğini yaparak başımı yasladığım göğüsünden kaldırmamıştım. Elini enseme atarak başımı göğüsüne daha çok bastırmamı sağladığında parfümüyle karışan teninin kokusunu bir süre daha solumaya hak kazanmıştım.
Bir süre sonra bedenini benimle beraber hareket ettirdiğinde tekrar kaldırmak direndiğim göğüsüne gömülü olan başımı kast ederek, "Orada kalın." diye mırıldandı.
Kavradığı belimle beraber beni sahnede en arkalara doğru ilerletirken kolonların çevreyi tamamen kapattığı ve az insanın bulunduğu bir alanda durarak omzumdaki ceketi yaka kısımlarından sıkıca kavradı. Gözlerini ağırca gözlerime çıkarırken gözlerimin içine baka baka ceketin yakalarını göğüsümde birleştirdi.
Çevreye kısa bir göz atarak elini kararsızca bana doğru uzattı. Bana dokunmak için benden izin istediğinde hoşuma giden bu davranışına karşı gülümsedim. Biraz önce umrunda olmayacağımı, beni Cihat Yüzbaşı ile bırakacağını sanıp üzülürken yaptığı bu hareket o kadar hoşuma gitmişti ki..
Elimi uzattığı sıcacık parmaklarının arasına bırakarak ona verdiğim onayımla birlikte sert, kaslı kollarını kırılacak bir eşyamışım gibi nazikçe belime doladı. Bedenlerimizin arasındaki boşluk kapanırken başını bana doğru hafifçe eğerek gözlerini ilk defa korkusuzca gözlerime kilitledi.
Belime sardığı koluyla beni daha da kendisine çekerken, "Herkes size bakıyor." diye homurdandı. Saçlarıma değen sert nefesiyle, "Yanınızda ben olmama rağmen herkes ısrarla size bakıyorlar Efnan Hanım." dedi isyan edercesine.
Heyecandan dudaklarımı kemirirken, "Siz söyleyene kadar farkında değildim, bence bana değil size bakıyorlar." diye mırıldandım aynı resmiyeti koruyarak. Başını eğerek güler gibi bir nefes verdi. Sarılır gibi dans ettiğimiz için bakmaya doyamadığım yakışıklı yüzü ne yazık ki görüş açımda değildi.
Dudaklarını kulağıma yakın bir alana getirdiğinde, "Emin olun bakılacak hiçbir şeye sahip değilim, sizin aksinize." diye mırıldandı.
Kaşlarım hızlıca çatılırken kendini değersiz bir şey gibi görmesine sinirlenmiştim. Kalbi, düşünceleri, mesleği.. Ne kadar güzel bir adam olduğunun farkında değil miydi?
