Sonsuz bir karanlığa girmiştim belkide hiç çıkmamak üzere haps olmuştum bu karanlığa..Ela'nın anlatımıyla:
Gözlerimi araladığımda hala Emirin odasındaydım ama Emir yoktu.Kalktığımda balkonda olduğunu gördüm.Sigara içiyordu,birini söndürüp diğerini yakıyordu.
Normalde içmezdi ki.Yanına gittiğimde bana baktı.Sıgarasını söndürdü ve sandalyelerden birine oturdu "Sen normalde içmiyordun?"
Burukça gülümsedi "İçmem zaten hatta nefret ederim.Hani derdi olanlar içip rahatlıyormuş ya güya.." çıkladı "Hiç bir faydası yok."
Cebinden iki tane bileklik çıkardı "Bak.Bu bileklikleri odasında buldum.Yıllarca taktı bunları,bunların onu koruduğunu ona şans getirdiğini düşünüyordu.Dün ölmeden bir kaç saat önce yıllar sonra ilk defa çıkarmış bu bileklikleri.Çıkardıktan sonra ise gitti."
Emir elimden tuttup beni yanındaki sandalyeye çekti.
"Bundaki taşlar doğal taş mıymış neymiş.Ondan annem çok seviyordu bu bileklikleri." Bileğimi eline aldı.Bileklikleri takıcağı anda geri çekildim "Emir ben böyle bir şeyi kabul edemem,bunları Defneye ver Annenden kalmış bir hatırayı en çok o hakediyor." elimi tekrar eline aldı "Defneye Annemin kolyesini vereceğim zaten."
Tekrar bir şey diyeceğim sırada o konuştu "Lütfen itiraz etme." bir şey demeyip sustuğum da bileklikleri bileğime taktı ve gülümsedi "Çok yakıştı.." Bende bileğime baktım.
Bileklikler çok sadeydi.Birinde transparan,diğerinde gri siyah bir taş vardı.
"Teşekkür ederim." gözlerime baktı "Bunlar seni korusun,sakın çıkarma." başımla onayladım.
****
Cenazeden sonra Emir Defneye sarıldı "Geçicek Birtanem,olsun bak Annem,Babamıza Ablamıza kavuştu." Defne burnunu çekip yere çöktü ve Annesinin mezarına sarıldı.
"Çok mutlu olun Annem,çok seviyorum seni." Sonra babasının mezarına bakıp onun da taşını öptü "Seni de çok seviyorum Babacım."
En sonunda Ablasının mezarına baktı "Senide seviyorum Ablam." burnumu çektim ve başka yere baktım.
Emire baktığım da o da ağlıyordu.Defneyi kaldırdı "Yapma Defnem yapma böyle bana da acı çektiriyorsun." Defne Abisine sarılıp hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladı "Neden ya neden!" Emir saçlarını okşadı "Yapma güzelim deme öyle takdiri ilahi." Defne yutkunmaya çalıştı "Dayanamam ben bu Acıya!"
Emir yüzünü avuçlarının arasına alıp anlından öptü "Dayanıcaksın,dayanmak zorundayız."
"Abi.." Emir dikkatle ona baktı "Efendim Meleğim?"
"Artık Reşatı yakalmaya çalışma,eğer sana da bir şey olursa ben çıldırırım yapamam." Emir onu öptü "Sen benim için emdişelenme Aşkım tamam?" Defne yavaşça başıyla onaylayınca bende yaşlarımı sildim.
****
Emir Defneyi Eve bıraktıktan sonra beni bir yere götürmeyd başladı.Polisler Defneye bir şey olmasın diye evin önünde nöbet tutuyordu.
Emire dönüp baktığımda dikkati yoldaydı.Ona şu an nereye gittiğimizi sormak istemiyorum sanırım biraz onu sıkmaktan korkuyorum sonuçta çoçuğun başında binbir türlü dert var.
Araba durunca geldiğimiz yere baktım.Büyük bir ağaç eve gelmiştik.Emir arabadan inince bende indim.Telefonum çalınca arıyana baktım.
Ateş arıyordu.Meşgule attım ve Emirin arkasından gittim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yıldızların sahibi
Teen Fiction"Ne bu tavırlar?Annem misin,Babam mısın,Kardeşim misin Sevgilim misin?Anlamıyorum seni?Gerçekten aklım almıyor.Dengesizsin!Neden böyle yapıyorsun?" Başını yerden kaldırıp bana baktı ve üstüme doğru yürümeye başladı.Ne yapıcağımı bilmeden arkaya doğ...