XVII -Gülüş-

443 39 107
                                    



"Hep gül hiç solmasın o güzel gülüşün."

"Ne yapıyorsun!" Eda yengemin sesini duyunca rahatlamıştım.Tanımadığım kadın yastığı yüzümden çekince derin bir nefes aldım Eda Yenge kadını tuttup Güvenliğe teslim edip yanıma geldi.

"İyi misin kuzum?" dolu gözlerimi kanlı tişörtüme çevirdim "Dikişlerim." Eda yenge saçlarımdan öptü "Tamam Kuzum ben Doktor çağırıyorum."

Eda yengem Dayımın Eşiydi ve onu çok seviyordum.Aşırı iyi ve tatlı biri.

Kısa süre sonra odaya genç bir doktor girdi "Fena patlamış dikişler ama ben hemen müdahale ediceğim."

Acı dolu geçen on dakikadan sonra Doktor odadan çıktı.Eda Yenge tekrar odaya gelince ona baktım "Yenge,bu olanları sakın kimseye anlatma tamam mı hele ki Anneme."

Yengem bana anlamaz gözlerle bakarken "Lütfen.Sorgulama sadece dediğimi yap." dedim başıyla onayladı ve yeni bir tişört giymemde yardım etti.

****

Aradan geçen yarım saat sonra odamın kapısı bir hışımla açılınca sıçradım.

"Ela?Güzelim iyisin değil mi?Polisler haber verdi çok korktum." Emir yanıma gelip bana sarılınca bende ona şaşkınca sarıldım.

"İyiyim Emir sakin ol," benden ayrılıp yüzümü avuçlarının arasına aldı "İyi değilsin,ağlamışsın.Çok korktun değil mi?"

Yatağın kenarına oturdu ve bir an bakışları kenarda duran kanlı tişörte gidince gözlerim büyüdü.Hızla tişörteki bakışlarını bana çeviedi "Ela?Bu tişört ne böyle."

Titreyen ellerini tuttum "İyiyim merak etme dikişlerim patladı sadece."

"Çok acıdı değil mi?" Evet yani tabii ki "Yok Emir telaşlanma sen hiç acımadı hatta doktorun eli çok hafifti."

Yanağımı okşamaya başladı "Çok korktum be Güzelim ya,ben burda mı kalsam bu gece?"

Başımı onaylamazca salladım "Defneyi evde yanlız bırakma."

"Ya yok evin etrafında kapının önünde elli den fazla polis var ona bir şey olmaz ama buraya güvenemiyorum.Yok yok ben burda kalmazsam için rahat etmez."

Hızla bir sandalya çekip yatağın kenarına koydu.Eline sürahiyi aldı ve bardağa su doldurdup küçük bir yudum alıp bana içirmeye başlayınca şaşkınca içtim.

"Niye o kadar az içtin sende iç bak su önemli." sandalyeye oturup bardağı kenara koydu "Ben su soğuk mu değil mi diye baktım sadece,soğuk olsaydı içirmezdim sana."

"Oldu Emir önlüğüm ve biberonum peki nerde?Allahım ya.". dedim gülerek.

O da güldü.Kapı tıkanınca oraya baktık "Gir." dediğimde bir Polis girdi içeri "Emir kusura bakma böyle geldim ama.."

Emir kaşlarını çatarak ayaklandı "Ne oldu Mehmet Abi?" adam derin bir nefes aldı "Ya Defne çok ağlıyordu sanırım yine kabus gördü,ondan sonra sahile gitti tabii biz gizliden takip ettik.Yanına bir çoçuk geldi sarıldılar birbirlerine çoçuk Defnenin yaşlarını sildi.Defne gülümsedi,onca gün sonra gülümsedi.Çoçuğu araştırdık iyi biri.Adıda şey..Poyraz,Poyraz Önsöz.Ben sen bil diye haber vereyim dedim."

Emirin kaşarı daha çok çatılırken elini tuttum bir ellerimize birde Polise baktı "Tamam Sağ ol abi görüşürüz."

Adam gidince Emir bana döndü "Ne?Bakma bana öyle bak iyi ki tanıştırmışım onları sayemde belkide yeni bir Aşk doğar."

Yıldızların sahibi Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin