Belki o da duymuştur tüm paylaştıklarımı nede olsa o Yıldızlarla yaşayan deli değil mi?8 sene sonra:
(Ela'nın anlatımıyla)Gülümseyerek kestiğim ekmekleri de masaya koydum ve sandalyeye oturdum.Levent de çayları getirince gülümsedim "Uzum zamandır böyle güzel bir kahvaltı edememiştim."
Levent gülümsedi "O zaman Ela hanım size layık harika bir kahvaltı sizi bekliyor." gülümsedim ve yemeğe başladım.
"Şey Ela biraz yanaşsana." kaşlarımı çatarak Levente doğru yanaştım peçeteyle dudağımın kenarını sildi "Bebek gibi yiyorsun cidden." kıkırdadım.Her Levent ile yemek yediğimizde yüzüme yada üstüme yemek bulaşıyordu.
Yemek bitince beraber eşyaları topladık ben bulaşıkları yıkarken Levent beni izliyordu.Yavaşça elini kaldırıp saçımı kulağımın arkasına sıkıştırdı.
Gülümseyerek işime devam ettim.
Şimdi siz beni evli falan sanıp kalp krizi geçirmeyin diye hemen açıklıyayım:Levent ve ben arkadaşız,yani evet Levent sanırım beni arkadaştan öte görüyor ama bunu çok umursamamaya çalılıyorum.Bu gün beraber benim evde kahvaltı hazırladık ve şimdide beraber işe gideceğiz.
Annem çok istediği için ve benimde aslında hoşuma gittiği için tıp okuyup doktor oldum ve Annemin hastanesinin başına geçtim.
Hayatım da sekiz sene boyunca her şey harika geçse de,hiç bir zaman doğru dürüst mutlu olamadım.Daha doğrusu geçmişi bırakamadım.
İyileştim,tekrar yürüyebiliyorum,tüm yaralarım geçti..bir tanesi hariç.Kalbimdeki o kocaman yara geçmedi geçmeyecekte çünkü onun ilacı sadece bir kişide var o bir kişi de Emir.
Onu o günden sonra bir daha hiç görmedim.Beni bırakıp gittiği o günden sonra göremedim.Sadece yaşadığını biliyorum,yaşayıp iyi olduğunu.
Onu da Defne söylemişti,Defneye sorsam daha kim bilir neler öğrenirdim ama öğrenmek istemiyorum.Beni bir kere bile arayıp sormayan birini bende arayıp sormam herhalde.
Her ne kadar Emire karşı bir kin beslesem de Aşkım geçmedi.Denedim,onu unutup başkasını sevmeyi denedim ama olmadı.
O gittikten sonra çok kötü oldum.Kaç kez bayıldım,hastanelik oldum.
Normalde Doktorlar benim için altı ay için de yürür dediler ama üzüntüden benim tekrar yürümem iki senemi aldı.
İlk iki sene boyunca zaten ağlamaktan ne yemek yedim ne de başka bir şey yaptım.Otuz beş kiloya düştüm.Onu kaç kez aradım,mesaj attım hatırlamıyorum bile.Gururumu çiğneyip her ağladığım da aradım onu ama açmadı.
Defneyle aram hiç bozulmadı ama Abisi hakkın da da hiç konuşmak istemedim.Her ne kadar Emire aşık olsam da o artık benim için Defnenin abisinden başka biri değil.
Evden çıkınca Leventin arabasına bindik "Kahve alalım mı?" başımı onaylamazca salladım "Hiç modum da değilim ya."
Başımı cama yaslayıp dışarıyı izlemeye başladım.Emirin yokluğun da yıldızlara sığındım,dertlerimi,mutluluklarımı onlarla paylaştım.Kim bilir?Belki o da duymuştur tüm paylaştıklarımı nede olsa o Yıldızlarla yaşayan deli değil mi?
Hastaneye girmemle her bir taraftan gelen "Günaydın hocam." yada "İyi günler Ela hanım." gibi selamlaşmaları bir gülümseme ile karşılayıp Levente baktım "Görüşürüz ben odamdayım." Odama girip dosyalara bakınmaya başladım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yıldızların sahibi
Teen Fiction"Ne bu tavırlar?Annem misin,Babam mısın,Kardeşim misin Sevgilim misin?Anlamıyorum seni?Gerçekten aklım almıyor.Dengesizsin!Neden böyle yapıyorsun?" Başını yerden kaldırıp bana baktı ve üstüme doğru yürümeye başladı.Ne yapıcağımı bilmeden arkaya doğ...