XI -Dayanamamak-

412 37 79
                                    



"..O beni ben onu seviyorum o bana bense ona sığınmadan sarılmadan dayanamayız."

Emirin anlatımıyla:

Reşat kıkırdayınca ona baktım "Eğer bu saaten sonra Elaya bir şey yaparsan gebertirim seni duydun mu?"

Sırıttı "Seninle bir oyun oynayacağız,sana ettiğim eziyetlere dayanırsan.Ela yaşar ama dayanamazsan eğer Elayı öldürürüm."

Ela'nın anlatımıyla:

Kuzey yanıma çöküp yüzümü avuçlarının arasına aldı "Ela?Güzelim ne oldu?" ben hala hıçkıra hıçkıra ağlarken zorlukla konuşmaya başladım "Polisi arayalım...Reşat,reşat yaptı zorladı onu anladım ben."

Kuzey bana anlamayan gözlerle bakıyordu.Beni kucağına aldığın da sessizce ağlamaya devam ettim.

Kuzeyin odasına geldiğimizde beni yatağa bırakıp yanıma uzandı ve beni göğsüne doğru çekti "Güzelim ne oldu?"

Sakinleşmeye başladım "Emir..Emir Reşat yüzünden gitti."

Kuzey saçlarımı okşadı "Belki başka bir şey yüzünden gitmiştir." kaşlarımı çatarak başımı onaylamazca salladım "Emir beni bırakmaz duydun mu?O beni ben onu seviyorum o bana bense ona sığınmadan sarılmadan dayanamayız."

Kuzeyin kaşları çatıldı "Sevgili misiniz siz?" yutkundum ve başımla onayladım.Kuzey derin bir iç çekti "Şimdi aslında sana kızardım ama kızamıyorum." burnumu çektim "Ben polisi arıyacağım."

Yazarın anlatımıyla:

İki saattir Reşatın adamları Emirin sırtına kemerlerle vuruyordu.Emir her ne kadar acı çekse de dayanmaya çalışıyordu.Ela için dayanıyordu.

Reşat odaya girdi ve Emirin yara içinde olan sırtına baktı "Durun." dedi adamlara.Emir doğruldu ve Reşata baktı "Bitti mi?"

Reşat kıkırdadı "Hayır.Şimdide seni dövecekler." Adamlar Emiri dövmeye başladı.Emir kendini savunamıyordu bu da Reşatın bir kuralıydı çünkü,Emir kendini koruduğu an Ela'yı kaybedecekti.

Reşat odadan çıkıp toplantı odasına girdi ve Fıratın önüne oturdu "Hazır mısın?" Fırat sırıttı "Ben senelerdir bu anı bekliyorum patron." Reşat gülümsedi. "Hadi o zaman."

Fırat Emirin olduğu odaya girdi.Adamlar Fıratın girmesiyle Emiri bıraktı.Fırat sırıttı "Emir,Emir,Emir.Biliyor musun?Benim Elam çok ağlıyor."

Emirin kaşları çatıldı "Nerden senin Elan oluyor Şerefsiz?" Fırat kıkırdadı "Ela artık benim olucak artık sende bizim düğün şahidimiz falan olursun."

"Bak." dedi Fırat ve Emirin önüne bir tablet koydu. "Bak Ela'ya nasıl ağlıyor.Kıyamıyorum da." Emir ona nefretle baktı "Eğer onun bir tane saç teline dahi dokunursan seni mahvederim."

Fırat kahkaha attı "Ya öyle mi?Görelim bakalım beni nasıl mahvediyorsun." Fırat Reşatın Adamlarının birinin önüne cebinden çıkardığı bıçağı attı "Al bunu ısıt sonra da şunun sırtına bastır." dedi Emiri gösterek ve odadan çıktı.

Emire hala işkenceler edilirken Ela polisi aradıktan sonra yatağına yatmış ağlıyordu.Polisin dedikleri aklından çıkmıyordu,polise inanmak istemiyordu.

"Bakın küçük hanım,Emir bey bizi aradı ve her şeyin yolun da olduğunu ve artık gidip telefonunu kapattığını söyledi.Biz böyle bir durumda onu aramaya koyulamayız.Emir bey kendi rizası ile gitmiş."

Ela inanmıyordu Polisin dediklerine.Emir kendi rizasıyla gitseydi telefon da
sesi titrer miydi?

Ela ofladı ve ayağa kalktı yaşlarını silip giyinip evden çıktı.Motoruna binip sürmeye başladı.Aklına gelen her yere gidip Emiri aramak istiyordu.

Yıldızların sahibi Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin