IV -Güzelim-

629 53 102
                                    



"..Güzelim."

Emir kahkaha atınca korkuyla ona baktım doğrulup ayağa kalkınca şaşırdım "Sen?Nasıl?" elimden tuttup beni de kaldırdı "Anlatıcağım gel." Arabaya binince birden gömleğinin düğmelerini açınca gözlerimi kapadım "Ay napiyorsun?"

Güldü "Artık açabilirsin." gözlerimi yavaşça açtığımda gömleğinin son düğmesini ilikleyip elime bir çelik yelek verdi "Oha bu ne!"

Kısa bir yolculuktan sonra beni dünde getirdiği arsaya gelince yere oturdu "Şimdi Çirkin,sana anlatıcağım hiç bir şeyi kimseye anlatmicaksın tamam mı?"

Ona baktım "Ben çirkin değilim!" ofladı "Ay iyi tamam değilsin dinle artık beni!"

Gözlerimi devirdim "Ne var!" ofladı ve önce telefonumu eline alıp numarasını kaydetti ve sonra belindeki silahı ve telisi çıkarıp önüme koydu "Bunları gördün,ama hiç görmemiş gibi davranıcaksın Ela.Bak şimdi kısa ve öz konuşucağım ve bir kere konuşucağım.Artık anladın anladın anlamadın o zaman kusura bakma bir daha anlatmam."

"Ay tamam bunaltma insanı." çenemden tutup ona bakmamı sağladı "Ben on dört yaşındayken bir Mafya benim Babamı ve Ablamı öldürdü,Babam polisti ve onun peşine düşmüştü onu tam yakalamıştı ki..Reşat onu vurdu sonra bizim eve geldi evde sadece ablam vardı ve onu da öldürdü.Bende yemin ettim O Mafyayı bulup ben hapise tıkıcağım diye.Babamın polis arkadaşlarıyla konuştum.Bana on sekiz yaşıma girdiğimde onlarla birlikte çalışabilceğimi ve bunu kimseye anlatmamam gerektiğini söylediler.Bir tek ben,babamın en yakın arkadaşı Feyyaz abi ve Feyyaz abinin oğlu yani benim en yakın arkadaşım Yiğit bunu biliyoruz ve tabii karakoldaki polisler Yiğit de bende bu işin arkasındayız.Sonra bugün Reşatın sağ kolunu görünce peşine düştüm allahtan hep çelik yelek giyiyorum da bir şey olmadı."

Oha bu çoçuğun hayatı neymiş bee!

"Bende yardım ede-" başını onaylamazca salladı "Saçmalama seni böyle tehlikeli bir şeye sokmam." dudağımı büzdüm "Ama ama lütfen."

"Bu numaralar sökmez bana Çirkin duyduklarını kimseye anlatmicaksın ve bu konu hakkında hiç konuşmicağız." Ofladım "Ama sen çok kötüsün!Banane eğer bu işte sana yardım etmene izin vermiyorsan bende vallah billaha herkese anlatırım olanları."

Kaşlarını çattı "Ela!Hiç kimseye anlatmicaksın dedim!Bu çok tehlikeli anlamıyor musun?Eğer senin üstüne kapaklanmasaydım o kurşun sana isabet edebilirdi!" bağırdığı için sıçramış ve korkmuştum ayrıca gözlerim dolmuştu.

"B-ben sadece yardım etmek istemiştim,bağırmana gerek yoktu!" değip ayağa kalkıp gitmeye başladığımda bileğimden tuttu "Bırak beni!"

Bileğimi elinden kurtarmaya çalıştım ama hayvan bırakmıyordu.

"Bırak beni!Bırak merak etme anlatmam kimseye bir daha da benimle muhattap olma!Ben bana bağıran birini istemem zaten." elimi bileğinden kurtarıp yürümeye başladım.Yol kenarına gelince aklıma çantamın arabasında kaldığı geldi "Salak Ela salak!"

Ofladım neyse yarın okulda verir çantamı.

Yürürken birine çarpınca başımı kaldırdım "Özür di-" adam sözümü bitirmemi beklemeden bağırmaya başladı "Ya dikkat etsene kör müsün ya!" yutkundum "Beyefendi ben çok.." Emirin adama bir yumruk atmasıyla sustum "Sen dikkat etsene." dedi ve yere düşen adamı bırakıp elimden tuttup beni zorla arabasına bindirdi.

Arabayı çalıştırdığında kaşlarımı çattım "Ya rahat bıraksana beni sen!Sülük gibi yapıştın zaten bıktım okul da da senin yüzünden sevgili taklidi yapıyoruz bu ne ya ben bıktım senden bir kaç günde hayatımdan bezdirdin ya!Gerizekalı mısın nesin gerçekten insanı sinir etmekten başka bir vasfın yok.Kendini ne sanıyorsun sen böyle çok akıllı falan her şeyi daha iyi bi-"

"Ela Sus!Sus artık ya kafamı şişirdin bir insan nasıl bu kadar konuşabilir?Tamam tamam allahın cezası yardım edeceksin bana!" gözlerim pörtledi "Gerçekten mi?" bana bakıp gözlerini devirdi ve güldü "Evet gerçekten salak."

Gülümseyip önüme döndüm "İstediğini yapınca nasıl da kedi gibi oluyorsun cidden ya." ona doğru döndüm "İşte bu da Ela Korkmaz farkı Bebeğim anlamazsın sen."

Bakışlarını yoldan ayırmadan kaşlarını kaldırdı ve sırıttı "Bebeğim?" gözlerimi devirdim "Canım benim lafın gelişi dediğimiz şey var ya hani ondan o yoksa ıyy sana bebeğim mi dicem ben."

Kıkırdadı "Büyük konuşma..Güzelim." ne demişti o Güzelim mi demişti?

"Güzel olduğumu hele şükür kabul ettin." bana kısa bir bakış attı "Aşkım lafın gelişi dediğimiz şey var ya hani ondan yoksa ıyy sana Güzelim mi dicem ben." diyerek beni taklit etti "Anca zaten beni taklit edersin."

Eve gelince çantamı arka koltuktan aldım "Bıraktığın için teşekkür etmiyorum inşallah da yolda önüne inekler çıkarda yolun ortasında otururlar ve sende beklemek zorunda kalırsın,beklerkende acıkırsın açlıktanda ölürsün!"

Kaşlarını çatarak bana baktı "Senin nasıl bir fantazin var anlamıyorum." arabadan inip açık camdan ona baktım "Anlayamazsın zaten çünkü beyinin yok aşkım." değip ona bir öpücük attım ve eve doğru ilerledim.

Anahtarımla kapıyı açıp eve girdim ve Mutfağa gittim.Annem ve Babam ikiside Öğlenci olduğu için üstümü değiştirip yemek yapmaya başladım.

Telefonum çalınca açtım "Efendim Kuzey?" Kuzey nefesini düzene sokup kendine geldi "Güzelim ben eve geliyorum bana yemek bir şey hazırla tamam?" gülümsedim "Tamam çok yorma kendini." telefonu kapatıp eşofmanımın cebine koydum.Kuzey çok antrenman yapıyor hep futbol oynuyordu çünkü en büyük hayali Futbolcu olmak.

Kapı çalınca oflayarak Kapıya doğru gidip açtım.Önümde simsiyah giyinmiş adamlar görünce yutkundum "Ne istiyorsunuz?" ikiside sırıtıp bana baktı "Seni." yoksa bunlar Emirin dediği o Reşatın adamlarından mıydı?

Onlardı galiba kapıyı kapatacağım zaman adamlardan biri ayağını koydu.Kapıya bastırırken tek elimle telefonumu çıkarıp Emiri aradım "Emir hemen gel Reşatın adamları biz-" Adamlardan biri kapıyı açıp bana tokat atınca yere yığıldım.

Telefonum da öyle.Ekranı kırıldı mı acaba?Gerçi biz zenginiz alırım yenisini.

Tam üstüme doğru gelince kolundan tuttup kolunu döndürdüm ve onu yere attıp sonra diğer adamın elinden tuttup onunda kolunu döndürdüm.

Yerdeki adamlardan biri ayaklanınca Karnına tekme artım sonra diğeri geldi onunda boynundan tuttup kafasını duvara vurdum.

Arkamda duran adama dönüp bacak arasına bir tekme atıp diğer adama kafa attım.En sonunda ikiside yerde baygın bir halde yatarken yüzümdeki saçları çektim.

"Ne sandınız!Akıllandım ben!Bir daha ben istemeden birinin bana dokunmasına izin verir miyim ha?" Kapı eşiğinde duran Emiri görünce ona baktım "Al şunları saçım bozuldu onlar yüzünden."

Emir gülüp ikisinede kelepçe taktı "Ela beni artık her gün arıyorsun." başımı yana eğdim "Yaa sesimi mi özlüyorsun?"

"Hayır Reşat sanırım peşinde ondan." gülümsemem silindi "Haa tamam." Emir telefonunu çıkarıp bir şey yaptıktan sonra bana baktı "Aferin." yapmacık bir şekilde gülümsedim "Senden iyi dövüşüyorum." kaşlarını kaldırdı "Diyorsun?"

"Evet." gülerek gözlerini devirdiği sırada polisler geldi "Emir niye bayıltıyorsun ya!" dedi bir polis Emire bakarak "Ben değil Ela." diyerek beni gösterdiğinde el salladım.

"Yuh hem güzel hem güçlü!Naber ben Sedat!" Emir Sedat denen adamın bana uzattığı eli alıp onun sırtına sabitledi.Onun kulağına bir kaç bir şey söyledi o söylerkende adam korkuyla başını onaylarmışcasına salladı.

Onlar giderken Emir bana baktı "Ne olucak ben bilmiyorum işte bir kere seni yanımda gördüler hemen sana zarar vermek istiyorlar."

"Hah!Çok beklerler allahım ya!Gerizekalılar!" Emir güldü "Kesin seni sevgilim sanıyorlar."

Kulağımı çekip kapıya vurdum "Allah korusun Huysuz biriyle sevgili olmak istemem ben." gözlerini kıstı "Bende sana ve Gevezeliğine bayılmıyorum Çirkin."

Yakalarından tuttum yada tutmaya çalıştım çünkü boyu çok uzun. "Sen kimsinde bana çirkin diyorsun ya!" Güldü "Sen önce benim boyuma gel sonra konuşuruz." ona dil çıkardım "Huysuzsun işte Huy-suz!"

🤍

Yıldızların sahibi Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin