Öyle güzel gülme..başım dönüyor.Telefonu Reşatın yüzüne kapatıp Emire baktım.Bana soran gözlerle bakıyordu "Emir.." değip elini elime aldım "Defneyi Reşat Zehirlemiş ondan hasta olmuş.Ben Şimdi Poyrazı atıyorum o onu hastaneye götürecek tamam mı sen sakın panik yapma." Emir şoktaydı ve eli ayağı titriyordu.
Hızla Poyrazı aradım "Poyraz hemen Defneyi Acile götür zehirlenmiş." değip kapadım.
Emir hala şoktayken yanına oturup yüzünü avuçlarımın arasına aldım "Emir iyi misin?" dedim yanaklarını okşayarak.
Bana baktı "Kardeşime bir şey olursa yaşayamam ben..ölürüm ben,yaşayamam."
"Bir şey olmayacak Emir,korkma." çıkladı "Olucak,olucak Annem gibi o da gidicek.Bırakıcak beni." Emir ağlamaya başlayınca ne yapıcağımı şaşırdım.
Emirin yaşlarını sildim "Hayır yok öyle bir şey hayır,ağlama lütfen Emir kıyamıyorum sana."
Bana sarıldı ve başını boyun girintine yerleştirip ağlamaya devam etti "Gidecek." Saçlarını okşamaya başladım.****
Hastaneye gelmiştik ve bekliyorduk Emir sıkı sıkı elimi tuttuyordu.
Doktor çıkınca hızla ayaklandık "İyi mi Kardeşim?"
"Merak etmeyin iyi,midesini yıkadık.Ama iyi ki geldiniz bir kaç dakika geç gelseydiniz çok kötü sonuçlar ortaya çıkabilirdi." Emir derin bir oh çekip bana sarıldı ve yanaklarımdan öptü.
Ben neye uğradığıma şaşırırken bu sefer Poyraz bana sarıldı.
Kıkırdayıp ondan ayrıldım ve yüzünü avuçlarımın arasına aldım "Oyy Poyrazım benim yerim seni." kıkırdadı.
Emire döndüğümde çatık kaşlarla bize bakıyordu.Poyraz seslice yutkundu "Ben su almaya gidiyorum." değip gitti.
"Bizde Defnenin yanına gidelim mi?" Emir başıyla onayladı.Hemşireye oda numarasını sorduktan sonra koridorda ilerlemeye başladık.
İlerlerken Emir durunca bende durup ona baktım "Poyraz ile aranızda bir şey mi var?" sorduğu soruyla kaşlarım çatıldı "Ne?Sen ne dediğinin farkında mısın?Poyraz benim için aynı Kuzey gibi."
Bana baktı uzun uzun gözlerini dikti gözlerime "Tamam." gözlerimi devirdim ve sonra zaten gelmiştik Defnenin odasına.
Kapıyı açtığımızda Emir hızla etrafa bakan Defne'nin yanına gidip ona sıkı sıkı sarıldı "Defnem çok korktum Birtanem." Defne yorgun gözlerle Abisinin elini eline alıp öptü.
"İyiyim Abicim merak etme." bende Defne'nin yanına gittim "Geçmiş olsun Defnecim." günümseyerek bana baktı "Sağ ol Ela."
Telefonum çalınca hızla dışarı çıktım.Ateş arıyordu "Ne var Ateş?"
"Ela,ben size yardım etmek istediğimi söyledim sende bana hiç bir şey demedin." ofladım "Ben sana nerden güveneyim Ateş?Ya Baban ile bir oyun oynuyorsanız?"
"Sana her şeyi ıspatlicam Ela görüceksin." telefon kapandığında oflayıp cebime koydum.Bir yanım Ateşe inanmak istesede kuşkularım bitmiyordu.
Arkamı döndüğümde Emir ile burun buruna geldik.Ne yapıcağımı bilmez şekilde donup kalmıştım.
Emirin nefesi nefesime karışıken yutkundum.Kalbim neden bu kadar hızlı atıyordu ki?
Peki ya gözlerim?Onlar neden onun gözlerinden bir saniye bile ayrılmak istemiyordu?Yoksa Aşk denen duygu bu muydu?
"Kiminle konuştun?" Emirin sorusuyla birlikte düşüncelerim dağıldı "Ş-şey Ateş ile konuştum." Kaşları çatıldı "Ne istiyormuş?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yıldızların sahibi
Teen Fiction"Ne bu tavırlar?Annem misin,Babam mısın,Kardeşim misin Sevgilim misin?Anlamıyorum seni?Gerçekten aklım almıyor.Dengesizsin!Neden böyle yapıyorsun?" Başını yerden kaldırıp bana baktı ve üstüme doğru yürümeye başladı.Ne yapıcağımı bilmeden arkaya doğ...