XXV -Son konuşma-

383 31 104
                                    



"Emir seni çok seviyorum bunu sakın unutma."

Durup Emire baktım "Defne ve Poyrazı.." Elindeki elimi tuttup öptü "Tamam Birtanem sen öyle istiyorsan tamam." gülümseyip ayak uçlarıma çıktım ve Emirin yanağına uzun bir öpücük bıraktım "Teşekkür ederim."

****

"Tamam Kuzey ben alırım sana..tamam öptüm." dükkana girip Formalara bakınmaya başladım.

Kuzeyin istediği Formayı bulunca hızla bedenini de bulup elime aldım ve kasaya gittim.Formayı aldıktan sonra dışarı çıkıp ara sokağa girdim.

Duvarlardaki yazıları görünce gükümsedim.

Burası Yıldızlarla yaşayan deli'nin ve Yıldızların sahibinin sokağı..yani Emir ve Ela'nın sokağı.

Gülümseyerek yolda ilerlerken başka bir duvarda gördüğüm yazı durmamı sağladı.

Yıldızlarla yaşayan deli önce Yıldızların Sahibini sonra Yıldızlarını kaybedecek.

Telefonuma bir bildirim gelince hızla çıkardım.

Tanınmayan numara:
Bu akşam saat 20:00 de sana attığım konuma gel.

Hızla Emiri aradım "Emir?" sesimdeki endişe ve korku kendini göstermekten hiç çekinmiyordu "Birtanem?İyi misin sesin kötü geliyor."

"Emir bak şimdi sana bir Fotoğraf atıcağım." Emire duvarın Fotoğrafını ve bana gelen mesajı gösterdim.

"Tamam Güzelim sakin ol,Reşatın bir planı var belli ki,ve bizde gideceğiz beraber." Bir banka oturdum "Emirim polislerde gelecek bizimle değil mi?"

"Bir dakika güzelim bana da mesaj geldi." Beklemeye başladım. "Reşat yazdı Polisler gelirse bizi direkt öldürürmüş.Güzelim Reşatın huyuna gitnemiz lazım ki yakalaya bilelim sen güven bana.En iyisi yanıma gel."

****

Eve uğradıktan sonra Emirlerin evine gidip kapıyı çaldım çalınca açıp gülümsedim.Tam Emire sarılıcakken Telefonum çalmaya başladım.

Ofladım ve telefonu cebimden çıkardım Ateş arıyordu "Prenses?" gülümsedim "Efendim?" Emir bana soran gözlerle bakarken Ateş konuya girdi "Babamın yine bir planı var." elimi anlıma götürdüm "Biliyorum Akşam için depoya çağırdı." Ateş bir iç çekti "Bende geliceğim tamam mı?" gülümsedim "Tamam gelirsin öptüm."

"Bende Prenses görüşürüz." diyip kapattığımız da içeri girmiş ve koltukta oturan Emirin yanına gittim.

Yanına oturup başımı göğsüne gömdüğümde kolunu bedenime sarmasını bekledim ama sarmadı.Başımı kaldırıp yüzüne baktığımda bana bakmıyordu.Yüzünü yüzüme çevirdiğinde alt dudağımı büzdüm "Noldu?" diye sordum masum bir şekilde.

"Ela" dedi ve bir iç çekti "Bak anlıyorum arkadaş felansınız ben yokken Ateş seninle ilgilendi ve Ateş gerçekten iyi bir çoçuk ama takıldığım bir mesele var."

Gözlerimi gözlerinden hiç ayırmadan "Ne?" diye sordum.Biraz doğruldu ve gözlerini yeniden gözlerime çevirdi "Prenses demesi." aniden kıkırdama gereği duydum ve dudaklarımı gülmemek için birbirine bastırdım.

"Sen bunu kıskandın mı?" dedim alaycı bir tonda Emir gözlerini kaçırınca ona doğru yaklaştım ve yanaklarını sıktım.

"Ya o arkadaşça diyor takma sen." dedim ve yanağına bir öpücük kondurup başımı göğüsüne gömdüm kolunu hemen bana sardı. "Ela beklemediğim anda yapıyorsun öyle birden öpülür mü?"

Yıldızların sahibi Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin