Sen Varsın Diye

30 4 1
                                    

Hestia'nın Ağzından;
Hava kararmaya başlıyordu. Ve ben kapıyı açmanın bir yolunu düşünürken yine ayak sesleri duydum. Bu kadar basit mi hallettiler?
Helios'un ayakkabıları mı onlar? Buraya inmek için hazırlanıyor. Lütfen bir mucize olsun, lütfen...
Telefonu çaldı.
Helios:
-Alo?
-Element kristali mi?
-Hestia ve element kristali öyle mi? Bizi kandırdılar yani? İnanamıyorum.
-Tamam hemen geliyorum, bekleyin.

Gülümsedim. Bir mucize olmuştu. Muhtemelen Dione mucizesi... Gerçekten mükemmel biri.
Kapıyı açmak için gücümü kullanmayı denedim. Çok uzun süre demir parmaklıklara tuttum ama çok fazla işe yaramadı. Bunun işe yarayabilmesi için uzun bir zamana ihtiyacım var ve o kadar uzun süre burada durmak istemem.
Etrafta kilidi açabilecek herhangi bir şey aradım. Bulamadım. Hava iyice kararmıştı. Su gücümü kullanıp biraz su içtikten sonra burada ne kadar süre hayatta kalabileceğimi düşünmeye başladım. Diğerleri Pan'in elinden kurtulamazsa ne olacak? Ben de onlarla gitmeliydim. Şimdi daha berbat bir haldeyiz. Gerçi hiçbir türlü başarılı olamıyoruz ki. İçimizdeki iyilik meleklerini bir süre de olsa kenara bırakabilsek onları yenebilecek kadar güçlüyüz. Ama vicdanımız her şeyi engelliyor. Birine biraz bile olsa zarar vermek istemiyorum. Ama onlar kötüler öyle değil mi? Bu yüzden onlara karşı sert olmanın bizim için bir sakıncası olmamalı.
Saatime baktım: 20.48. Tam bir saattir buradayım. Ve muhtemelen uzun bir süre daha burada olacağım. O yüzden beni buradan bugün kurtarmalarını beklememeliyim. Sabretmem gerekiyor. Tek temennim bir dahaki ayak seslerinin bizimkilerden birine ait olması...
Kötü hissettiğimde beni iyi hissettirebilen şeylerden biri: Şarkılar.

🎵🎶

Hestia:
-Seni bir kere görsem belki rahatlar içim.
Yıllar oldu görmedim, belki de biraz özledim.
Nasıl bir sevdaysa ancak kalbimi dağladım.
Seni kaybedip ağladım.
Üstümden sanki trenler geçti, yine el salladım.
Belki sen varsın diye,
Belki duyarsın diye...
Beni anlarsın, soru sormazsın.
Ah, yetmedi mi be!?
Belki sen varsın diye,
Belki duyarsın diye...
Beni anlarsın, soru sormazsın.
Ah, yetmedi mi be!?*

İyice duvara yaklaştım. Kafamı duvara yasladım. Alpheus... Kıvırcık saçları, utangaç bakışları, güven veren konuşmaları, sempatik gülümsemesi... Onu düşündüğümde bile yüzümün gülümsemesine sebep oluyor. Hem de bunca sene boyunca ve bunca olayların arasında hala ve hala tek bir kişi için gülümsüyorum. Onun yanına gidebilmek için tekrar gücümü kullandım, olmadı. Zaten gücümü sürekli kullanmaktan da halsiz düşmüştüm. Diğerlerini beklemekten başka çarem kalmamıştı. Saatime baktım. 21.18.
Hestia:
-Bir yere varacak hâlim yok, saatim geç oldu. 
Buradan kaçabilenler, gitmiş. Çok göç oldu.
Nereye gizlenmiş bilmem bu işin anahtarı.
Çoğumuzun berbat hayatları...
Birden durdum. Bak içimden geldi, nasıl da afalladım.
Çünkü sen varsın diye,
Orada sen varsın diye...
Beni anlarsın, soru sormazsın.
Ah, yetmedi mi be!?
Belki sen varsın diye,
Belki duyarsın diye...
Beni anlarsın, soru sormazsın.
Ah, yetmedi mi be!?*

Ayak sesleri duymaya başladım. Ses çıkardığım için kendime kızarak ve sert bir şekilde ellerimle ağzımı kapattım. Korkudan gözlerim büyümüştü. Bir elimin orta parmağını, işaret parmağının üstüne koydum. Ve bizimkilerden biri olmasını umut ettim. Duyduğum ses... Ağzımı kulaklarıma vardırmıştı. Sadece tek kelimesinden kim olduğunu anlamıştım. Başarmışlardı, biliyordum! Onlara güvenebileceğimi biliyordum. Yapabileceklerine tabii ki emindim ama bu kadar hızlı olmasına biraz da şaşırmıştım.
Alpheus:
-Gel, saklanacak bir yer bulalım.
İkimiz bir. Sen benim sırdaşım ol.*

'Pat' diye aşağı atladı.
Alpheus:
-Bak, ne kaldı inadından?
Seni soludum dumanımdan.
Sen benim yanlışım ol.*

Elindeki anahtarı salladı. Ve devam etti.
Alpheus:
-Belki sen varsın diye,
Belki duyarsın diye...
Beni anlarsın, soru sormazsın.
Ah, yetmedi mi be!?*
Hestia:
-Belki sen varsın diye,
Belki duyarsın diye...
Beni anlarsın, soru sormazsın.
Ah, yetmedi mi be!?*

Anahtarı kapının yuvasına sokup çevirdiğinde kapı açıldı ve içime inanılmaz bir rahatlık geldi.  Kollarını açtı. İki adım attım ve Alpheus'a sarıldım. Bu his... Sanırım asla tarif edemeyeceğim kadar güven ve huzur veriyordu.

UYUMSUZ ELEMENTHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin