Hestia:
-Bizim güçlerimiz ne işe yarıyor? Neden hiçbir şey yapmıyoruz!? Boreas, çok rica ediyorum şu kapıyı açar mısın?
Boreas:
-Açmayı deniyorum ama kilitli.
Hestia:
-Güçlerinle açacaksın. Havaya hükmedemiyor musun?
Boreas:
-Yapamam. Güçlerimi kullanmak için hazır hissetmiyorum.
Hestia:
-İlla bir yerleri yakıp yıkmamız mı gerekiyor yani?Ateş gücümle kapıyı yaktım. Boreas endişeli gözlerle etrafa bakıyordu.
Hestia:
-Üç dediğimde hepimiz arabaya koşacağız tamam mı?Kimseden yanıt alamadım ama başka çareleri de yoktu.
Hestia:
-3!Herkes arabaya koşarken yapabildiğim en büyük ateş yığınını yapıp Pan'in üzerine yönelttim. Sonra da arkama bile bakmadan arabaya koştum. Ben bindiğim gibi de Himeros, arabayı hareket ettirmeye başladı. Son sürat gidiyorduk. Başarmış mıydık emin değilim.
Hestia:
-O kadar süre boşuna gerilmişiz. Hepimiz gücümüzü kullansak çok kolay yenebileceğimiz biriymiş. Yani yenemesek de en azından elinden kurtulurduk.Evin asıl sahibine döndüm.
Hestia:
-Eviniz için çok özür dilerim. Başka seçeneğimiz yoktu. Hem zaten yeni bir ev inşa edilmesi gerekiyor gibi duruyordu. Bir de kendinizi tanıtır mısınız?
...:
-Evin önemi yok. Çok cesurdunuz. Ve adım Mithra. Elementlerin yol göstericisiyim.
Himeros:
-Bilmeceler?
Mithra:
-Yanımda. Hanginize vermem gerekiyor?
Hestia:
-Boreas'a.
Alpheus:
-Bizi Pan hakkında bilgilendirmeyecek misiniz?
Mithra:
-Çocuklar Pan hakkında bilmeniz gereken şey kötülerin en kötüsü olduğu. Ve istediği tek şey ise Hestia.Boreas ile göz göze geldik. Gerçekten çok zeki biri.
Alpheus:
-Neden Hestia?
Mithra:
-Çünkü Hestia bir melez. Ve elementlerin en güçlüsü. Eğer Hestia isterse tüm her şeye sahip olabilir. Pan'in tek istediği şey de bu zaten.
Boreas:
-Peki bu adamın özel gücü, bir şeyi yok mu?
Mithra:
-Yapabileceği şeyler çok büyük. Yenemeyeceği ve zarar vermek istemeyeceği tek kişi var. Ve bu, aynı zamanda Pan'den sizi koruyabilecek tek kişi.
Himeros:
-Yani Hestia.
Mithra:
-Aynen öyle.
Boreas:
-Pan'in özel gücü ne?
Mithra:
-Hipnoz.
Alpheus:
-Hipnoz mu? Bizi mahvedebilirdi. Elinde böyle bir fırsat varken yapmadı. Çok saçma.
Hestia:
-Ben artık mantık aramıyorum. Sadece önümüze tekrar engel olarak çıkacak ve bu sefer acımayacak. Buna eminim.
Mithra:
-Bu konuda çok haklısın. O yüzden çok dikkatli olun. O sizi hipnoz etmeden sen onu hipnoz et Hestia.Ne demek istediği konusunda en ufak fikrim yoktu. Aklım o kadar şeyle dolmuştu ki patlayacak gibi hissediyordum.
Mithra:
-Beni herhangi bir yerde indirebilirsiniz. Kurtardığınız için teşekkürler ama daha fazla sizinle gelemem.
Himeros:
-Buna emin misiniz?
Mithra:
-Evet, fazla bile durdum.Himeros,biraz ilerdeki küçük bir kasabanın girişinde Mithra'yı indirdi. O indikten sonra arabaya büyük bir sessizlik hakim oldu. Kimse konuşmuyordu. Çünkü ne diyeceğimizi bilmiyorduk. Çoğu zaman olduğu gibi sessizliği Himeros bozdu.
Himeros:
-Artık bilmecelere mi baksak?
Boreas:
-Bilmeceler değil, bilmece.
Himeros:
-Bir tane mi var?
Alpheus:
-Diğerlerini gittiğimiz yerlerde bulacağız. Hatırladın mı?
Hestia:
-Her neyse, hadi oku Boreas.
Boreas:
-Her şeyden bağımsız
Gideceğiniz yer çok ıssız
Ve bir hayli acımasız
Belki olursunuz başarısız
Himeros:
-Ne yani? Bunun için miydi onca çaba? Çok saçma.
Hestia:
-Hala mantık mı arıyorsunuz cidden?
Alpheus:
-Bu arada bilmece baya cesaret vermiş bize sağ olsun.
Hestia:
-E ne şimdi bu?
Boreas:
-Hemen bulamayız maalesef. Saçma olduğunu düşünmek yerine biraz kafa mı yorsanız?
Himeros:
-Bir şeyler mi yesek? Benim kafam çalışmıyor başka türlü.
Hestia:
-Ben de acıktım.
Alpheus:
-Nerede yiyeceğiz?
Himeros:
-İlerde yine bir kasaba var. Oraya girelim. Zaten bilmeceyi çözmeden, nereye gittiğimizi bilmeden araba hareket halinde olsa ne olur?
Boreas:
-Mantıklı. Hem ben de kafamı toplamış olurum.Yarım saat içinde bir kasabaya giriş yapmıştık. Hayatımda gördüğüm en güzel yerdi. Çok huzurlu hissettiriyordu. Havası bambaşkaydı. Bir süre de olsa gerginliğimizden kurtulup rahatlayacaktık. Bunun hepimiz için daha iyi olacağına eminim. Hem daha iyi düşünüp bilmeceyi en doğru şekilde çözebiliriz.
Alpheus:
-Tatil için çıksak buradan daha iyi yer bulamazdık.
Himeros:
-Burada yemek yiyeceğim için çok şanslı hissediyorum.
Boreas:
-Beynime oksijen gidiyor sonunda.
Hestia:
-Şimdi ne yapıyoruz?Küçük bir kafeye oturup bir şeyler yedik. Ve buraya hepimiz hayran kaldık. Her şey tıkırında gibi gözüküyordu. Burada yaşayan insanlar mutsuzluğu bilmiyor gibi geliyordu.
Himeros:
-Buldum!
Hestia:
-Neyi buldun?
Himeros:
-Bilmeceyi.
Boreas:
-Ne bekliyorsun söylesene.
Himeros:
-Ada.
Alpheus:
-Nasıl yani?
Himeros:
-Her şeyden bağımsız diyor, bağlı olduğu hiçbir şey yok. Issız diyor, ağaçtan başka bir şey olduğunu sanmıyorum. Acımasız diyor, aklıma okyanus geldi.
Hestia:
-Mantıklı ama hangi ada?
Boreas:
-Dediklerinde haklısın ama bana adaymış gibi gelmiyor.
Himeros:
-Aklıma başka bir şey gelmiyor.
Boreas:
-Çok zekiceydi. Benim aklıma gelmemişti.Biraz tur atmaya karar verdik. Aynı zamanda hala düşünüyorduk. Ada çok mantıklıydı ama hangi adaya gideceğimizi nerden bilecektik? Tüm adaları tek tek gezecek miydik?
Etrafta gezinirken yaşlı bir kadınla karşılaştık. Çok tatlı ve sevecen biri. Adı Fiona'ymış. Bizi evine davet etti. Başta kabul etme konusunda çok tereddüt ettik ama sonradan kabul ettik.
Bizi evine götürdü. Evi kendi gibi tatlı. Tek başına yaşıyor sanırım. Ama çok mutlu.
Fiona:
-Sizi neden buraya getirdim biliyor musun? Çünkü aradığımız kişiler sizsiniz.
Boreas:
-Nasıl yani?
Fiona:
-Oğlum ilerdeki dağın tepesindeki bir evde yaşıyor ve beklediği kişiler sizsiniz.
Boreas:
-Çocuklar bilmeceyi çözdük!
Himeros:
-Hiçbir şey anlamadım.
Boreas:
-Bilmece dağdaki evden bahsediyormuş.
Hestia:
-Bunu asla düşünemezdik, asla.
Fiona:
-Sizi ona götürmeme ne dersiniz?
Alpheus:
-Olur deriz. Çok da mutlu oluruz.
Fiona:
-Hadi gidelim o zaman. Beni takip edin.Alpheus'a yaklaştım.
Hestia:
-Evrenin seçeceği kişilerden bahsetmiştim hatırlıyor musun?
Alpheus:
-Evet hatırlıyorum.
Hestia:
-Bu da evrenin bir yardımıydı işte.Göz kırptım. Gülümsedi. Gülümsedim.
Alpheus:
-Umarım evren bana da yardım eder.
Hestia:
-Nasıl yani?
Alpheus:
-Zamanı gelince anlarsın. Bu arada Pan'e karşı çok cesurdun. Doğruyu söylemek gerekirse beklemiyordum.
Hestia:
-Ben de daha neler neler var da göstermek için fırsat elime geçmiyor işte.
Alpheus:
-Ben de görmek için sabırsızlanıyorum o zaman.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
UYUMSUZ ELEMENT
Genç Kurgu"Bir şeyin doğru ya da yanlış olduğuna nasıl karar veriyoruz? Bu zamana kadar kimse düzeni bozmadı diye, köpüren ve taşıp gitmek isteyen aşkımı, içimde tutmak için çabalamak istemiyorum. Çıkıp gitsin varmak istediği yere, doğru zaman ya da yanlış za...