Yanlış Karar

25 4 0
                                    

Hestia'nın Ağzından;
Himeros ve Dione yüzlerindeki gülümsemelerle yanımıza geldiler.
Hestia:
-Barıştınız mı?
Himeros:
-Evet, ufak tartışmaları şimdilik bir kenara koyduk.
Hestia:
-Sizin adınıza sevind-

Boreas, heyecanla sözümü kesti.
Boreas:
-Bence bu bir görevdi!
Dione:
-Anlamadım.
Boreas:
-Himeros'un yaşadığı şey, bir görevdi.
Hestia:
-Altı üstü kavga edip barıştılar. Bu muydu görev?
Alpheus:
-Hestia'ya hak veriyorum.
Hera:
-Bence de Boreas haklı. Çünkü-
Alpheus:
-Dur ben söyleyeyim. Sevdiklerimizin tam destekçiyiz.
Hera:
-Hayır hayır, yani aslında evet her zaman destekçisiyim ama şu an bu yüzden hak vermedim. Görevler bazı şeylerle yüzleşmemiz için ve bunların üstesinden gelebilmemiz için var. Muhtemelen de Boreas'a kalırsa, Himeros bazı şeylerle yüzleşip onların üstesinden gelebilmiş.
Boreas:
-Aynen böyle düşünüyorum. Ve buna karşılık son iki görevimiz kaldı.
Elpis:
-Galiba haklılar Hestia.
Hestia:
-Umarım öyledir. Bu güzel bir haber çünkü.
Alpheus:
-E şimdi ne yapıyoruz?
Himeros:
-Ben birazdan yemek yemezsem, hepinizi yiyebilecek kadar açım. O yüzden canınızın sağlığı için bir şeyler yesek fena olmaz.
Hera:
-Ben Himeros'a yem olmak istemiyorum.
Boreas:
-Yani sen de acıktın.
Hera:
-Birazcık.
Elpis:
-O zaman, görevleri yaparken nerede olduğumuzun bir önemi olmadığına göre arabama atlayın. Bir yere gidiyoruz.
Alpheus:
-Nereye gidiyoruz.
Elpis:
-Gittiğimizde görürsünüz.

Alpheus, küçük çocuklar gibi kollarını göğsünde birleştirdi.
Alpheus:
-O zaman ben gelmiyorum.
Hestia:
-Ağlayacak mısın bir de?

Gülümsedim. Ama o hala somurtuyordu.
Alpheus:
-Ağlarsam söyleyecek misiniz?
Hestia:
-Hadi Alpheus, ön koltukta oturma fırsatını kaçırmak istemiyorum. Sen istiyor musun?

Alpheus birden arabaya koşmaya başladı. Ben de peşinden koştum. Çocuk gibiydik ama onunla çocuk olmak bile paha biçilmez bir duyguydu.
Arabanın önünde şoför koltuğu dahil 3 koltuk var. Bizim yolculuğun başındaki arabamıza benziyor. Yani ön tarafta Alpheus ve ben oturabiliriz. Bu ikimiz için de güzel bir şey.
Beş sene önce uyumadan önce kurduğumuz o imkansız hayaller şu an gerçek oluyor. Buna inanmam biraz zaman alacak gibi duruyor. Gerçekleşebileceğine inancım yoktu şimdiye kadar.
Alpheus:
-Hestia ne düşünüyorsun?
Hestia:
-Aklımdan geçenleri bildiğini sanıyordum.
Alpheus:
-Bu sefer yüz ifadenden çıkaramadım. Ne düşündüğünü tam olarak tahmin edemem belki ama sanki biraz şaşkın, biraz mutlu, biraz korkuyor gibisin.
Hestia:
-Bizi düşünüyordum.
Alpheus:
-Bak bu 'biz' benim çok hoşuma gitmeye başladı.
Hestia:
-Hala bazı şeyleri aklım almıyor ama eğer hislerin konusunda yanılmıyorsan, başardık.

Bir an durdum. Başardık mı? Biri ihanet etti, diğeriyse... Biz hiçbir şey başarmadık ki. Ben ne yapıyorum? Neden kendim gibi olamıyorum, neden mantığımı asla kullanamıyorum? Gerçekten yaptıklarım çok aptalca.
Diğerlerinin geldiğini görünce onlara döndüm.
Hestia:
-Önde oturmak isteyen var mı?
Alpheus:
-Sen oturmak istiyorsun sanıyordum.
Hestia:
-Alpheus, bana biraz da olsa düşünmem için zaman ver, olur mu? Kafam o kadar karışık ki neyi doğru, neyi yanlış yapıyoruz kestiremiyorum. Ve arada kalmak çok yoruyor.

Hiçbir şey demeden suratını asıp öne oturdu. Himeros da, Alpheus'un yanına geçti. Elpis şoför koltuğunda, diğerleri de benimle beraber arkadaydı. Araba hareket etmeye başladıktan bir süre sonra Dione bana yaklaştı.
Dione:
-Kafanın karışık olması çok doğal. Ama her zaman aklını dinleyemezsin. Zaten dinlememen de gerekir. Ayrıca her zaman aklının verdiği kararlar doğru olmaz ki... Bazen dur ve kalbini dinle. Doğru karar vermesi veya yanlış karar vermesi önemli değil. Bu senin kararın ve ben her zaman arkandayım.
Hestia:
-Bu maceranın bana kazandırdığı en güzel şey sensin Dione. Yanımda olduğun için, benimle olduğun için çok şanslıyım. Teşekkür ederim, her şey için...

UYUMSUZ ELEMENTHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin