UYUMSUZ ELEMENT

Ateş Erkeği

Arabanın yanına kadar koştum. Gidebilecek daha fazla yolum olduğunu düşünmüyorum. Ama ıslanmak da istemiyorum. Yeterince ıslağım. Zaten kolay hasta olan biriyim.
Alpheus, bana yetişti. Islatmamasını umut ediyorum.
Alpheus:
-Pes mi ettin?
Hestia:
-Çok yavaş koşuyorsun. Durmasam yetişeceğin yoktu. Hem pes edecek birine mi benziyorum?

Tam bu sırada Boreaslar da yetişti.
Boreas:
-Yine ne yapıyorsunuz ve neden yine Alpheus ıslanmış?

Sadece sırıttım. Boreas da anladı tabi ki.
Boreas:
-Biraz olsun uslu durun olur mu? Alpheus, sen de ıslatacaksan ıslat ve bu olaya bir son verin artık.
Alpheus:
-Yeterince ıslandı. Hasta olacak. Bu seferlik affettim.
Hestia:
-Ben hasta olmam.
Alpheus:
-Islatayım mı yani?
Hestia:
-Hayır!
Alpheus:
-Boreas siz Hera'yla arkada oturun. Ben öne geçiyorum.

Ama ben de öne oturmak istiyordum. Ama Alpheus'la oturmamak için arkaya geçtim.
Arabaya bindik.
Hestia:
-Hera, Boreas sana her şeyi anlattı mı?
Hera:
-Hatta fazlasını bile anlattı.
Hestia:
-Güzel, sevindim. O zaman şimdi bilmeceyi okuyabiliriz. Hadi Boreas, oku.
Boreas:
-Bilgi ararsan eğer oraya koşarsın hemen
Buldun mu doğrusunu? bir araştır istersen
Bu en büyüğü aradığınız türlerden
Alpheus:
-Yine saçmalamışlar.
Himeros:
-Katılıyorum.
Hestia:
-Bilgiyi aradığım tek yer internet. Üzgünüm ben bu işte yokum.
Boreas:
-Ben kitaplara koşuyorum.
Hera:
-Çok yardımcı oldun Boreas. Artık her şey çok kolay. Cevap kütüphane.
Hestia:
-Bu da çok iyiydi Hera. Aramıza bir zekinin daha katılması çok iyi oldu.
Himeros:
-En kolay bilmeceniz birincisi dememişler miydi? Gitgide basitleşiyorlar gibi geliyor.
Alpheus:
-Herkese öyle geliyor.
Hestia:
-En büyük kütüphane neresi?
Hera:
-Kongre.
Himeros:
-Harekete geçiyoruz. Çok basitti her şey.
Hestia:
-Ya da ekip çok sağlam.

Bir süre ilerledikten sonra öksürmeye başladım. Kendimi halsiz hissediyordum.
Alpheus (sesini incelterek):
-Ben hasta olmam.
Hestia:
-Hasta değilim zaten.
Alpheus:
-Bence de değilsin. Özür dilerim ateş prensesi, sizi başkalarıyla karıştırmışım.

Sadece göz devirdim. Ama komikti. Özellikle sesini bana benzetmeye çalışması.
Boreaslara döndüm. Gerçekten çok tatlılardı. Ve aynı zamanda çok zekilerdi de. Müthiş bir uyum. Umarım bu sefer ateş erkeğimi buluruz.
Yol boyu öksürdüm ve her öksürdüğümde, Alpheus bana dönüp ses çıkarmadan sadece ağzını oynatarak "ben hasta olmam" deyip durdu.
Kongre Kütüphanesi'ne geldiğimizde hava kararmaya başlamıştı. Ve karanlığı sevmiyorum.
Himeros:
-GELDİK!
Boreas:
-EVET FARKINDAYIZ!

Arabadan indik. Ben, yolda sarıldığım battaniyeyle birlikte indim çünkü üşüyordum.
Alpheus'u ve saçlarını gördüğümde gülmemi tutamadım ve gülmeye başladım.
Hestia:
-Alpheus, saçların...
Alpheus:
-Sen önce bir kendine bak. Battaniyeyi bırakmayı düşünmüyor musun?
Hestia:
-Öyle bir düşüncem yoktu.

Alpheus elini alnıma dayadı. Beklemediğim hareketler yapıyor.
Alpheus:
-Hestia, yanıyorsun!
Hestia:
-İnsanlar, fazla yaklaştıklarında onları yaktığımı söylemiştim.
Alpheus:
-Şakanın zamanı değil gibi.
Hestia:
-Ateş elementiyim, tabi ki yanacağım Alpheus. Ne bekliyordun ki.

Elimi alnına dayadım. Ve onun taklidini yaptım.
Hestia:
-Alpheus, buz gibisin!
Alpheus:
-Alakası yok.
Boreas:
-E ne zaman içeri giriyoruz?
Alpheus:
-Biz girmiyoruz.