Himeros'un Ağzından;
Hera'nın da dediği gibi, son üç kişi kaldı. Umarım bir an önce biter de biz de element kristalini alıp bu berbat denebilecek kadar kötü kozmik oyunu bitirebiliriz.
Dione:
-Boreas bile duygularını açmaya başladı, ben hala Himeros'tan seni seviyorum lafını duyamadım.
Himeros:
-Tekrar başlama istersen Dione.
Dione:
-Gerçekten sevmediğini düşünmeye başladım. Diğerleri sevgiden dolup taşarken, birbirlerine güzel güzel bakarken biz ellerimizi havada savura savura tartışıp duruyoruz.
Himeros:
-Bu sefer sana inanılmaz hak veriyorum, kavga etmekten sıkıldım.
Dione:
-Kavgalarımızı da özlersin ama.
Himeros:
-Kavgalarımızı neden özleyeyim? O kadar sıyırmadım.
Dione:
-Bana beni sevdiğini hissettirene kadar seninle konuşmayacağım, Himeros. Beni etkileyebilecek bir şey yapacağından emin olmadan yanıma bile gelme!Gerçekten abartıyor. Onu sevmesem neden onunla birlikte olmaya devam edeyim? Bunu bir zorunluluk mu sanıyor?
Himeros:
-Pekala Dione, istediğin gibi olsun.Herkesten uzak bir yere gittim. Bir ağacın altına oturdum ve uyumaya karar verdim. Gözlerimi kapattım. Ama bir türlü uyuyamadım. Aklımdan sadece Dione'yle şimdiye kadar yaşadığımız şeyler geçiyordu. En başından en sonuna kadar her şeyi düşündüğümden emin olduktan sonra durdum. Niye böyle oldu?
Daha fazla oturamayacağımı anlayınca Dione'yı aramaya gittim. Her yeri gezdim ama bulduğum tek şey karşımda duran küçük bir evdi. Nereye gitti bunlar?
Bir süre durup evi inceledim. Burası... Dione'nin anlattığı ve ilerde yaşamamızı istediği yer. Tek katlı, çok da büyük sayılmayan, ama içi huzur dolu olan bir ev.
Evin penceresinden içeriye baktım. İçeridekiler biz miyiz? Yani başarmışız, hayatımızı kurmuşuz ve mutlu muyuz? Bu çok güzel.
Dione, sofrayı hazırlıyor. Ve kızımız ona yardım ediyor. Bir saniye! Kızımız mı? Gerçek olmadığını biliyorum ama bunu bilmek beni üzmedi. Çünkü sadece görmek bile mükemmel hissettiriyor.
Ben de geldim işte. Kendimi dışardan görmek oldukça garip. Ne kadar suratsızım. Neden bu kadar mutlu bir ev içinde bu kadar mutsuzum?
Yemekten sonra kızımız dışarı arkadaşlarıyla oynamaya çıktı ve biz de düşmanmışız gibi kavga etmeye başladık.🎵🎶
Tabii düşününce keşke şimdi burada olsaydı da -kavga bile etsek-bunları o da görseydi. Görmese de yanımda olsaydı en azından. Çok aptalım. Gerçekten burada gözüktüğüm gibi mi gözüküyorum? Belki de gerçekten Dione haklıdır.
Gözümü açtım. Herkes karşımdaydı. Bir saniye bile beklemedim.
Himeros:
-Dione! Konuşmamız lazım.Dione, ağzını bile açmadan yalnız başımıza konuşabilmemiz için yürümeye başladı. Ben de peşinden gittim. Uygun bir yerde olduğumuza emin olduktan sonra durdu ve yüzüme baktı. Ne kadar belli etmemeye çalışsa da pişman ve üzgün olduğumu hatta onu sevdiğimi anladığı için gözleri parlıyordu. Ve ben bu gözler için gerçekten her şeyi verebilirim.
Himeros:
-Belli ki haklısın, kavgalar da özlenir. Seviyorum aman seni! Bir daha da söylemem.*Daha fazla bir şey söylemeyeceğimi anladığında uzaklaşmaya başladı. Evet, yine yanlış bir şey yaptın Himeros. Bravo!
Himeros:
-Kaybediyorum yeniden.
Saldırıyor anıları...
Gözlerimiz bağlı, ellerimizin yerine.*Olduğum yere oturdum. Dione'yi gerçekten çok seviyorum. O çok güzel. Ondan daha iyisini asla bulamayacağımı biliyorum. Ama bulmak da istemiyorum zaten. Herkes göremez belki ama onda çok farklı bir şeyler var. Herkesin hissedemeyeceği, bilemeyeceği... Dione'yi kaybetmeyi istemiyorum. Eğer bir gün kaybedersem geri kazanmak için her şeyi yapabilirim. Ama sanırım bazı şeyleri göremeyecek kadar aptalım. Dione gerçekten haklı, tüm hatalar benim.
Himeros:
-Bakamadım ki gönlüne,
Bulamadım ki kendimi.
İstesem de göremedim, görmüyor ki gözlerim...
Kaybediyorum yeniden.
Saldırıyor anıları...
Gözlerimiz bağlı, ellerimizin yerine.*İki küçük ve sıcak el, arkamdan gözlerimi kapattı. Bu hissi ve kim olduğunu çok iyi biliyorum. Gülümsedim. Ayağa kalktım ve Dione'ye döndüm.
Himeros:
-Seni gerçekten çok seviyorum. Huysuzluklarım için özür dilerim. Farkında değildim.Dione hiçbir şey söylemeden sadece sarıldı. O benimle ve tam da burada:)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
UYUMSUZ ELEMENT
Teen Fiction"Bir şeyin doğru ya da yanlış olduğuna nasıl karar veriyoruz? Bu zamana kadar kimse düzeni bozmadı diye, köpüren ve taşıp gitmek isteyen aşkımı, içimde tutmak için çabalamak istemiyorum. Çıkıp gitsin varmak istediği yere, doğru zaman ya da yanlış za...