"İşte Yine Başlıyoruz"

58 8 0
                                    

Alpheus'la birbirimize baktık. İkimizin de tedirgin olduğu çok açıktı. Bir an önce konuşmaya başlayıp her şeyi anlattım.
Boreas:
-Siz sadece delirmişsiniz. Birlikte olabilmek için böyle bir yol mu buldunuz?
Hestia:
-Ne saçmaladığının farkında mısın Boreas?
Hera:
-Boreas, Hestia doğruyu söylüyor sanırım. Maceramız boyunca zora düştüğümüzde Helios'un, kendi kendine "umarım arabayı çalıştıramazlar", "umarım bulamazlar" tarzında şeyler konuştuğunu duydum.
Boreas:
-Bunu neden şimdi söylüyorsun?
Hera:
-Emin olamadım çünkü.
Hestia:
-Söylediğin şeyler çok kalp kırıcıydı. Bunu düşündüğüne inanamıyorum Boreas. Mantıklı biri olduğunu sanıyordum.
Alpheus:
-Tamam şimdi bunları boş verelim. Sonra konuşuruz. Ne yapacağız?
Hera:
-Hestia, babanla konuşalım bence. Ama Helios'un anlamaması gerekiyor.
Hestia:
-Alpheus sen babamla konuş ben Helios'u oyalayacağım. Hera ve Boreas siz de diğerlerine anlatın.
Boreas:
-Emin olmadan bunu yapmamız ne kadar doğru?
Hestia:
-En doğrusu bu. Hadi ben kaçtım.

İçeri gittiğimde Helios bana çok garip bakıyordu. Ben de hemen ona adım attım.
Hestia:
-Helios, biraz konuşabilir miyiz?
Helios:
-Ne konuda?
Hestia:
-İlişkimiz hakkında.
Helios:
-Pekala, konuşalım.

Helios'u alıp dışarıya çıktım. Ama ne demem gerektiğini bilmiyordum.
Helios:
-Seni dinliyorum.
Hestia:
-Aslında, sadece o ortamdan çıkmak için söylediğim bir yalandı. Baş başa kalmamız gerektiğini düşündüm. Böyle her şey daha güzel oluyor. Kötü şeylerden uzakta.

Ya da kötü şeylerin tam içinde mi demeliydim? Her neyse bilmeden böyle konuşmamalıyım.
Helios:
-Hestia, Alpheus hakkında ne düşünüyorsun?
Hestia:
-Komik ve eğlenceli bir arkadaş olduğunu.
Helios:
-Arkadaş olduğuna emin misin peki?
Hestia:
-Eminim.
Helios:
-Biraz yalancısın sanki.
Hestia:
-Saçmalıyorsun Helios.
Helios:
-Elini ver.

Ne yapmak istediğini anlamadım ama elimi uzattım. O da elimi tuttu.
Helios:
-Nasıl hissediyorsun?
Hestia:
-Huzurlu.

Eli birden sıcaklamaya başladı. O kadar sıcakladı ki artık canım acımaya başlamıştı. Elimi çekmeyi denedim ama çok sıkı tutuyordu.
Helios:
-Şimdi nasıl hissediyorsun?
Hestia:
-Helios, canımı acıtıyorsun!
Helios:
-Acı hissediyorsun değil mi? Bana ihanet ettiğinde bu olur işte.

Elini hala elimden çekmemişti ama sinirlendiğim için artık elimin acısı hissetmiyordum.
Hestia:
-Bana bunu mu göstermeye çalışıyorsun? Ama herkes gibi senin de unuttuğun bir şey var.

Tabi ki su elementine sahip olmamdan bahsediyorum. Elinin ateşi birden söndü ve elini elimden çekti. Gözlerine baktım.
Hestia:
-Birincisi ben kimseye ihanet etmem. İkincisi benim canımı asla acıtamazsın.

Eve doğru yürüyüp içeri girdim. Elim hala acıyordu. Yaptığı aptallıktı. Nasıl böyle birine dönüştü aklım almıyor. Veya başından beri böyleydi bilmiyorum.
Herkes fazla gergin. Özellikle de babam. Kesinlikle faka bastık.
Hestia:
-Ne oluyor?
Dione:
-İçimdeki kötü his çıkıyor.
Doris:
-Pek hoş şeyler olmuyor. Helios nerede?
Hestia:
-Dışarda.
Hera:
-Yalnız başına mı?
Hestia:
-Evet neden?
Boreas:
-Biz bittik.
Hestia:
-Birileri bana da anlatabilir mi?

Boreas evin önüne baktı ama kimse yoktu. Sonra kızgınlık, umutsuzluk ve mutsuzluk duygularının karışımı bir yüz ifadesiyle kapıyı çarpıp bize döndü.
Boreas:
-Gitmiş.
Alpheus:
-Eline ne oldu senin?
Hestia:
-Benim mi?
Alpheus:
-Evet, sana bakıyorum.
Hestia:
-Helios yüzünden deyip kısa keseceğim.
Alpheus:
-İşte şimdi daha uzun sürecek.

UYUMSUZ ELEMENTHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin