Himeros:
-Daha ne kadar çıkacağız?
Fiona:
-Sabredin, az kaldı.
Alpheus:
-Yeterince sabrettiğimizi düşünüyorum. En azından biraz oturalım.
Boreas:
-Ne kadar erken o kadar iyi. Devam edin.
Kaç basamak çıkmıştık bilmiyorum. Ama çok fazla olduğuna eminim. Dağın en tepesine çıkmak için merdiven kullanmak ne kadar akıl işiydi? Eminim en az 20 dakikadır basamak çıkıyoruzdur.
Hestia:
-Şimdiden sonra basamakları saymaya mı başlasak?
Fiona:
-Toplam 1593 basamak var.
Himeros:
-Ne!?
Fiona:
-Zaten varmak üzereyiz.
Alpheus:
-Umarım öyleyizdir.
Fiona'nın dediği gibi bir süre sonra hedefimize vardık. Ama hepimiz bitmiştik, susamıştık ve fazla yorulmuştuk. Fiona dışında hepimiz. Sanırım her gün bunu yapıyor.
Soluk soluğa eve girdik. Hepimiz soluklanana kadar bulunduğumuz ortama sessizlik hakimdi. Ve içerde tahminen bizden 5-6 yaş büyük biri vardı.
...:
-Selam çocuklar! Ben Robert. Bilmeceyi çözmenize sevindim. Açıkcası şaşırdım da.
Hestia:
-Aslında... Çözdük sayılmaz. Anneniz olmasaydı şu an tüm adaları tek tek gezmek için yola çıkmıştık.
Ben her zamanki gibi heyecanlanıp ayağa kalktım.
Robert:
-Bilmecenin cevabının ada olduğunu düşündünüz öyle mi?
Himeros:
-Yani en mantıklısı oydu. Cevabın dağın tepesindeki bir ev hatta bu ev olduğunu düşünmemiz imkansıza yakındı.
Robert:
-Haklısınız ama bu en kolay bilmecenizdi.
Hestia:
-En kolayı buysa...
Elimi tabanca gibi yapıp kafama dayadım.
Hestia:
-...biz bittik. Bum!
Arkamda Alpheus'un olduğunu bildiğim için kendimi rahatça arkaya bıraktım. Oturduğu yerden beni tutup tekrar düzelmemi sağladı. Sonra o da ayağa kalktı ve beni kendine doğru çevirdi. Gülümsedi.
Alpheus:
-Hiçbirimiz bitmedik. Ve başaracağız. Ama eğer böyle karamsar düşünmeye devam edersen...
Birden susup etrafına baktı. Ben de onun gözlerine bakıyordum.
Hestia:
-E ne olurmuş karamsar düşünmeye devam edersem?
Alpheus:
-Bu merdivenleri inip tekrar çıkmak zorunda kalırsın.
Hestia:
-Hayır hayır, kalsın.
Gülümsedi, gülümsedim. Sonra diğerlerinin konuşmalarına dahil olduk.
Robert:
-...yani bahsettiğim şey karşınıza her zaman böyle fırsatlar çıkmayabilir, şansınız bu kadar yaver gitmeyebilir. O yüzden çok dikkatli olmanız gerekiyor. Bu da bilmeceniz.
Boreas:
-Bu sefer daha heyecanlıyım.
Robert:
-Burada okumayın. Sadece dördünüzün olduğu bir yerde okuyun.
Hestia:
-Bu merdivenleri şimdi de inecek miyiz?
Alpheus:
-Sen atlamak istiyorsan atlayabilirsin.
Fiona:
-Gitmeden bir şeyler yemek ister misiniz?
Himeros:
-Çok güzel olur.
Hestia:
-Çok güzel olurdu ama gitsek daha güzel olur gibi. İkinize de çok teşekkür ederiz. Görüşmek üzere.
Robert:
-İyi şanslar!
Merdivenleri inmek tabi ki çıkmaktan daha basit. Yine de yorucu.
Alpheus:
-Hestia! Yorulmuş gözüküyorsun.
Hestia:
-Sen de terden sırılsıklam gözüküyorsun.
Alpheus:
-Benim gibi gözükmek ister misin?
Evet,sizin de aklınızdan geçen şeyi yaptı. Beni ıslattı. Himeros ve Boreas sadece şaşkındılar.
Hestia:
-Alpheus, üzgünüm ama bir şeyi unuttun. Ben sadece ateş elementine sahip değilim.
Bu sefer ben de onu ıslattım. Yani bunun bir karşılığı olmaydı çünkü.
Boreas:
-İkinizin arasındaki ilişki beni çok tedirgin ediyor. Lütfen ciddi olabilir misiniz biraz? Çözmemiz gereken bir bilmece var.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
UYUMSUZ ELEMENT
Genç Kurgu"Bir şeyin doğru ya da yanlış olduğuna nasıl karar veriyoruz? Bu zamana kadar kimse düzeni bozmadı diye, köpüren ve taşıp gitmek isteyen aşkımı, içimde tutmak için çabalamak istemiyorum. Çıkıp gitsin varmak istediği yere, doğru zaman ya da yanlış za...
