Sessiz Delilik

34 4 0
                                    

Hestia'nın Ağzından;
Sonunda her şey bitmek üzere. Eğer şimdiden sonra karşımıza bir engel daha çıkarsa pes edeceğim sanırım. Bitsin ve gidelim, lütfen.
Hera:
-Ne kadar kaldı? Çok sıkıldım.
Elpis:
-Biraz daha sabredin. Çok az kaldı.
Hestia:
-Sen bize Pan'le aranızda yaşanan şeyi anlatmayacak mısın?
Elpis:
-Şimdi olmaz.

Hiçbir zaman olmaz diyor. Anlat da bilelim artık. Kim olduğunu bilmeden sana sırtımızı yaslıyoruz.
Elpis:
-İnebilirsiniz.
Himeros:
-Burası mı gerçekten? Eski bir fabrika mı? Çok saçma.
Hestia:
-Mantık aramayı ilk gün bırakmıştık. Hatırlıyor musun? Hadi gidelim ve alalım artık. Sonra herkes yoluna.

Hepimiz arabadan indik. Fabrikaya girdik ve birden ışıklar yandı.
Helios:
-Selam!

Ne oluyor yine ya? Yeter!
Hestia:
-Ne bu? Karşılama partisi falan mı? Eğer öyleyse hiç beğenmedim. Daha iyi olabilirdi.
Helios:
-Aşk olsun. Konuya giriyorum direkt. Ben de taraf değiştiriyorum. Babama bir şeyler kanıtlamak zorunda değilim sonuçta. Değil mi?
Hestia:
-Hoş geldin demek isterdim ama ne yazık ki diyemeyeceğim. Çünkü biz de tam bitirmek üzereyiz her şeyi.
Helios:
-Size kötü bir haberim var o halde. Pan burada ve kristali sizden önce aldı.
Hestia:
-Madem taraf değiştiriyorsun, o bunları yaparken sen ne yapıyordun?
Helios:
-Durdurmaya çalıştım ama olmadı. Kolyem yok.
Dione:
-Kolyene ihtiyacın yoktu hani? Hipnoz gücüne ne oldu?
Helios:
-Şimdi bunun sırası değil.
Hera:
-Yeter artık, gerçekten!
Boreas:
-Sakinliğimizi koruyup mantıklı düşünelim. Yoksa bu işin içinden çıkamayız.
Himeros:
-Şimdi element kristali, Pan'de mi?
Helios:
-Aynen öyle.
Hestia:
-Kendisi nerede?
Pan:
-Buradayım!

Yetti artık. Bu adamın sıfatını görmekten gına geldi.
Helios'un durduğu yüksek yere çıkıp yanına gittim.
Hestia:
-Elindeki ne öyle?
Helios:
-Tanıştırayım: Silah-

Helios'un sözünü kesip elindeki silahı aldım.
Hestia:
-Tanıştırmana gerek yok. Biz zaten tanışıyoruz. Güçlerimizden daha çok işe yaradığı aşikâr.

Aşağı atladım ve yüksek sesle konuşmaya başladım.
Hestia:
-Baylar ve bayanlar! Ben Hestia Jones. Şimdiden sonra istediğim şeyleri yapmazsanız gözlerinizi karartabilirim.

Helios'a döndüm. Yaptığım şeyden çok fazla memnun gözüküyordu. Bu da hoşuma gitti.
Hestia:
-Kaç mermi var bunun içinde?
Helios:
-Dört olması lazım.

Tekrar diğerlerine döndüm.
Hestia:
-Evet Pan, ilk seninle başlayacağım. Element kristalini bana verir misin?
Pan:
-Sen kimseyi öldüremezsin Hestia. Komedi programı mı bu?

Havaya ateş ettim.
Hestia:
-Element kristalini ver, Pan! Bir daha söylemeyeceğim.
Pan:
-Belki rüyanda verebilirim.

Önce ateş gücümü kullanıp onun biraz hasar alarak yere düşmesine sebep oldum. Sonra birkaç adımla yanına gittim ve bir ayağımı üstüne koydum. Silahımı kafasına doğrulttum ve konuştum.
Hestia:
-Element kristali!
Pan:
-Vermeyeceğim!

Bu sefer tam dibine sıktım silahı.
Pan:
-Cebimde.
Hestia:
-Teşekkürler!

Eğilip cebindeki taşı çıkardım.
Hestia:
-Bu element kristali değil. Çünkü ateş erkeğimiz yok ve görevini yapmadı. Bu da demek oluyor ki yeni bir ateş erkeği bulana kadar element kristalini alamayacağız. Peki bizim ateş erkeğimize ne oldu Pan? Dur ben söyleyeyim.

Silahı bir kez olsun düşünmeden kafasında patlattım. Gülmeye başladım. Delirdiğimi hissedebiliyordum.

Hestia:
-Ve bum! İşte bu oldu. Tam alnının çatından. Başka isteyen var mı?
Doris:
-Hephaistos'a bu olmadı ki-
Hestia:
-Sesini kesmezsen, sana olur ama! Ah, Alpheus keşke anneannen de burada olsaydı. Ona da bunu yapmayı çok isterdim. Neyse ki şanslı biriymiş.

Hiç kimse şoktan ve korkudan ağzını açamıyordu. Aslına bakılırsa ben de kendime şaşırıyordum.
Pan'i orada öylece bırakıp Elpis'in karşısına geçtim. Bu sefer de silahı ona doğrulttum.
Hestia:
-Konuş. Daha demin son nefesini veren kişi senin neyin oluyordu?
Elpis:
-Hestia sakin ol. Kendine gelmen gerekiyor.
Hestia:
-Soruma cevap ver!
Elpis:
-Biz Pan'le önceden evliydik.

Diğerlerine döndüm.
Hestia:
-Şaşırttı di mi? Ama beni daha çok şaşırtan şeyler olmuştu.

Tekrar Elpis'e döndüm.
Hestia:
-Helios senin oğlun oluyor yani. Bazı huyları dışında hiç sana çekmemiş. E devam et! Niye ayrıldınız?
Elpis:
-Pan kötü olmayı seçti çünkü.
Hestia:
-İyilik için aşkımı ve oğlumu terk ettim diyorsun yani. Peki senin gücün ne?
Elpis:
-Ateş elementine sahibim.
Hestia:
-Bu nasıl olabilir? Senin ölmüş olman gerekiyordu.
Elpis:
-Gerçek ateş elementi değilim ben. Sadece bu güce sahibim o kadar.
Hestia:
-Anladım. Bu durumda Helios da bir melez. Hipnoz ve ateş gücüne sahip bir melez hem de. Ama bizim bir işimize yaramayacak. Çünkü asıl ateş erkeği vardı ve öldü.
Elpis:
-Ne kadar isteseniz bile işinize yaramaz. Çünkü asıl gücü hipnoz. Ateş elementinin yerine geçmek isteyeceğini sanmıyorum.
Hestia:
-Zaten şimdiden sonra bunlar beni ilgilendirmiyor.

Kimseyle göz teması kurmadan Helios'un yanına çıktım.
Hestia:
-Diğerlerinin yanına geç.

Helios dediğimi yaptı. Artık yerde hareket etmeden yatan Pan de dahil herkesi aynı anda görebiliyordum.

UYUMSUZ ELEMENTHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin