UYUMSUZ ELEMENT

Anlamı Yok

🎵🎶

Hestia:
-Siz de sıkılmadınız mı? Siz sıkılmamış olabilirsiniz ama ben yeterince sıkıldım. Ben onca sene boyunca uğraştım. Hiç olmadığım biri gibi davranmak için çabaladım. Bunlar yetmezmiş gibi sırf bu yüzden yargılandım. Hem de tebrik edilmem gerekirken. Bu sırada siz ne yaptınız? Hiçbir şey. Yaptığım şeylerin anlamı ne? Söylesenize bana! O kadar uğraşmamın anlamı ne oldu? Hiçbir şey. Artık buna dur demenin zamanı geldi, geçiyor bile. Daha fazla böyle gitmemeli çünkü.

Dione bana doğru yürüdü. Gözlerime baktı ve konuştu.
Dione:
-Zihnini boşalt ve demir at. Yelkenleri sal hadi bir rahat et. Tadını çıkar açık denizlerin. Bak keyfine, yaşayacağın tek bir hayat...
Hadi sar geceyi, sabaha geri yak.
Bırak boş kalsın kafa geri yat.
Arın,kurtar kendini baksana sen bile diyorsun:
"Ulan ya ben niye uğraşıp durmuşum bunca sene? Söyleyin bana, bunun anlamı ne? Bir şekilde buna bir dur demeli. Daha fazla böyle gitmemeli."
Uğraşıp durmuşsun bunca sene. Söyleyeyim sana bunun anlamı ne? Bir şekilde buna bir dur demeli. Ve daha fazla böyle gitmemeli-*
Hestia:
-Yok! Üzgünüm ama anlamı yok. Yaşadığımız hayatın hiç anlamı yok. Neden insanlar bunu anlamıyor? İlahi bir anlamı yok. Bize dair kozmik bir plan yok. Neden insanlar bunu anlamıyor?
Üzgünüm ama anlamı yok. Yaşadığımız hayatın hiç anlamı yok. Neden insanlar bunu anlamıyor? İlahi bir anlamı yok. Bize dair kozmik bir plan yok. Neden insanlar bunu anlamıyor?*

Gözyaşlarımın aktığını hissedebiliyordum. Oturduğum yerden herkese teker teker bakarak konuşurken silahı sağa sola sallamam, onları korkutuyordu ama buna gerek yoktu. Çünkü benim tek bir hedefim var.
Dione gibiler her zaman "hayatın her şeye rağmen güzel olduğunu, ve yaşamaya değer olduğunu" söyleyip dururlar. Buna inanmıyorum.
Bu sefer konuşmadan önce Alpheus'a döndüm.
Hestia:
-Cennet vaatleri ve falan filan, at gitsin alayı yalan dolan! 'Özel olduğumuzu söyleyerek' kandırdılar hepimizi, yalan mı ulan!? Sanıyoruz gökler bizi çağırır, atlas misaliyiz yükümüz ağır. Yürekler bir umut bekler ama dualar boşa, kulaklar sağır.
"Buna rağmen güzel hayat yaşamaya değer ama sen yine de kutsal bir amaç arıyorsan eğer..."
Yok! Üzgünüm ama anlamı yok. Yaşadığımız hayatın hiç anlamı yok. Neden insanlar bunu anlamıyor? İlahi bir anlamı yok. Bize dair kozmik bir plan yok. Neden insanlar bunu anlamıyor?
Üzgünüm ama anlamı yok. Yaşadığımız hayatın hiç anlamı yok. Neden insanlar bunu anlamıyor? İlahi bir anlamı yok. Bize dair kozmik bir plan yok. Neden insanlar bunu anlamıyor?*

Sustum. Hiç tereddüt etmeden silahı şakağıma dayadım.
Alpheus:
-Ne yapıyorsun Hestia!? Delirdin mi sen!?
Hestia:
-EVET DELİRDİM! Beni, başta sen olmak üzere, hepiniz delirttiniz Alpheus!
Dione:
-Hestia, hayır!
Hera:
-Lütfen rüyada olayım, lütfen!
Himeros:
-Hestia! Kendine gel!
Boreas:
-Bak Hestia, ne hissettiğini tahmin edebiliyorum. Seninle konuşmak aklıma geldi ama bunu yapmadığım için özür dilerim. Gerçekten-
Hestia:
-Ne hissettiğimi hiçbiriniz tahmin edemezsiniz! Sadece susun, olur mu?
Doris:
-Bak! Hala şansımız var.
Hestia:
-Şansımız falan yok. Susun artık!

Elpis uzaklaştı, Helios arkasını dönüp yere oturdu. Ellerini kafasına dayadı. Sanki benim için çok endişeleniyor gibiler. Ama bir süre sonra her şey unutulup gidecek. Ben kimsenin samimiyetine inanmıyorum artık!
Helios:
-Aptalız! Hepimiz aptalız! Bu kız, bu hale gelene kadar ne halt ettik? Hangimiz kendi dertlerini görmezden gelip bir kez olsun destek olmayı denedi? Hiç birimiz. Ama o kendi dertleri dışında, hepimize yardım etmeye çalıştı.
Hestia, yapma! Lütfen... Bari baban için yapma.

Hestia:
-Babama güzel bir açıklama bulursunuz. Bu arada Alpheus, demeden geçemeyeceğim. Hatırlıyor musun, ben hepimiz ve geleceğimiz için çabalarken sen hiçbir şeyden haberi olmayan o aptal kafanla, "ölmekten bu kadar korktuğunu bilmiyordum." demiştin. Hala aynısını mı düşünüyorsun? Eğer öyleyse gözlerini hiç kırpmadan izle!

Beynime, silahı sıkma komutu vermemle omzumda sıcak bir el hissetmem bir oldu. Bu elin kime ait olduğunu biliyorum. Çünkü bu eli önceden de hissetmiştim. Bu Hephaistos. O ölmemişti ama artık her şey için çok geçti. Ya da değil miydi?