Plan 2: Risk

48 8 0
                                    

Hestia'nın Ağzından;
Alpheus bizi evinin önüne getirdikten sonra huzursuz ve sinirli olduğunu hissettiren bakışlarıyla bana döndü.
Alpheus:
-Rica ederim.
Hestia:
-Bu neydi şimdi?

Alpheus, başını sağa sola sallayarak benden hoşlanmadığını göstermeye çalıştı sanırım. Çok umrumda olduğu da söylenemez açıkçası.
Evine gelecek olursak da küçük bir apartman dairesi. Soluk yeşil ve griye boyanmış, pencereleri siyahın en koyu tonu. İçerisinin çok büyük olduğunu düşünmüyorum.
Ben bunları içimden geçirirken hala içeriye girmediğimizi fark ettim. Ve konuşmadan duramadım. Alpheus'a döndüm.
Hestia:
-Daha ne kadar burada bekleyeceğiz?
Alpheus:
-Bilmem, ben de senden bir şey bekliyordum aslında.

Bu sefer lafın altında kaldım. Hephaistos'un dediği gibi umarım bir gün bu dilim başıma iş açmaz.
Alpheus, geçebileceğimizi söylediğinde hep birlikte merdivenleri çıktık. İçeri girdiğimizde düşündüğümden daha farklı bir görüntü vardı. Ben daha çok dağınık, boğucu bir ev bekliyordum ama olabildiğince düzenli ve ferahtı. Mutfakla salon birleşikti. Salonun arkasında bir oda ve bir banyo vardı.
Alpheus'u ve diğerlerini umursamadan kendimi koltuğa attım. Önce derin bir nefes sonra da Doris'in sesini duydum.
Doris:
-Biraz saygılı mı olsan?

Burnumdan güldüm.
Hestia:
-Saygı mı? Bu yaptığım şey saygısızlık mıydı yani? Yapma Doris! Kaç senelik arkadaşımın evinde böyle yapamayacaksam, biz neden toplandık? Böyle yapacaksanız baştan pes edelim.

Göz devirip banyoya gitti. Ben de tezgahın kenarındaki kahveyle bakışıyordum. Tüm malzemeleri gözüme kestirdikten sonra ışık hızıyla kahve yapmak için kalktım. Suyun kaynamasını beklerken Dione'ye döndüm.
Hestia:
-Dione! Kahve içecekmiş gibi bir havan var. Ne dersin?
Dione:
-Kesinlikle olur!
Hestia:
-Başka isteyen var mı?

Kimseden ses çıkmayınca Dione'ye ve kendime kahve yaptım. Kahveyi bardaklara dökerken Dione yanıma geldi ve kahvesini alıp balkona çıktı. Ben de tezgaha yaslanıp içerdekilere döndüm. Boreas'la göz göze geldik ve konuşmaya başladı.
Boreas:
-Fikri olan yok mu?
Hestia:
-Hepimizin bildiği gibi yapmamız gereken 8 görev var. Ama başlamamız için nereye gitmemiz gerekiyor bilmiyorum.
Ares:
-Oraya sizi ben götüreceğim. Sonrasındaysa yalnızsınız.
Hera:
-Peki ya Pan? Senin onun etkisinde olmadığını anlarsa, o zaman ne olacak?
Hestia:
-Onu da düşündüm. Bu-

Hephaistos sözümü kesti.
Hephaistos:
-Her zamanki gibi her şeyi düşünmüş.

Gülümseyip devam ettim.
Hestia:
-Bugün saraya bir mektup göndereceğim. Şüphe etmemesini sağlayacak merak etmeyin. Sadece kalem kağıt gerekiyor.

O sırada bir kalem ve bir kağıtla, Alpheus ile Doris yanımıza geldi.
Doris:
-Al bakalım.

Kalemle kağıdı alıp hiçbir şey söylemeden cebime koydum. Alpheus gözümün içine bakıyordu. Bir şey konuşacağını hissetmiştim.
Alpheus:
-E, her şeyi önceden düşünen kusursuz kızımız şimdiden sonra ne yapacağımızı da düşündü mü bari?
Hestia:
-Öncelikle iltifatların gerçekten beni çok duygulandırdı. Aslında şu an yapabileceğimiz tek şey aklımızı başımıza toplamak. Kağıt kalem için teşekkürler Doris.
Mektubu postalamak için bana eşlik etmek isteyen olursa beş dakikaya hazır olsun.

Mektubu yazmak için Dione'nin yanına balkona çıktım. Balkondaki masada oturuyordu.
Hestia:
-Selam!
Dione:
-Selam, otursana.

UYUMSUZ ELEMENTHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin