Ateş Böceği Ormanı

69 11 0
                                    

Doris:
-Ben yolu tarif edeceğim için önde otursam daha iyi sanırım.
Himeros:
-Evet şimdilik öyle yapalım.

Herkes yerine geçtiğinde tamamen her şeye başlamadan gideceğimiz son bir yer kalmıştı. Ve şimdi de orası için yola çıkmıştık.
Uyuma sırası Helios'taydı, bana yaslanıp uyuyordu. Uyurken çok daha tatlı gözüküyor.
Hava tamamen kararıp gece olduğunda Himeros'un ve hepimizin uyuması için bir yer bulduk. Denizin ve küçük bir ormanın kenarındaydı. Arabayı park ettikten sonra ateş yakmamız gerektiğinin farkında vardılar.
Boreas:
-Birkaç dal toplasak çok güzel olur.
Alpheus:
-İsterseniz ben gidip toplayabilirim.
Doris:
-Ben de seninle geleyim.

Alpheus ve Doris dal toplamaya gittiklerinde ben de Himeros'a yiyecek bir şeyler veriyordum. Hepimizden önce uyusa iyi olacak.
Himeros uyuduğunda Alpheuslar'ın hala gelmediğini farkettim.
Hestia:
-Nerede kaldılar? Dal toplamak bu kadar zor olmamalı ama di mi?

Tam bunu söylediğim anda Doris'in koşarak bize doğru geldiğini gördük.
Doris:
-Çocuklar! Alpheus!
Hera:
-Ne oldu Alpheus'a?
Doris:
-Birden kayboldu.
Hestia:
-Bir bu eksikti.
Helios:
-Biri Himeros'un yanında kalmak için ve olur da Alpheus buraya dönerse diye bizimle gelmesin. Diğerlerimiz de aramaya başlasın.
Hera:
-Ben kalırım.
Boreas:
-Dikkat edin, biz hemen geliyoruz.

Her konuda dikkatsiz olmayı nasıl başarıyor bu? Başına bir şey gelmemiştir umarım. Gecenin köründe, ormanda Alpheus arıyoruz. Umarım o bizi bulur.
Kendi kendime saçma sapan konuşurken biri adımı fısıldadı.
Hestia:
-Alpheus, sen misin?
Alpheus:
-Evet, benim. Arkandayım salak kız. Geçip gittin ve görmedin.

Sesi biraz da olsa samimi geliyordu ama bunu önemsemedim. Soğuk tavrımı takındım.
Hestia:
-İyi misin?
Alpheus:
-Dizim biraz acıyor.
Hestia:
-Güzel.

Diğerlerine haber vermek içi bağırdım.
Hestia:
-Doris! Alpheus'u buldum.
Alpheus:
-Güzel mi?
Hestia:
-Daha kötü bir şey olabilirdi. Görünüşe göre hiçbir şeyin yok.
Doris, duyduğu gibi koşmaya başlamış olmalı ki hemen geldi.
Doris:
-Alpheus, iyi misin? Bir yerine bir şey oldu mu?
Alpheus:
-Hayır, iyiyim.

Aynı zamanda yalancı biri de.
Alpheus(bana döndü):
-Ayıp oluyor.
Doris:
-Anlamadım?
Alpheus:
-Yok bir şey.
Hestia:
-Biraz hızlı gidebilir miyiz? Gücümü kullanmaktan yoruldum çünkü de.

Alpheus'a ne oldu da böyle davranmaya başladı bilmiyorum. Ama artık umrumda olduğu da söylenemez.
Bizim bulduğumuzu öğrendikleri için herkes arabanın yanına geri dönmüştü. Hatta ateşi bile yakmışlardı. Şu an tam kadro buradaydık. Ve benim gerçekten çok uykum gelmişti.
Sabah olduğunda ilk ben ve Helios uyandık. Bizden sonra Alpheus uyanmıştı. Ve ardından da tabi ki Doris.
Doris:
-Günaydın!
Hestia:
-Sana da!

Gördüğüm en neşeli kız olabilir. Nasıl bu kadar enerjiyi buluyor bilmiyorum ama tek temennim bu neşesini maceranın sonuna kadar saklaması.
  Helios birden ayağa kalktı ve hemen rolüne girdi. Bayılıyorum bu olaya.
Helios:
-Prensesim, bugün yine size menümüzün en harikulade yemeğini layık gördüm.
Hestia:
-Bu sefer yine yanmış bir yemekse lütfen en harikulade olmayan yemeğinizi getirebilir misiniz?
Helios:
-Tabi ki olur. Ama...

Yine prens selamı verip elini uzattı.
Helios:
-...önce sizi götürmek istediğim bir yer var.

Heyecanlanıp rolümden çıktım.
Hestia:
-Bu sefer de başka bir ağaç ev mi?
Helios:
-Çok isterdim prensesim, ama maalesef hayır. Ve daha fazla elimi tutmayacaksanız koşup gideceğim.

UYUMSUZ ELEMENTHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin