Element Oyunu

76 12 1
                                    

Alpheus'la olan ilk ve baş başa sayılabilecek yolculuğum fazla gergindi. O yüzden dönüşte kesinlikle önde oturmak için bahane bulmalıydım. O kadar gerilmeden sonra neyse ki istasyona varmıştık.
Himeros:
-Hazır mısınız? Burada bulmamız gereken, birinci elemente sahip kişiyi bulacağız.
Hestia:
-Fazla heyecanlıyım. Sizce ateş erkeğimi bulur muyum?
Alpheus:
-Umarım kızlardan biridir.

Alpheus'a dil çıkarttım. O da yalandan kaşlarını çattı, ben de gülümsedim.
Boreas:
-Ehm ehm! İnelim artık hadi.

Arabadan indik. İstasyon tam karşımızdaydı. Burada kim bilir kaç tane tren var. Tamam, kullanılmayan bir tren arıyoruz -yani sanırım- ama yine de umarım bulmakta zorlanmayız.
Himeros:
-Nerden başlıyoruz?
Boreas:
-İkiye ayrılma taraftarıyım. Bir grup bir tarafını, diğer grup öbür tarafını arar. Ve daha hızlı hallederiz.
Alpheus:
-Tamam biz Hestia'yla gidelim. Siz de ikiniz.

Yeniden başlıyoruz. İyi şanslar Hestia. Umarım bu sefer daha rahat olursun. Sebebini bilmiyorum ama Alpheus'un yanında çok geriliyorum.
Boreas:
-Biz sağdan giriyoruz, ortada buluşuruz.
Hestia:
-Biz tam olarak ne arıyoruz?
Himeros:
-Hareket etmeyen bir tren.
Hestia:
-Evet,doğru. Hadi gidelim.

İstasyonun sol kapısından girdik. İçerisi yeterince büyüktü. Yani haklı olarak büyüktü çünkü trenler çok da küçük sayılmaz.
Alpheus:
-Neden bu kadar gerginsin?
Hestia:
-Çok mu belli oluyor?
Alpheus:
-Yani biraz.

Onun yüzünden gerildiğimi bilmemesi gerekiyor.
Hestia:
-Ya bulamazsak?
Alpheus:
-Koskocaman bir treni mi bulamazsak? O kadar da değil Hestia.
Hestia:
-Haklısın.

Bir süre aradık. Neredeyse tüm trenleri gördüğümüzden emin olduğumuzda istasyonun orta kapısına gelmiştik ve hiçbir şey bulamamıştık.
Alpheus:
-Diğerleri daha gelmemiş belli ki. Bir şeyler yemeye ne dersin?
Hestia:
-Teşekkür ederim ama aç değilim.

Aslında deli gibi açım. Sadece konumuzun dışına sapmak istemiyorum. Özellikle de Alpheus'la birlikteyken.
Neyse ki Alpheus ısrar etmeye başlamadan Boreaslar koşarak bize doğru geliyorlardı.
Hestia:
-Alpheus bak! Geliyorlar ve sanırım bulmuşlar.
Boreas:
-Hestia bizi takip edin, çabuk!

Biz de koşmaya başladık. İstasyondaki herkes bize bakıyordu. Sanki trenimizi kaçırmak üzereymişiz gibi koşuyorduk. Birden komik geldi ve gülmeye başladım.
Alpheus:
-Neden gülüyorsun?
Hestia:
-Bilmiyorum, koşuyor oluşumuz komik geldi.
Alpheus:
-Sen delisin biliyorsun değil mi?

İstasyonda duran tek bir tren vardı ve o da tam şu an karşımızdaydı.
Himeros:
-Bunun için izin almalı mıyız?
Hestia:
-Boş ver, yapalım şunu!
Boreas:
-Hayır hep birlikte değil. Bir kişi bunu yapmalı.
Alpheus:
-O da sen olmalısın.
Himeros:
-Bence de.
Boreas:
-Tamam o zaman ben giriyorum. Umarım kapısı açılıyordur.
Hestia:
-Denemeden bilemeyiz.

Hiç düşünmeden kapıya uzandım ve açmayı denedim. Tren, paslanacak kadar uzun zamandır burada durmuyordu belli ki. Çünkü ilk denememde açıldı.
Hestia:
-Eğlenceliydi.
Boreas:
-Şans dileyin. Hızlı bulayım.
Hestia:
-İyi şanslar!

Boreas içeri girdikten sonra kapıyı kapattık ve hiçbir görevlinin bizi görmediğinden emin olmak için etrafı inceledik. Sanırım kimse görmemişti. Zaten bu kalabalıkta kimse bizim ne yaptığımızı farketmeyecekti bile. Tabii koşmadığımız sürece.
Kısa bir süre sonra Boreas, yüzünde mükemmel bir gülümsemeyle trenden fırladı.
Boreas:
-Buldum!
Himeros:
-Bunu da başardık. Demek ki bilmeceyi doğru çözmüşüz.
Hestia:
-Tamam her şey güzel de tek bulmamız gereken şey bu değildi.

UYUMSUZ ELEMENTHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin