Kıvılcım

50 8 0
                                    

Alpheus'un Ağzından;

Neymiş efendim, farklı yerlerde olursak ateş erkeğini daha hızlı bulurmuşuz. Doris'le bizi ayırdıklarına inanamıyorum. Ve tabii ki diğerleriyle de. Buraya geleli 3 gün oldu ve ben doğal olarak hiçbir şeye alışamadım. Bu sokaktan da nefret ediyorum. Bu kadar insan neden burada? Sanırım her şeyden şikayet eden biri olmaya başlad- BİR DAKİKA! Hestia mıydı o? Eğer oysa çok değişmiş. Aptal çocuk, tabii ki değişecek. 5 senedir Pan'le birlikte. Gerçi siyah renk ve ciddiyet baya yakışmış. Ne saçmalıyorum ben? Diğerlerine haber vermem lazım.
Bir yandan Hestia'yı gözden kaybetmemeye, diğer yandan da Doris'i aramaya çalışıyordum.
Doris:
-Alo? Alpheus seni çok özledim.
Alpheus:
-Doris, Hestia'yı buldum! Bu arada ben de seni.

Doris'in büyüsüne kapılıp gitmemeliyim. Konuya dön Alpheus!
Doris:
-Hestia'yı buldun mu? Nasıl?
Alpheus:
-Sadece koskocaman bir tesadüf. Onunla nasıl iletişim kurabileceğimi bilmiyorum. Bir yere gidiyor, ben de takip ediyorum. Sen diğerlerine haber ver. Eğer yanına gidebileceğim bir yerde durursa konuşmaya çalışacağım. Konuşamazsam da nerede yaşadığını öğrenmek için takip ederim. Bana haber vermeyi unutma. Seni seviyorum.
Doris:
-Dikkatli ol. Ben de seni seviyorum. 

Ben Hestia'yla konuşmayı düşünürken o bir kadının yanına gelmiş. Ama kim olduğu veya nasıl biri olduğu belli olmuyor. Sadece kapalı şapkasından rüzgar sayesinden uçuşan saçlarının bir kısmını ve topuklu ayakkabısının ökçesini görüyorum. Gerisi duvarın arkasında. Neyse ben de son çare nerede yaşadığını öğreneyim. Umarım fark edilmem.
Bir süre yürüdükten sonra Hestia büyüleyici bir sarayın kapısından içeri girdi. Yani saray demek ne kadar doğru olur bilmiyorum ama büyüleyici olduğu kesin. Bunu eğer daha önceden görseydim yüz yıl önceye ait ve kullanılmıyor olduğunu düşünürdüm. Yaşıyorsun bu hayatı Hestia!
Ben son cümlemi bitirir bitirmez Hestia, kapıdaki muhafıza "onu gel bir de bana sor" dedi. Anlık şaşırdım. Ama beni fark etmedi ve aklımı da okuyamıyor değil mi? Sadece bir tesadüftü. Korkunç bir tesadüf.
Kadının yüzünü de bir türlü göremedim. Çok tanıdık gibi geliyor ama... Tam bu sırada telefonum çaldı. Ares arıyor. Tahmin ettiğim gibi.
Alpheus:
-Alo?
Ares:
-Alpheus tam olarak neredesin? Hemen geleyim.
Alpheus:
-Sadece sen değil, herkes gelsin. O olduğuna o kadar eminim ki. Ama onunla iletişime geçmemizin pek kolay olmadığı da aşikâr.
Ares:
-Ben bugün herkesle, yola çıkmaları için konuşacağım. Sen söylesene, nasıl iyi mi?
Alpheus:
-Eskisinden çok daha iyi ve keyifli olduğu belli. Yani keyifli değil de, rahatı yerinde diyelim. Sarayın prensesi gibi gözüküyor.
Ares:
-Umarım öyledir. Ben hemen hazırlanıyorum. Görüşürüz.

Telefon suratıma kapandı. 5 sene sonra ilk defa görecek. Aslında biraz haklı. Biraz değil, çok haklı.
Doğruyu söylemek gerekirse Hestia gerçekten çok değişmiş. Gülümsemesi yüzünden eksik olmayan kız, şimdi ciddiyetle boğuşuyor. Sanki gözlerinde intikam ateşi var gibi. Tam bir ateş elementi olmuş. Pan'i kandırmayı başarmasının sebebi de bu oyunculuğu sanırım. Ayrı bir çekiciliği de var. İlk tanıştığım Hestia bu olsaydı, sanırım hala aşkından yanıp tutuşuyor olurdum. Neyse ki böyle değilmiş.
Eve gelip yatağıma yattığımda mesaj üstüne mesaj yağmaya başladı.

                                🌊🔥💨🌱

Himeros:
Alpheus, Hestia'yı mı buldun?

Hera:
Biz bugün yola çıkıyoruz, konum atmayı unutma!

Dione:
Onu bulduğumuz için sevincimden ne yapacağımı şaşırdım. İçtiğim kahveyle boğulacaktım. Nasıl biri olmuş anlatsana, hala eski Hestia mı?

UYUMSUZ ELEMENTHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin