45.Bölüm-Fazla

99.5K 6.4K 7.3K
                                    

******

Çalışmaya verilen 5 dakikalık aranın neden hiçbir zaman 5 dakika sürmediği kesinlikle bir tez konusu olmalıydı.

Mesela ben son on yedi dakikadır beş dakikalık aramın son dakikasındaydım.

İzafiyet teorisi işine bakabilirdi.

Kanepeye yayılmış, bağdaş kurduğum bacaklarımın üzerine laptopumu yaslamış Almanca101 videosunun altındaki yorumları okuyordum.

Barış'a.

Son kırk dakikadır ona ecel terleri döktüren bacak hareketlerini yapıyor, ben de haftalık yazımı yazmaya çalışıyordum.

Ama ikimizin de bu sessizlikten bunaldığını fark ettiğimde kendimi bir anda videonun altında bulmuştum işte.

"01:54 Ben ve her yaptığımı destekleyen en yakın arkadaşım harbiden. Barış o inanmışlıkla değil Ozan'ı beni bile ikna eder Almanca bildiğime. (Klavyeye bakmadan Joshua Kimmich yazabiliyorum)"

Son birkaç dakikadır temposu düşen hareketleri bu kez da ufak kıkırtısıyla bölündüğünde verdiği nefese karışmıştı gülüşü.

Hem terli hem gamzeli, hem de formalı Barış Akdora nefsimi bir miktar zorlamıyor değildi hani.

Başımı önüme çevirip sayfayı kaydırdığımda "gelen yorumları okuyoruz" videomuza kaldığım yerden devam ediyordum.

Gökhan olsa cidden bizi kayda alırdı, asla fırsat kaçırmıyordu kendileri.

Her yaz hit şarkı yapan Yalın bir, BarDi moments videolarıyla trendlerden düşmeyen Gökhan ikiydi.

"Yirmi dakika boyunca Alman aşısı olmuş Barış Akdora izledik... Teşekkürler Beşiktaş iletişim ekibi."

Bu kez Barış'a bırakmadan ben büyük bir kahkaha patlatmıştım.

Cidden videoyu canlı yaşamak ayrı bir eğlence, düzenlenmiş halini izlemek apayrı bir keyif olmuştu.

"Ya şurada benimle dalga geçiyorlar, sen de gülüyorsun kızım be... O kadar mı kötüydüm cidden?"

Sahte bir alınganlıkla kaşlarını büktüğünde gerçekten gücenmiş gibi görünmese de içimden yükselen yanaklarını sıkma isteğini bastıramam zor oluyordu.

Dudaklarımı üzüntüyle büktüğümde yumuşak bir tınıda konuştum.

"Kıyamam ben sana, kırdılar mi senin minnoş kalbini?"

Barış vakur bir tavırla başını omzuna doğru eğdiğinde kısa bir an gözlerini yummuştu.

"Bizi eller değil, dost bildiklerimiz vurdular..."

Kaç kere diyorum şu duygusalyarbo sayfasında bu kadar dolaşma diye.

Unutulacak günler fonlu editler izlemekten her yer duman altıydı maşallah.

Gözlerimi devirip kıvrılan dudaklarımı gizlemeye çalışırken odağımı ekrana dönmüştüm.

Yine Dila'yı görmeden BarDi moment yakaladık. Bu shipten alabileceğimiz maksimum verimi alıyoruz arkadaşlar. Beni küme düşürün ya.

Bunları içime içime okuyacaktım mecbur. Bu adam herkesin bize bu kadar yükseldiğini fark ettiğinde pek iyi şeyler olmuyordu çünkü.

"Ben: Kızım Almancam C2 diyorum niye inanmıyorsun?

Yine ben: Obergevönlik"

Bu kelimenin cidden Almancaya eklenmesi, hatta kullanımının yaygınlaştırılması gerekiyordu acilen.

SAHTE DOKUZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin