3.Bölüm- Kırılma Noktası

201K 14.5K 20.9K
                                    

******

Son kırk dakikadır sıklıkla duyduğum düdük sesinin bir yenisi daha kulaklarıma dolduğunda kucağımda duran tablete birkaç not daha aldım.

Geniş yeşil sahanın kenarında oturmuş Beşiktaş antrenmanını takip ediyordum.

İçinde bulunduğum saçma durumun nimetlerinden faydalanmaya karar vermiştim.

Barış bir işe yarasındı.

Ki bu sıklıkla meydana gelen bir şey değildi.

Dünün sinirini üzerimden atabildiysem de o yorgunluk ve uykusuzluk hala etkisini hissettiriyordu.

Tabi ki oynadığı küçük oyunu yanına bırakmayacaktım fakat onun aksine ben adımlarımı düşünerek atardım.

Altı ay buradaydım, aceleye gerek yoktu.

Zaten şu an Allah Barış'ın cezasını vermiş gibiydi.

Ahmet hoca ciddi bir yükleme yapıyordu takıma.

O yüzden anlık olarak Barış'ın nefesi ağzından aldığından emin değildim.

Bugünkü ikinci idmandı ve ciddi anlamda yorulmuştu.

Alnına düşen saçlarından damlayan terler boynuna doğru uzanıyordu. Yüzü kıpkırmızı olmuştu ve bulduğu her boşlukta ellerini dizlerine yaslayıp soluklanmaya çalışıyordu.

Büyük takım antrenmanı gerçekten de ağır gelmişti.

Ahmet Hoca'nın düdüğüyle çift kale maçtan önce ufak bir mola vermişlerdi.

Tüm takım kenarlarda bulunan su şişelerine hücum ederken Barış olduğu yere resmen yığılmıştı.

Kucağımda duran tableti oturduğum sandalyeye bırakırken elime bir şişe aldım.

Önümde duran topu ayağımla sürerek orta sahaya doğru ilerledim.

Getirdiğim topun üzerine oturduğumda şişeyi Barış'a uzatmıştım.

Anlamaz bakışları üzerimde gezerken çime yasladığı avuçlarından birini kaldırdı ve parmakları soğuk şişeyi kavradı.

Birkaç büyük yudum alıp yarıladığı şişeyi kenara koyduğunda karşımızda duran kaleye odaklanmıştı.

Yorgun sesi kulaklarıma doldu.

" Söyle hadi."

Gözlerim sakince taradı yüzünü.

" Neyi?"

Başını çevirmeden yan bir bakış atmıştı.

" Yeterli olmadığımı."

Omuzlarımı silktim.

"Öyle düşünseydim söylerdim, izne ihtiyacım yok."

Kafasını omzuna yaslamış, elalarıma odaklanmıştı.

Gözlerini kaçıran taraf ben olurken ani bir hareketle topun üzerinden kalktım.

Beni görebilmek için başını geriye yaslaması gerekmişti.

"Bora Abi'yi dikkatli izle diyecektim."

Arkamı dönüp kenara yöneldiğimde rüzgârın yüzüme doğru savurduğu tutamları sağ omzumda toparladım.

Takım Ahmet Hoca'nın düdüğüyle sahanın ortasına doğru hareketlendiğinde ben de yerime geçmiştim.

*******

SAHTE DOKUZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin