48.Bölüm-Paylaşmak

108K 6.6K 7.6K
                                    

******

Arkada bir spiker sesi.

Ara ara yükselen tribünler.

Önümdeki bilgisayara odaklanmaya çalışan ben.

"Antep maçı acayip geçti yalnız, onu kesin konuşun. Penaltıydı, kırmızı kart falan..."

Bir de sırtımı yasladığım koltukta oturan Barış.

Elindeki not defterine gelecek programın akışıyla ilgili notlar alırken kaşları ciddiyetle çatılmış, bir yandan da televizyondaki Gençlerbirliği maçından gözlerini ayıramamıştı.

Ben yarınki jüri için son çırpınışlarımı gerçekleştirirken Barış hizmette sınır tanımıyordu.

Sınırsız kahve ikramı ve ağlama krizi anlarında saç okşamalı sakinleştirmelerin yanında bir de üçe bölünsem ancak yetişebileceğim işlerin yarısını yüklenmesi vardı tabi.

Başımı geriye doğru atıp koltuğun minderine değdiğimde yüzünü tersten de olsa görebiliyordum.

"Evet, evet o penaltı pozisyonunu not alsana hayatım cidden-"

Heyecanlı bir maç olmuştu.

Son dakika golleri, kartlar, penaltılar. Bir maçtan bekleyebileceğimiz tüm aksiyonlar içindeydi.

Ama anlık olarak aklıma düşen şeyle duraksadım.

Barış'ın bu maçı seçme sebebi biraz farklı olabilirdi sanki.

Dirseğimi oturduğu koltuğa yasladığımda bilgisayarı düşürmemeye çalışarak hafifçe dönmüştüm yönümü.

"Galatasaray puan kaybetti diye konuşalım istiyorsun değil mi?

Suçlayıcı bakışlarımın hedefinde olduğunu anladığında o da bana dönmüş, sahte bir alınganlıkla avcunu göğsüne bastırmıştı.

"Günahımı alıyorsun."

Levent Yaramaz bir, sen iki.

İdam sehpasında son dileği annesini görmek olan Galatasaraylıya karşı kendi son dileğini onun annesini görmemesine harcayacak potansiyeldeydi.

Gsli yaşlı annesini görmesin tribünü lideri.

"Güven vermiyorsun."

İkna olmamıştım.

Şüpheli tavrıma karşın oyuncu tavrını sürdürürken gözlerini sıkıca yumup acı çekiyormuşçasına buruşturdu yüzünü.

"Kırıldım."

Şovcu06.

Dağıtma dikkatimi.

Gülmemek için yanaklarımın içini ısırdığımda yavaşça önüme dönmüş, yeniden bilgisayar ekranına odaklanmıştım.

Sabaha kadar ayakta kalabilirsem bitirebilecek gibiydim. Çabalayarak elde ettiğim her şeye sıkıca tutunmam gerekiyordu. Bu işin ucunu bırakamazdım.

Ben bıraksam Barış bırakmama izin verecek gibi görünmüyordu ya zaten.

Maç izlemenin onun için ne kadar zor olduğunu biliyordum.

Haftalardır Beşiktaş maçlarının dahi yalnızca skorlarına bakıyordu.

Fakat son günlerde ev yeniden eski sesiyle dolmuştu.

Spor programları, maç özetleri, Avrupa ligleri...

"Nsakala'nın asisti uzunca konuşulmalı ama. Bak baştan söyleyeyim. O adamın sol kenarda yürüyor olabilmesi bile bir mucizeyken bir de topa dokunup asist yapması Allah'ın varlığı ve birliğine kanıt."

SAHTE DOKUZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin