******
Kontrolünü kaybetmişti.
Hem de böyle bir lüksünün olmadığı bir anda.
Adamı neredeyse öldürecek raddeye gelmişti.
Haklıydı, ama bu kendini zor bir duruma soktuğu gerçeğini değiştirmiyordu.
Ahmet Hoca yerine oturmuş oyuncularının reaksiyonlarını izliyordu.
Barış'ın sinirlerinin iki hakaret, üç darbeyle dağılmış olması kesinlikle onun hanesine yazılacak artı bir puan değildi.
Kaldı ki tek problem Ahmet Hoca da değildi. Kenarda maçı takip eden gazeteciler de vardı.
Zaten gündemi kötü ünüyle meşgul eden Barış için bu kavga çok daha fenaydı.
Sonunda dayanamayıp sahaya girdiğimde hızlı adımlarla yanına ulaştım.
Parmaklarım kolunu kavrarken kafamda sadece bir an önce buradan çıkmak vardı.
Israrlı çekiştirmelerim sonucunda kenara doğru geldiğimizde bıkkınlıkla bir nefes verdi.
Sinirli adımları yeri titretirken sahadan çıkmıştık. Kolunda duran parmaklarımı avucunun içine indirdim.
Stresten buz kesen ellerim öfkeden kavrulan tenini biraz olsun serinletmişti.
Otelin arka bahçesinde sakinleyebilmesi için sessiz bir yer bulabilmiştik.
Yeşil alanın ortasındaki banklardan birine oturduğumda Barış da yanıma geçmek zorunda kalmıştı.
Yönümü tamamen ona dönerken kafasındaki fileyi sinirle çekip yere fırlattı.
Ani hareketi karşısında hafifçe irkildim.
Gözlerim alnından çenesine doğru süzülen kızıl sıvıya takıldığında parmaklarım benden habersiz o ince yolu takip etmişti.
Kaşındaki beyaz bant tamamen kırmızıya boyanmıştı.
Kaşlarım endişeyle bükülürken yutkundum.
Aceleyle üzerimi yokladığımda kaşına bastırabileceğim herhangi bir şey arıyordum.
Başımın üzerinde bağladığım ince fuları aceleyle saçlarımdan sıyırdığımda titreyen ellerim hareketlerimi kısıtlıyordu.
Fuların esaretinden kurtulan saçlarım yüzüme doğru dökülürken tutamları kulağımın arkasına sıkıştırdım.
Ona doğru uzandığımda destek alabilmek için tek elimi omzuna koymuş diğeriyle ince kumaş parçasını yarasına bastırmıştım.
Dizlerim dizlerinin arasında kalırken sıcak nefesi boynuma vuruyordu.
Cesaretimi toplayıp bakışlarımı gözlerine indirdiğimde koyulaşan yeşilleri içimi ürpertti.
Sesimin çıkmasını umarak soludum.
" Bileğin... Bileğinde ağrı var mı?"
Elalarımda takılı kaldığı birkaç saniyenin ardından dudaklarını ıslatmıştı. Uzun kirpikleri yeşillerini birkaç kez örttü.
"Gerçekten sabretmeye çalıştım."
Odak noktam kaşındaki derin yarıktı. Kumaşı hafifçe kaldırdığımda yüzünü buruşturdu. Oluk oluk kan akmaya devam ediyordu. Baskıya devam ettim.
"Dikiş lazım, zımbalar açılmış."
Elalarımla buluşmak için çabalıyordu.
"Yemin ederim elimden geleni yaptım ama..."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SAHTE DOKUZ
Storie d'amoreSosyal medya hesabı üzerinden futbol yorumculuğu yapan ve hayli popüler olan Dila Aral, kullandığı rumuz dolayısıyla herkes tarafından erkek zannedilmektedir. Mesaj kutusuna düşen bir fotoğraf ve ardından katıldığı olaylı canlı yayın sonrası hayatı...