Yılların acısını çıkarmak vardır ya hani, dün gece yaşadım. Neyse fazla girmeyelim dün geceye, kasık ağrısı ile uyandım. Sanki ağır bir regl ağrısı ile uyandım.
Kafamı yana çevirdiğimde Mert çarşafı boynuna kadar çekmiş sarılmıştı yorgana, bebek gibi uyuyordu. Ama dün gece şuan ki bebeğin içinden canavar çıkmıştı.
Ağrım olduğu için yatağa geri uzandım, bu sefer Mert ile uğraşmaya başladım. Yanaklarını çekip duruyordum, bazen ise dudaklarını çekiyordum. En son kirpikleri ile oynamaya başladım.
'Noluyo lan! Kim yapıyor bunu' diye açtı gözlerini, ayı.
'Bilmem ne oluyor? Benden başka kim seni böyle uyandırıyor?' diye cevapladım. Mert bana baktı, ilk gözlerini ovuşturdu ve ardından yatakta dikleşti. Ben yarı uzanma gibi olan şeklinde duruyordum.
Günaydın bir tanem.' dedi ve beni iyice kendine çekerek oturur pozisyonda göğüsüne yasladı.
'Günaydın hayatım.' dedim ve iyice göğüsüne sindim. Uykum vardı.
'Ağrın var mı bebeğim?' dedi, kafasını yüzüme getirerek.
'Evet, hemde çok.' dedim ve yatağa kayıp çarşafa sarıldım. Kafamı Mert'in göbeğine koyarak uyku pozisyonuna geçtim.
Çok geçmeden kafam yumuşak yastık ile buluştu ve üstüm bir bebek gibi sarıldı. O uyku mayışıklığı ile kendimi rahatlığa bıraktım.
Yazar'dan
Mert için dün çok özeldi, sevdiği kadın karısı olmuştu. Sevdiği kadın onun hayatı olmuştu. Gamze onun karnında uyuduğu zaman sevdiği kadının ağrısı olduğunu anlamıştı. Üzülmüştü, canı acımıştı. Sevdiği kadının canı acıdığı için.
Sevdiği kadını bebekler gibi sarıp sarmaladıktan sonra odadan çıktı, duşa girdi ve hızlı bir şekilde giyinip mutfağa girdi. Evlerine göz gezdirdi.
Onların evlerine, ikisinin evine, ikisinin beraber yaşayacağı eve baktı uzun uzun. En sonunda mutfağa girip kahvaltı hazırlamaya başladı.
Karısının sevdiği tüm kahvaltı ürünlerini yapabildiği kadar hazırladı. En son acil durum çekmecesinden ağrı kesici ve su alıp odaya yürümeye başladı.
Altında sadece eşofman vardı. Her adımında parkelerden sesler geliyordu, odaya gelince yavaşça kapıyı açtı.
Sevdiği kadın onun bıraktığı şekilde uyumaya devam ediyordu. Aslında uyandırmak istemiyordu, fakat onu uyandırmaz ise söyleneceğini biliyordu.
Yavaşça ilaç ve suyu komidine bırakıp sevdiği kadının yanına uzandı. Mert sevdiği kadının sırtını kendi göğüsüne yasladı ve saçlarını arkaya doğru atarak okşamaya başladı.
Bazen ise öpücükler bırakıyordu. Çok geçmeden sevdiği kadın arkasını döndü ve kafasını Mert'in göğüsüne yasladı, ellerini beline sardı.
Sevdiği kadın konuşmaya başladı.
'Bana ilaç getirir misin?' çıktı kadının ağzından. Adam bu duruma üzüldü, içi burkuldu. Bu kadar mı yakmıştı canını? Oysa onun saçlarını okşarken bile tedirgin olurdu canı acıyacak korkusu ile.
Genç adam hızla komidin üzerinden ilacı aldı ve yatak başlığına sırtını dayadıktan sonra sevdiği kadını kendi göğüsüne yasladı ve eline ilacı verdi.
Ardından suyu eline aldı, sevdiği kadın ilacı ağzına attı ve suyu alacak iken Mert kendi eli ile suyu içirmeye başladı.
Sevdiği kadın suyu kendinden uzaklaştırdı ve kafasını çevirerek ona baktı. Kadının gözleri parlıyordu, çünkü mutluydu.
'Noldu sana?' dedi sevdiği kadın ve adamın çenesini tutarak kendine çekti. Yanağına uzun bir öpücük bıraktıktan sonra sevdiği adamın yanakları ile oynamaya başladı.
Mert sadece gülüyordu bu duruma. Çok geçmeden Gamze yatakta doğruldu.
Çarşaf sadece önünü kaptıyordu. Sırtı çıplak bir şekilde Mert'in gözleri önündeydi.
Mert yaklaşıp sevdiği kadının sırtına öpücükler bırakmaya başladı. En son yanağını sevdiği kadının sırtına yasladı ve bir kez daha öptü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ŞEBEĞİM / Yarı Texting
Teen Fiction0532: Gelecekteki karın, olacak çocuklarının anası Gamze ben :) Asker'im: Ne ara amk, nerden gördün de buldun beni. Ben 1 yıldır görevdeyim. 0532: Babam canım, aynı lojmandayız yanii Asker'im: Ya sabır kızım işine git bak şimdi komutandan azar yiyec...